76.

6.1K 385 267
                                    

Vlad'ın, Ekin'e hülyalı gözlerle bakarak "Çok güzel "demesinin üzerine Ekin'de ona sıcak gülümsemesini sunmuş ardından da boş kaşığını tekrar çorbaya daldırıp bu sefer kendisi içmişti.  Vlad çocuğun bu samimi hallerini  hayranlıkla izlerken aynı kaşıktan yemiş olmaları ona daha da çok çekilmesine sebep olmuştu. 

"Hadi yesene oğlum! Ne bakıyorsun öyle?"

Sessizce gülümseyerek kafasını sallayan adam kendi çorba kasesinin üzerindeki plastik kapağı çıkarıp çorbasından bir kaşık aldı. Aynı tat değildi. Tadı hiçbir zaman Ekin'in ellerinden yediği çorba kadar güzel olamayacağına emin olmuş yine de sıcak çorbayı içmeye başlamıştı.

O çorbasını içerken bu sefer elinde kaşığıyla onu izleyen Ekin'di. Az önce yaptığı şeyin yeni yeni farkındalığını yaşayan oğlan sıcak çorbadan mı yoksa utancından mı nedir bilinmez yanakları allaşmaya başlamıştı çoktan.  İzlendiğini hisseden Vlad başını ona çevirmesiyle panik yapan oğlan sıcak çorbayı kucağına dökmekten son anda kurtarmıştı.

"Yanakların kızarmış. "

"Sıcak... çorba sıcak ondandır. "

Karşısındaki adam alayla gülümseyip başını sallayarak önüne dönerken Ekin, yakalanmanın utancıyla daha da bir kızararak çorbasını içmeye devam etti.  Biten kabı Vlad onun elinden alıp kendisinin ki ile beraber mutfak tezgahının üzerine bırakırken önceden bakmadığı poşetlerden birine baktı. İçindeki paketi alıp açarken Ekin de onu izliyordu.  Vlad, paketteki tatlıyı görünce sinirle dişlerini sıkıp gerisin geri kapatınca koltukta battaniyesine gömülmüş oğlanın dikkatinden kaçmadı bu hareketi.

"Ne var onda?"

"Hiçbir şey. "

"Yalan atma lan gördüm seni. "

"Yok bir şey dedim Ekin. Hadi soğutma da çayını iç. İçerisi hala soğuk."

Ekin inat etmişti bir kere. Hem evine davatesiz geliyor hem de getirdiği şeyi saklıyordu. Yok öyle! Üzerinden battaniyeyi attığı gibi buz gibi soğuk yere basarak seke seke Vlad'ın yanına gitti. Elini poşete atacağı vakit adam onun önünden çekip arkasına sakladı poşeti.

"Kızdırma beni Ekin. Hemen koltuğuna geç !"

"Lan göstersene ne var da bu kadar saklıyorsun sanki"

"İstemiyorum. Yerine geç. "

Ekin adamın arkasına uzanıp poşeti yakalamaya çalıştıkça Vlad'ın dev cüssesini geçemiyordu bir türlü.

"Lan!"

"Ekin!"

"Ulan!"

Ekin poşeti almaya çalıştıkça neredeyse birbirlerine sarılır halde itişiyorlardı ve Ekin henüz ne yaptığının farkında olmasa da Vlad bu temaslardan aşırı hoşlanmaya başlamıştı. Çocuğa kıyamasa sabaha kadar poşeti ondan kaçırır böylece temaslarına daha fazla maruz kalabilirdi.

"Tamam lan ne bok yersen ye! Al bir yerine sok poşetini de! Yemedik amına koyayım! Git evimden!"

Poşet hala arkasındayken oğlanın bu kadar küfürlü konuşmasına kızan adam çocuğu belinden tuttuğu gibi kendi bedenine yapıştırdı.

"Bir daha bana küfür edersen o dudaklarını dişlerimle kopartırım küçük serserim!"

Ekin.

Ekin ne yapsın?

Ekin nerelere vursun kendini?

Ekin'in mahallesi yanıyor kim söndürsün?

Ah Ekin ahh..

TENİ TENİME [BxB]Where stories live. Discover now