63.

7.1K 349 234
                                    

Köyün soğuk, sisli sabahında Doğu'dan bile erken kalkıp güne başlayan Aslan, günlerdir doğru düzgün yataktan çıkmadığı için biraz olsun kendine gelip kafasını dağıtmak istiyordu. Yattığı yerde düşündükçe delirecek gibi oluyordu. Belki de delirdi... Kendi bile bilmiyordu nitekim aldığı saçma sapan kararlar ve bunları uygulamadaki ısrarı bu sonuca kolayca varmamıza neden olması gayet normal.

Evden çıkarken ayakkabılarını giymiş bir yandan da montunu giyiyordu. Soğuk hava yüzüne çarpınca ürperen bedenine rağmen gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı. İyi gelmişti...

Bahçede yapılması gereken rutin işleri sırasıyla yaparken elindeki küçük kazma ile fideyi dikebilmek için toprağı kazıyordu.

"Söyleseydiler asla inanmazdım. Galiba rüyadayım!"

Elindeki işe dalmış Aslan arkasındaki konuşmayı duymasıyla olduğu yerde sıçramıştı.

"Kemal! Ödümü kopardın. Niye sessiz sessiz geliyorsun?"

"Davul zurnayla mı geleceğim normal geldim sen duymadın!"

Çömeldiği yerden kalkarken yorulan bacakları yüzünden zorlanmıştı Aslan.

"Günaydın "

"Hayırdır ne iş? Mafya iş adamlığından sonra tarım işçiliğine mi soyundun?"

Elindeki eldiveni çıkarıp terleyen alnını elinin tersiyle silerken Aslan gülmeden edemedi.

"Öyle oldu biraz. Doğu sağ olsun zorla öğretti bir şeyler..."

Kemal bir şey söylemeyip anladım der gibi kafasını salladı.

"Sen niye bu saatte uyanıksın? Normalde erken kalkmayı hiç sevmezsin."

"Uyku tutmadı. "dedi Kemal.

"Doğu'yla konuşur senin evde kalman için ikna ederim."

"HAYIR! EV OLMAZ! Yani... Ben iyiyim böyle arabada hem zaten birkaç güne dönmüş oluruz idare ederim"

"Ben hiçbir yere gelmiyorum Kemal!"

"He he..."

"KEMAL!"

"Lamı cimi yok Dağlaroğlu! Seni babana teslim edip ben de kendi yoluma bakacağım. "

"Kendi yoluma derken?"

Aslan'ın aniden kaşları çatıldı.

"Heee yoluma böyle Moskova'ya doğru giden uzun ince bir yola."

"Ne saçmalıyorsun Kemal?Moskova nereden çıktı?"

"Vlad'ın yanına gideceğim "

"Ne!?"

"Beni yanında istiyor!"

"Ne sikimden bahsediyorsun sen Kemal?"

"Neyini anlamadın amına koyayım. Adamla aylardır konuşuyoruz benimle çalışmak, yanında olmamı istiyor. Şimdi arayıp teklifini kabul etsem beş dakikaya aldırır beni yanına. Daha dün buraya gelmeden önce konuştuk. Aden çok daha iyiymiş oraya gidip ikisiyle beraber yeni hayat kurmamı istiyor."

Aslan elindeki sıkıca tuttuğu kazmayı kıskançlığından sinirle Kemal'e doğru kaldırdı. Burnundan soluyordu. Önce Aden simdi de Kemal'i yanına almak istemesine çıldırmıştı adeta.

"Seni şuracıkta gebertirim. Hiçbir yere gidemezsin!"

"Sana ne oğlum sen kimsin de benim hayatıma karışabiliyorsun?"

"KARDEŞİN! kardeşinim ulan ben senin!"

"Bu mu kardeşliğin Dağlaroğlu? Habersizce çekip gidip kendini ölüme terk etmen, bir kere bile arayıp sormamak mı senin kardeşliğin? Kusura bakma! Benim böyle bir kardeşe filan ihtiyacım yok. "

TENİ TENİME [BxB]Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang