Bölüm 3: Aile Broşu

269 153 0
                                    

Keyifli okumalar (⁄ ⁄>⁄ ▽ ⁄<⁄ ⁄)

22.07.2307

Askerler, Arden'in yanına gelir gelmez durdular ve ellerinde tuttukları paketi açmaya başladılar. Şeffaf bir poşete sarılmış küçük bir kutu çıktı ortaya. Poşeti çıkardıklarında kutuyu açtılar ve içinden beyaz küçük bir cihaz çıktı. Arden, eliyle cihazla yaklaşmakta olan askeri durdurdu. "Yaklaşma bana," dedi, korkudan sesi yüksek çıkmıştı ancak oda içindeki herkesin garip bakışları altında özgüveni sarsılmıştı. Elleri titrediği için hızla doğrulttuğu elini arkasına sakladı.

Harold, sakinleştirmeye çalışırken Astrid sözünü kesti. "Harold, dışarıda bekle," dedi Astrid. Harold sessizce başını sallayarak odadan çıktı ve kapıyı kapattı. Astrid, askerlerin kenara çekilmesi için eliyle işaret yaptı. İki asker de Arden'in yanına yaklaştı ve duvar önünde başlarını eğip beklemeye başladılar.

"Sen artık bizimle kalacaksın, bu yüzden senin yanına bir uşak görevlendirdim. Gördüğüm kadarıyla Harold ile tanışmışsın. Seninle birlikte yeni odanda kalacak. Askerlere gelirsek, sadece kulağındaki cihazı yenileyeceğiz. Korkmana ve bizcen kaçmana gerek yok. Zaten bu kaleden başka bir yuvan yok," dedi Astrid. Söylediği son sözler Arden'i incitmiş olabilir ama gerçekti. Artık bu kale onun tek eviydi.

Astrid'in sözleriyle sessizlik hüküm sürdü ve askerler, Arden'in yanında kendilerini bulmuştu. Astrid, askerlere görevlerini yapmaları için izin verip odadan çıktı. Arden, arkasını döndüğünde kapı önünde bekleyen Harold'ı gördü. Harold, Astrid'in izin vermesiyle hızla içeri girdi ve kapıyı kapatıp Arden'e meraklı bir şekilde baktı.

Arden, askerlere dönerek, "Cihazı çıkarmak can acıtıyor mu?" diye sordu. "Hayır, prensim," dedi asker ve işine devam etti. Diğer asker, ikinci kutuyu açtı ve içinden minik beyaz bir cihaz çıkardı. Cihaz, bir drone'a benziyordu. Asker, cihazın üzerindeki mavi düğmeye basınca, cihaz havalanmaya başladı. Önce etrafında döndü, sonra Arden'e doğru uçtu. Arden'in yanına gelince, başının etrafında dönmeye başladı, sanki onunla oyun oynuyormuş gibi.

Arden, beklemek için kendisine verilen komutu aldıktan sonra önündeki askerden gelen yönlendirmeleri izledi. Askerin sözleriyle birlikte gözlerini kapatırken, çevresindeki sesleri ve etrafında dolaşan cihazın hafif uğultusunu hissetmeye başladı. Zihni, karanlık bir perdenin ardında gizemli bir dünyaya adım atıyormuş gibi hissetti. Gözlerinin ardında yavaş yavaş beliren hafif mavilik, onun içine dalmış bir rüyanın başlangıcı gibiydi.

Cihaz, kafasının etrafında dolaşarak tarama işlemlerini gerçekleştirirken, Arden'in bilinçaltında bir yabancının gözleriyle dünyayı keşfetme hissi belirdi. Bir klik sesiyle birlikte cihaz, sağ kulağının üzerine kondu ve etrafında dolaşmaya başladı. Bu sırada, kulağının çevresinde hafif bir esinti hissetti ve içinde bir karıncalanma belirdi. Karıncalanma, ona yabancı bir varlığın varlığını hissettirirken, kulağına doğru hızlıca bir şeyin çekildiğini fark etti. Ardından, cihaz sol kulağına kaydı ve aynı işlemleri tekrarladı.

Askerlerin konuşmaları, Arden'in kulağındaki cihazın gerçek işlevi hakkında düşüncelerini belirginleştirdi. Bu cihaz, insanların farklı dilleri konuştukları durumlarda bile birbirlerini anlamalarını sağlayan bir mucizevi aletti. Herhangi bir dil bilmese de, bu cihaz sayesinde diğer insanların sözlerini anlayabilecekti.

Askerlerden birinin Arden'in kulağına dokunmasıyla gözlerini tekrar açtı. Ellerindeki beyaz cihazı kulağına doğru getirip içine bıraktıklarında, cihaz aniden kayboldu ve içinde bir tuhaflık hissettiği kulağına yerleşti. İki kulağına da cihazı taktıklarında, Arden hafif bir rahatsızlık hissiyle karşılaştı ancak artık daha iyi hissediyordu. Cihazların etrafındaki gizemli aura, onu bu yeni dünyaya adım atmaya teşvik ederken, bilinmeyenin heyecan verici yolculuğu başlamıştı.

Gölge ve TaçWhere stories live. Discover now