Bölüm 19: Kanlı Toplantı

150 83 0
                                    

Keyifli okumalar (>ω<)ノ

12.09.2314

Arden, ani bir hareketle açılan paravanla irkildi ve uyanırken gözlerini hızla araladı. Perdeyi hızla çeken kişi Harold'dı, yüzünde endişe ve telaşın izleriyle. Arden, yarı uyku hâlinden sıyrılarak Harold'a odaklandı, gözlerinin içinde hızlı bir hikaye anlatma isteği okunuyordu. Harold, derin bir nefes alıp verirken hızlıca konuşmaya başladı. Arden, karışık duygular içinde onun sözlerine odaklandı. "Seni tehdit eden kral, bu kaleye doğru geliyor. Elçiler mesaj göndermiş ve acil bir toplantı talep etmişler."

Arden, adeta aniden uyanmış gibi yataktan sıçradı, bedeni adrenalinle dolup taşarken donup kaldı. Harold'ın anlattıkları kulağında çınlarken, Arden'in zihninde yüzlerce soru belirdi. Kral buraya neden  geliyordu? Bu ani toplantının amacı neydi? Soruları dudaklarının arasından fısıltı gibi döküldü. Harold, emin olmadığını belirten bir baş hareketiyle cevapladı ama Arden'in yüzündeki karmaşık duyguları paylaşıyordu.

Arden, beklenmedik haberle titreyen elleriyle bileği üzerindeki bilekliği hızla dokundu, sinyali gönderdi ve aniden beliren Ajan Yedi'nin şaşkın bakışlarıyla karşılaştı. Teknolojinin büyülü dansı gibi, mor ışıltılı bir portal aracılığıyla oda içine giren ajan, hızla yatağa oturdu. Arden'in yatağı, Ajan Yedi'nin beklenmedik varlığından hafifçe sallandı, adeta gerçek dünya ile gizemli bir hikaye arasında bir köprüydü.

Ajan Yedi'nin varlığı odaya aniden dolan bir gerginlik getirdi. Kıyafetleri ve saçları hafifçe rüzgârla oynarken, onun yüzündeki ifade ciddiyetle doluydu. Kaşları, bilgiye odaklı bir şekilde çatılmıştı ve gözlerinde derin bir düşüncenin izleri görülüyordu. Arden, Ajan Yedi'nin sessizliğini, haberin ciddiyetini ve önemini yansıtan bir bekleyişle izliyordu.

Arden, kralın tehdidini öğrendiği andan itibaren duyduğu şaşkınlığı ve içinde oluşan kaotik düşünceleri Ajan Yedi'ye açtı. Daha önce paylaşmadığı her detayı, yaşadığı her duyguyu net bir şekilde ifade etti. Odada bir sessizlik hakimdi, sadece konuşanların nefesleri ve kalp atışları duyuluyordu. Arden'in anlatısı, kralın yaklaşan tehdidinin gerçekliğini ve aciliyetini yansıtan bir anlatıya dönüştü.

İkisi arasında geçen bu yoğun anlatım, odanın içinde bir gerilim atmosferi oluşturmuştu. Arden'in gözleri, Ajan Yedi'nin tepkilerini ve yüz ifadesini yakından izliyordu. Ajan Yedi'nin kaşları çatıldığında ve dudaklarından ciddi bir düşünce akışı çıktığında, Arden geleceğe dair endişeleri ve umutları arasında sıkışıp kalmıştı. Artık, kralın tehdidiyle yüzleşme vakti gelmişti ve Arden, Ajan Yedi'nin rehberliği ve desteğiyle bu gizemli yolculuğa adım atmaya hazırdı.

Ajan Yedi'nin sözleri, oda içindeki sessizliği daha da yoğunlaştırdı. Arden, bu sessiz anın içinde, ajanın düşüncelerinin labirentinde kaybolmuş gibi görünüyordu. Ajan Yedi'nin sözlerini beklerken, odanın içi adeta merakın ve bekleyişin gerilimini taşıyordu.

Bir süre sessizlik hakim oldu; Ajan Yedi, düşünceli bir ifadeyle uzaklara dalmış gibi görünüyordu. Ardından, ses tonundaki kararlılıkla konuştu, ''Beni aradığını biliyordum ama sana ulaşmasını beklemiyordum. Ben bu sorunu çözeceğim.'' Bu cümlenin içinde, geleceğe dair kararlılığın ve sorumluluğun yankıları hissediliyordu. Ajan Yedi'nin hızla ayağa kalkmasıyla birlikte odadaki enerji ani bir değişimle doldu.

Ancak Ajan Yedi'nin ani hareketine rağmen, Arden sessizce onun kolundan yakalayarak durmasını sağladı. Bedenlerinin arasındaki bu anlık temas, Arden'in kararlılığını ve Ajan Yedi'ye duyduğu güveni yansıtıyordu. Ajan Yedi, beklenmedik bu müdahale karşısında hafifçe durdu ve Arden'a döndü.

Gölge ve TaçUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum