Bölüm 10: Alt Sokaklar

214 150 0
                                    

Keyifli okumalar (^^)ノ

29.07.2307

Gözlerini yavaşça araladığında, odaya yayılan sessizliğin içinde kıyafetlerinin hışırtısını duydu. Hafif bir titremeyle gözlerini odanın karanlığına alıştırmaya çalışırken, içinde derin bir korku yükseldi. Bedenini köşeye doğru çekti, sadece belirsiz bir sıkıntı hissiyle değil, aynı zamanda bulunduğu yerin neden burası olduğuyla da boğuşuyordu. Gözlerini ilk önce masasına dikti ve orada oturan Harold'u gördü.

Harold, masanın başında kitapları inceliyordu, sanki hiçbir şey olmamış gibi. Arden için bu manzara şaşırtıcıydı. Zihnindeki karmaşa ve korku, hareket etmesi gerektiğini bağırmak için ona yalvardı ama bir yandan da sıcak yatağın kucaklayıcı kollarında biraz daha vakit geçirmek istedi. Sonunda yataktan kalktı ve bağdaş kurdu, yorgun gözlerle Harold'a baktı.

"Günaydın," mırıldandı, sesi odayı dolduran sessizlikte sadece bir fısıltıydı. Harold, kitaba olan yoğun konsantrasyonu nedeniyle Arden'in sesini duymamıştı. Arden, yanındaki yastıklardan birini Harold'a doğru fırlattı, onun dikkatini çekmek için.

Harold, yastık Arden'in elinden havalanırken, ansızın heyecanla Arden'e döndü. "Nesneleri hareket ettirebiliyor musun? İnanamıyorum!" diye bağırdı, yüzünde yansıyan heyecan Arden için anlam ifade etmiyordu. Boş gözlerle, neredeyse "Ne saçmalıyorsun?" der gibi bakıyordu.

Harold, heyecanla Arden'in yanına oturdu. "Tekrar yap, lütfen! Göremedim!" diye feryat etti. "İki tane elim var, farkı da mısın? Onları kullanarak da sana yastık atabilirim," diye yanıtladı Arden. Harold, bu cevap üzerine tekrar sandalyesine çekildi. "Tamam, o zaman kendini rahat hissedince tekrar yastık atarsın," dedi, imalı bir şekilde. Arden, gözlerini devirerek yatağındaki diğer yastığı fırlattı. "Al sana yastık saçmalıklarını, buna anlatırsın. Sen şu kitaba fazla kafayı taktın," diye homurdandı. Harold, başını hayır anlamında salladı.

"Şu kitabı bırak da eğitim için hazırlanalım," dedi Arden. Harold kitabı alıp paravanın öteki ucuna geçti. Arden, üstünü değiştirirken yemek için hazırlandı. Harold ise kitabı okumaya devam etti, zaman akıp giderken daha da içine çekildiği kitaba dalmıştı. Arden onu sürekli izliyordu, gözleri parlayarak Harold'ın öğrenme aşkını seyrediyordu. Her kelimeyi yakından inceleyen Harold, konuyu hâkim oluyor ve Arden de onun bu dikkatini fark ederek gurur duyuyordu. Günün sonunda, Arden ile birlikte konu hakkında konuşup tartışmaya başlayabileceklerdi.

Oda, Harold'un kitaba dalmış haliyle dikkat çeken bir sessizlikle doldu. Işığın yumuşak yansımaları, kitabın sayfalarında dans ediyor gibi göründü. Harold'un düşünceli bakışları, bilinmeyene dair bir keşif yolculuğunun başlangıcını işaret ediyordu. 

Arden, merdivenleri hızla inerken, Harold ona yetişmek için koştu. Hızlı bir kahvaltıdan sonra, bugün yanlarında korumaların olmadığını fark ettiler. Etrafta insan sesleri de duyulmuyordu, bir sessizlik hâkimdi.

"Neden kimse yok?" diye sordu Arden, şaşkınlıkla etrafa bakarken.

"Kara gün ilan edildi, ondan. Dün sirenler çaldı ama sen uyuyordun," dedi Harold.

Arden, bütün askerlerin ormanda nöbet tuttuğunu düşündüğü için yanlarında kimse olmadığını anladı. Eğitim alanına vardıklarında da kimseler yoktu.

Diğer alanları gezerek Jae'i aramaya başladılar ve sonunda bir tanesinde oturmuş uyukluyor şekilde buldular. Jae, çocukları görünce hızla ayağa kalktı, şaşkın bir ifadeyle:

"Neden geldiniz? Bugün eğitim yapmayacağız," dedi.

Çocuklar, Jae'nin sözlerini anlamaksızın dinlediler. Sonunda, bir araya geldikleri için buldukları nedenleri konuşmaya başladılar. Eğitimlerinin önemini anlatarak Jae'i cesaretlendirdiler. Jae, çocukların gücünden etkilendi ve yeniden eğitime başlama kararı aldı.

Gölge ve TaçWhere stories live. Discover now