Bölüm 16: Siyah Kapı

172 94 0
                                    

Keyifli okumalar (ノ'ヮ')ノ

10.08.2307

Arden'in odası, karanlık ve gizemli bir atmosfere sahipti. Oda, kıvrımlı duvarları ve yüksek tavanıyla adeta bir sonsuzluğu andırıyordu. Işığın seyrek olarak sızdığı pencerelerden oda içine gizemli bir aydınlık yayılıyordu. Odanın köşesinde, karanlığın içine karışan bir yatağın üstünde, Arden'in endişeli gözleri ayın solgun ışığı altında parlıyordu.

Kapının sessizce çalınmasıyla Arden'in yüreği hızla çarpmaya başladı. Kralın gelmiş olabileceğini düşündüğü anda, odanın hava basıncı değişti gibi hissetti. Kapıyı açmak için yavaşça ilerlerken, içinde garip bir gerilim ve merak vardı. Kapıyı açtığında, beklentilerinin çok ötesinde bir manzara ile karşılaştı.

Kapının arkasında, sarayın en yüce hükümdarı duruyordu. Kralın görkemli figürü, Arden'in odasında aniden birkaç boyut daha ekliyormuş gibi göründü. Kralın gözleri, Arden'e odanın karanlığında parlayarak ona tüyler ürpertici bir bakış fırlattı.

Kralın yaklaşımıyla, odanın atmosferi daha da yoğunlaştı. Arden, adeta zamanın yavaşladığını hissetti. Her hareketi, her nefesi, kralın etrafında bir çepeçevre dolaşan gizemli bir aura ile doluydu.

''Senin kim olduğunu biliyorum. Yıkılan krallıktansın.'' dedi ve bir süre durakladı. Arden bir iki adım geriye gidince kral açık olan kapıdan yavaşça içeriye süzüldü ve kapıyı kapattı. Kralın konuşmasıyla, Arden'in kalbi daha da hızlandı. Kralın bakışları, Arden'i sanki derinlerine inmeye çalışan ışık huzmeleri gibiydi. O an, Arden, kendisini bir kuyunun derinliklerine çekilmekteymiş gibi hissetti.

Kral, Arden'in yüzünü incelemeye başladı. Arden'in yüzü, kral için bir bulmacayı çözmeye çalışan bir bilim insanının titizliğiyle inceleniyordu. ''Senin yüzünü çok az kişi gördü. Ben kolay kolay gördüklerimi unutmam. Hele bir yükseleni asla.'' dedi. Kralın gözlerindeki ışık, bir define avcısının nadir bulduğu bir hazineyle karşılaşmışçasına parlıyordu. Gizem ve ihtişam, odanın her köşesinden sızıyordu.

Arden, endişe dolu bir şekilde mırıldandı, ''Ne istiyorsun?'' 

''Sen bana yardım edersen ben de sana yardım ederim. Küçük bir alışveriş gibi düşün.'' dedi. Kral yavaşça yatağa oturduğunda, odanın havası daha da yoğunlaştı. Arden, kralın sinsi gülümsemesini gözlerinde hissediyordu, bu durum onun için tehditkâr bir atmosfer oluşturuyordu.

Kral, boğazını temizledi ve Arden'e yaklaştı. ''Bana birini bulmanı istiyorum. Eğer onu bulursan senin bu sırrını kimseye anlatmam böylece ailen de hayatta kalır,'' dedi, Arden'in içini ürperten bir tonla. Kralın teklifiyle birlikte, Arden'in ailesinin güvenliği tehlikeye girmişti. Arden'in en büyük acısı olan ailesi, şimdi kralın talepleriyle karşı karşıya gelmişti.

Arden, kaçınılmaz bir şekilde kabul etmek zorunda kaldı. ''Kimi bulmam lazım?'' diye sordu. Kral, odadaki gizemli atmosferi daha da artırmak için sessiz kaldı. Arden, kralın sessizliği karşısında daha da rahatsız olmaya başladı.

''Gerçek adını bilmiyorum, ama kod adı var,'' dedi kral, Arden'in yüzünde bir gizem bulutu oluşturarak. ''Bir kadın ve adı Ajan Yedi.'' Arden, kralın bu ismi vermesiyle bir an donup kaldı. Ajan Yedi'nin kim olduğunu biliyordu ancak bu gerçeği krala belli etmemeye çalıştı. Başka bir yükselenin bilgisini paylaşması, Arden'in başına daha büyük dertler açabilirdi.

Odada, Arden'in içsel savaşıyla kralın tehditkâr varlığı arasında gergin bir denge oluşmuştu. Arden, kendi hayatı ve sevdiklerinin hayatı arasında bir seçim yapmak zorunda olduğunun bilincindeydi. 

Gölge ve TaçWhere stories live. Discover now