Suskun Hançer Eğitimi.

4 1 0
                                    

Gontier sinirle birlikte gölün oradan ayrılmıs, Sinsei'den olabildiğince uzakta bir yere gitmişti. Ağaçlardan birini gözüne kestirmiş, altına geçip oturmuştu. Sırtını ağaca dayayarak çocukluk anılarını gözünün önüne getirmeye başlamışt.

"Ne kadar kaçarsam kaçayım, o her zaman beni buluyor..."

[ Yıllar önce... ]

"Her biriniz profesyönel bir suikastçı olmak için buradasınız! Hataya yer yok! Tek bir hatanız tüm klanı tehlikeye atar! Yakalanırsanız, tek ve yegane çözüm intihar etmektir. Bizler canlı elegeçirilmemeliyiz, zira bizden bilgi almak için türlü yöntemlere başvurabilirler, kimliğimizi öğrenebilirler! Duyguya yer yok! Gerekirse takım arkadaşınızı fedâ edeceksiniz ama ne olursa olsun görevi başarıyla yerine yetirin! Yapmazsanız, bizzat kendi kardeşleriniz tarafından kelleniz uçurulacak! Kalpleriniz su gibi olsun, tek bir amaca hizmet edecek bu kalpler! Göreviniz her şeyinizdir!"

Diye tamamen açık gözlerle 130 çocuğa bağırmaktaydı acımasız ve duygusuz bir eğitmen. "Pekâlâ, 3 gruba ayrılın! Grup Kuzgun, Grup Kobra ve Grup Akrep!" Diye ekledi ve çocukları 3 gruba 40 kişi olarak ayırdı.

Gontier Kanage Akrep grubundan idi. Babasından gelen hatrısayılır derecede güce sahipti, fakat bu gücü kullanmaktan acizdi. Enerji üzerinde kontrolü zayıftı, hiçbir tekniğe hakim değildi, dövüş sanatlarından bihaberdi. Klanın her üyesi gibi zorlu ve acı dolu eğitimlere gidecek yaşa gelmişti. Kanage klanında zorunlu eğitim yaşı 6 - 7 yaşlarından başlar. Çocuğun becerilerinin gelişmeye hazır olduğu yaşlar olarak kabul edilmekteydi bu yaşlar. Gontier 6 yaşında "Suskun Hançer Eğitimi" olarak adlandırılan zorunlu Kanage egitimine katılmıştı. Eğitim her gün 8 saat boyunca aralıklı olarak verilmekteydi. Her bir Kanage 14 yaşına kadar eğitim görmekte idi. 14 yaş en geç mezun yaşı olarak kabul görmekteydi. Çoğu çocuk 12 veya 13 yaşları arasında eğitimi başarıyla tamamlayıp göreve çıkabilecek duruma geliyordular. 14 yaşından sonra bile hâlen eğitimini tamamlayamayan çocuklar imhâ edilmekteydi. Bunu bilen her Kanage eğitimi geçmek için ellerinden geleni yapmalıydı.

"Sen Gontier olmalısın, liderin oğlu ha! Buradan sağ çıkamayacaksın prenses tavşan!"

Diye onunla dalga geçip eğleniyordu bir-kaç oğlan. "Duyduğuma göre gücünü bile kullanamıyormuşsun! Ne yapabilirsin ki sen? Neden hemen kendine bir bıçak saplayıp gebermiyorsun!" Diye alaycı bir ses tonuyla sataşmaya devam ettiler.

"Bunu yapamam! Benim... bir hayalim var!"

Dedi Gontier, çekingen bir ses tonuyla.

"Hayal mi? Hahahaha! Duydunuz mu çocuklar! Bu arkadaşın bir hayali varmış! Dinle seni böcek hayaller sadece senin gibi bir aptala göredir, bizler hayatın gerçeklerine göre yaşayan suikastçılar olacağız! Burada hayallere yer yok!"

Diye Gontier'i itmeye başladılar.

Sinirlenen Gontier yumruğunu sıkarak ona zorbalık eden çocuğun suratına bir yumruk sıkar. Fakat hiçbir zarar verememişti.

"Bana o iğrenç elinle dokundun! İyi bi' dersi hakettin!"

Dedi ve arkadaşlarını eliyle çağırarak dövmeye başlarılar onu.

"Sonuna gittiler, ilk günden kendime düşman edindim. Güçlenmezsem teleme binmeye devam ederler. Çok zayıfım, elimden hiçbir şey gelmiyor. Bu şekilde hayalimi gerçekleştiremem ki!"

Diye gözyaşları içerisinde zemini yumrukluyordu Gontier.

Böylece günler geçti ve o çocuklar her gün sataşmaya devam etti. Eğitimin zorluğu yetmezmiş gibi, o çocuklara dayanmak zorundaydı. Kanage'lerde şikayet etmek diye bir şey yoktu, herkes kendi sorununu kendi çözmek zorundaydı.

Alvin'in MacerasıWhere stories live. Discover now