69.

6.2K 351 179
                                    

Amfide olanlardan sonra iki üç gün daha hakaretler ve laf atmalar devam etmiş insanların bu konuya ilgisi yavaş yavaş azalınca da arkasından konuşulanlar da giderek azalmıştı. Ara ara Sarp ve arkadaşlarıyla karşılaştığında hiç yüzlerine bakmadan yoluna devam ederken Sarp'ın ona ettiği iğrenç hakaretlere maruz kalmaktan kurtulamıyordu malesef Aden.

Okulda yaşadıklarını kimseye anlatamasa da Vlad çoktan öğrenmişti fakat bir kenarda sakince müdahale edeceği zamanı bekliyordu.

Tabi tüm bunlar yaşanırken Vlad bir sabah Aden'in haberi olmadan Aslan'ı iş yerinde habersizce ziyaret etti.

Asistanı Vlad'ın geldiğini haber verdiğinde Aslan çok şaşırırken aklına hemen Aden'e bir şey olduğu geldi. Vlad'ın odasına kapıyı bile çalmadan yüzündeki gülümsemeyle girmesiyle bu düşüncesini de aklından sildi.

"Odanın manzarası güzelmiş. "

"Bu beklenmedik ziyaretini neye borçluyum Vlad?"

Vlad, siyah deri koltuğa oturup bacak bacak üzerine atarken oturduğu yerden denizin ışıl ışıl parladığı boğaz manzarasını izliyordu.

"Siz Türkler çok misafirperversiniz ama sen değilsin sanırım.  Bir hoş geldin bile demedin Aslan. Alınıyorum. "

"Genelde karşıma hoş şeylerle çıkmadığındandır."

Aslan'da hemen Vlad'ın tam çaprazındaki koltuğa oturduğunda gözlerini adamdan ayırmıyordu.

"Niye geldin?"

"Türk kahvesi istiyorum. Şekerli olsun lütfen."

Ya sabır! der gibi kafasını salladı Aslan. Yerinden kalkıp kapının önündeki sekreterine kahve söyleyip geri oturduğunda Vlad'ın hala manzarayı izlediğini görebiliyordu.

"Evet... Neden buradasın?"

"Acele etme Aslan iş konuşmaya geldim. Sonuçta bir süre daha buralardayım. En son görüşmemizdeki anlaşmamız benim için hala baki eğer sana da uyarsa yeniden çalışalım. "

"Neden benimle çalışmak isteyesin ki?"

"Sana değil ama işine güveniyorum"

Aslan sinirle karışık gülerken arkasına yaslanıp ceketinin iç cebindeki sigara tabakasını çıkarıp içinden bir dal sigara aldı.
Tekrar cebine koymak yerine ortadaki sehpanın üzerine bırakırken Vlad'da uzanıp içinden bir dal alıp Aslan'ın yakması için bekledi ama Aslan çakmağı sehpanın üzerine bıraktı sadece.

"Bazen gerçekten kaba olabiliyorsun Aslan. Meleğim senin neyini sevmiş anlayamıyorum. "

Dudaklarının arasındaki sigaradan derin bir nefes alırken dumanı dışarı vermeden önce dişlerini sıktı.

"Seni ilgilendirmez!"

"İlgilendirir. Aden'in içinde olduğu her mevzu onu hastane odasında terk ettiğin günden ben ölene kadar olan güne kadar beni ilgilendirecek."

"Sen kendini ne sanıyorsun Vlad? Aden'in zor anında yanında oldun diye bunun hep böyle devam edeceğini filan mı?"

"EVET!"

Aslan cevap vermedi ama sinir bozucu bir şekilde sesli güldü.

"Yasal işlemler çok yakında sonuçlanacak. Aden artık resmi olarak benim ailemin bir parçası olduğunda aramızdaki bağ da ölene kadar kopmayacak Aslan. "

"Sen kimsin lan! Kimden izin alıp kafana göre iş yapıyorsun!"

Aslan çok sinirlenmişti. Elindeki sigarayı yere fırlattığında eldivenleri olsaydı eğer çoktan Vlad'ın boğazına yapışırdı. Tam da o sırada elinde kahvelerle içeriye giren sekreteri sehpaya fincaları bırakırken ikisi de susmuşlardı.

TENİ TENİME [BxB]Where stories live. Discover now