Gölge ve Taç

Bölüm 18: Kemerin Ötesi

Keyifli okumalar (⁀ᗢ⁀)ﾉ

11.09.2314

Ajan Yedi, su bardağını dudaklarına götürdü, soğuk suyun ferahlığı boğazına indi. Bardağı yavaşça masanın yüzeyine bıraktı, ardından birkaç derin nefes aldı. Harold ve Arden sessizce bekliyordu odanın havası gerilimle doluydu. Ajan Yedi'nin gözleri masanın üzerindeki su damlalarına takıldı gözkapakları hafifçe kısılıp açıldı. 

Soluklanmış hissettiği anda dudakları hareket etmeye başladı sessizliği bölen ilk kelimeleri dikkatle seçerek söyledi. Sesinin tonu, odaya hükmeden gizemli atmosferi yansıtıyordu. Ajan Yedi'nin cümleleri oda içinde bir anlığına yankılandı ve sonra sessizlik tekrar hakim oldu. Konuşmasına devam ederken gözleri Arden ve Harold arasında gidip geldi. Yüz ifadesi, özür dileme isteği ve hafif bir utançla karışık bir şekilde değişiyordu. Arden ve Harold, dikkatle dinliyorlardı, gözleri Ajan Yedi'nin her hareketini takip ediyordu. 

"Daha önce gelmem gerekiyordu ama büyük sorunlar ile uğraştım. Bilekliğe bazen keyfi basıyordun," dedi, cümlenin sonundaki tonu hafifçe yukarı kıvrılarak. Bu cümle, oda içinde bir gizemin parıltısını yarattı. Ajan Yedi'nin hareketleri ve sözleri arasındaki çelişki, merak uyandıran bir sır perdesini aralamış gibiydi. 

Arden'in tepkisi, odanın sessizliğini parçaladı. Ayağa kalkışı, sandalyesinin sarsılmasına neden oldu, adeta içinde biriken öfkeyi fiziksel bir şekilde dışa vurur gibi. Yüzündeki ifade, fırtınanın habercisi gibiydi; karışık duyguların ve düşüncelerin birbirine girdiği bir manzara. Gözleri Ajan Yedi'ye sertçe bakıyordu. Harold, hızla dönerek Arden'e doğru adım attı, onu sakinleştirmeye çalışıyordu.  ''Çünkü seni merak ediyordum,'' diye haykırdı. Arden'in öfkesi, odanın duvarlarına çarpıp yankılanıyordu. Harold'ın uyarısı, sessiz ve sakin bir otorite taşıyordu, adeta fırtınayı yatıştırmak için bir denge unsuru gibi.

Arden'in bağırışı, odaya yayılan bir enerji patlaması gibiydi. Ajan Yedi'nin yüz ifadesi, Arden'in öfkesi karşısında hafifçe çekildi ancak bu çekilme belki de daha derin bir anlayışın işaretiydi. Arden'in bağırmaları arasında, Ajan Yedi'nin sakinliği neredeyse tezat oluşturuyordu. O, beklemek ve anlamaya çalışmak gibi daha derin bir yaklaşımı temsil ediyor gibiydi.

''Benden önemli olan sorunlar nelerdi? Yedi yıl boyunca süren bu sorun neydi?'' dedi. Arden'in sözleri odada yankılandı, sanki o an sadece onun söyledikleri duyuluyormuş gibi. Ses tonu, kararlılıkla ve merakla harmanlanmıştı, sanki uzun bir bekleyişin ardından sonunda cevapları duyacakmış gibi bir heyecan taşıyordu.

Ajan Yedi yavaşça hareket etti. Adımları, odanın zemininde hafifçe yankılanırken adeta geçmişin tozlu sayfalarını tekrar geziyormuş gibi bir hava taşıyordu. İleri doğru adım attıkça biraz daha yaklaşıp Arden'e dönüş yaptı, sözleriyle onun merakını daha da körüklemişti.

Sözlerini bırakırken, Ajan Yedi'nin sesi hafifçe alçaldı, sanki anlattığı hikayenin içindeki derin duyguları yansıtıyormuş gibi "Başka bir Dünya'nın yok oluşuna şahit oldum," dedi, cümlenin sonundaki vurgu onun bu dramatik olaya nasıl tanıklık ettiğini ve bunun üzerindeki yükünü anlatıyormuş gibi. Gözleri, sanki uzaklara dalıp gitmiş gibi görünse de aslında o anıları canlandırmak için hafifçe kapanmıştı.

Oda, bu ifşa anıyla dolup taşıyordu. Ajan Yedi'nin sözleri, adeta bir zaman tünelinde kaybolmuş gibi hissettiriyordu. Arden'in merakı ve sabırsızlığı, Ajan Yedi'nin anlatacağı hikayeye dair bekleyişin ta kendisiydi. Her iki karakterin de etrafını saran bu an, adeta bir sırrın perdesini aralıyormuş gibi hissettiriyordu.