30.

16K 765 216
                                    

Aden, Aslan'ı dışarıda bırakıp ayaklarını yere vura vura eve girdiğinde çekindiği için ne yapacağını, nereye gideceğini bilememiş kapının girişinde öylece ayakta bekliyordu. Evin kapısının açılmasıyla kapı sırtına çarpmış öne doğru sendelerken acıyan sırtından dolayı acıyla inlemişti.

" İyi misin çok mu acıdı? Kafayı mı yedin kapının arkasında ne işin vardı?"

Telaşla konuşan Aslan bir yandan elini çocuğun sırtına atmış çarptığı yere bakmaya çalışıyordu. Onun bu panik hallerine kapılan çocuk da acı filan hak getireydi!
Çocuğun sessizliğiyle Aslan da sessizleşmiş onun çekindiğini anlamıştı.

"Hadi odaya çıkalım. "

"Ne! Odana filan gitmem ben burada iyiyim."

Aslan gülmek istese de kendini sıkıp gülmemişti.

"Benim odama gitmiyoruz Aden! Yoksa benimle kalacağını mı düşündün?"

Beyaz tenli oğlan renkten renge girerken bu hali Aslan'ın çok hoşuna gidiyordu.

"H- hayır tabi ki!"

"İyi. Gel benimle" deyip yavaş adımlarla önden yürümüştü. Kalacağı oda Aslan'ın odasının tam karşısındaki odaydı. Aslan kapıyı açıp geri çekilerek Aden'in içeri girmesine müsaade etti.

"Bir şeye ihtiyacın olursa yardımcılara söylersin. Ben gidiyorum." deyip tam arkasını dönmüştü ki Aden adamı kolundan tutup durdurdu.

"Nereye ya ben tek mi kalacağım burada?"

Aslan kolunu Aden'in elinden yavaşça çekti.

" Beni görmek bile istemiyordun ben de isteğine saygı duyuyorum işte daha ne istiyorsun Aden? Mümkün olduğunca karşılaşmayalım böylesi daha iyi." deyip çocuğun "Ama ben---" diye başlayan cümlesini bitirmeden çekip gitmişti.

Hızla merdivenlerden inip evden çıkarken kapıda bekleyen Kemal'e " Evden hiçbir yere ayrılma. Aden yalnız kalmasın sen yanına geç neye ihtiyacı varsa halledersin." diyerek deri eldivenlerini eline geçirip arabasına yürüdü.

"Abi sen nereye?"

"İşlerim var. "

Aslan arabasına binip gittiğinde Kemal de eve girip Aden'in yanına geçti. Kapıyı çalıp içeri girerken zayıf oğlan yatağın kenarında oturuyordu.

"Bücürüm naber?"

"Kemal ben burada kalmak istemiyorum! Ne olur eve gitmeme yardım et!"

"Lan oğlum baba hayatta izin vermez beni mi vurdurmak istiyorsun yoksa?"

Aden bir an Kemal'in onların sözünden çıkarsa ona zarar gelebileceğini düşünüp yüzü düşmüştü.

"Asma yüzünü şöyle. Hem buradayken daha çok görüşürüz özlemimden yataklara düşmezsin böylece "

"Senin için ne zaman yataklara düştüm abartma"

"Aman sen zaten beni sevme git o çakalı sev onunla hep vakit geçir "

"Çakal?"

"Şu Sarp işte!"

"Sarp! Ben ona haber vermeyi unuttum!" deyip, hemen cebindeki kapalı telefonu çıkararak açtı.

"Koş koş hemen haber ver. Artık burada yaşayacağını da söyle mutlaka!"

"Sadece birkaç gün!"

"Ya he he..."

Aden, Sarp'ı arar aramaz hemen telefonu açılmış karşıdaki çocuğun telaşlı sesini Kemal bile duymuştu.

TENİ TENİME [BxB]Where stories live. Discover now