Şehirde gezinti.

8 1 4
                                    

"Ay tekniği: çekim kuvveti!"

Aniden bölgedeki yer çekimi dengesizleşmeye başlar.

Tekniğin alanına dahil olan her şey havalanmaya başlar. Bu, Raven, Drogo ve Fujiro içinde geçerliydi.

Kara sis yığını ortadan kaybolduktan sonra, hepsi ap-açık gözükmekteydi.

Herkesin ayakları yerden kesilip, göğe yükselirken, Fujiro, zincirlerini yere saplayarak, onlara tutunmuş ve kendini havaya yükselmekten kurtarmıştı.

Üçüde aynı anda, o kişiye bakıyordu.

"Bu bakışlar da ne böyle? Bana öyle bakmayı keser misiniz?"

Dedi kimliği belirsiz kişi.

"Dövüşümüzün ortasındayken, geliyorsun ve bizi durduruyorsun. Bu bakışlardan daha kötüsünü göreceksin birazdan."

Dedi Fujiro, sinirli bir ses tonuyla.

"Ah, hadi ama! Oynadığınız oyuna ben de dahil olmak istiyorum, bu kadar."

"Oyun mu? Oradan, oyunmuş gibi mi görünüyor?"

"Um... Evet! Yumuşak vuruşlarınız, kibar laflarınız, kesinlikle bir oyun!"

"Bizimle dalga mı geçiyorsun sen? Doğduğuna pişman ederim!"

"Ayakların yerden kesilmişken, bu biraz zor olabilir..."

"Seni yenmek için yerde olmama gerek yok!"

Dediği gibi, kendini kara sise çevirip, kendi içine çekilerek gözden kaybolur Fujiro.

"Kaçtı mı? Sanırım biraz aklı var."

Diye düşünüyordu kimliği belirsiz kişi.

Fujiro, aniden, kimliği belirsiz kişinin arkasında vârolur ve temrenli zincirlerini onun sırtına fırlatır.

Zincirler, ona çok yaklaşmışken, aniden durur ve yere yapışır.

Fujiro, daha fazla zincir fırlatır. Fakat hepsi aynı sonu paylaşır.

"Zincirlerim, ağırlaşıyorlar, neden? Kimsin sen?"

"Oh, demek artık ciddiye alınıyorum. Adım Luan Jury! Sizinde kendinizi tanıtmanızı bekliyorum."

"Fujiro, Sadece Fujiro."

"Anlıyorum, ya siz kimsiniz?"

Dedi ve işaret parmağını Raven ve Drogo'ya yöneltti.

"Bizler, Hexagonun iki üyesi, Raven ve Drogo."

"Hexagon mu? İlgi çekici bir şeye benziyor, biraz anlatır mısın?"

"Havadayken sana hiçbir şey anlatmayacağım, ilk önce bizi yere indir."

"Nasıl olsa, bana dokunamayacaksınız, hemen indiriyorum."

Der ve tekniğini bozar. Bozduğu gibi hepsi iki ayağı üzerine düşer.

[ Bu sırada Emily ve Noelle... ]

Aradan geçen süre boyunca, Noelle, Vals dansını Emily'ye öğretmeye çalışıyordu.

"Harikasınız Prenses! Bu gidişle, iki-üç güne, tamamen kavramış olursunuz! Öğrencilerim arasında, bu dansı en hızlı siz kavradınız!"

"Öğretmenim çok yetenekli, değil mi?"

Emily ve Dans öğretmeni Noelle, bu süre içerisinde oldukça iyi anlaşıyordu.

"Hadi devam edelim, bu gün biraz daha zaman ayırırsak, aklınızda daha iyi kalır. Eğer sizin içinde uygunsa Prenses?"

"Neden olmasın, dans etmek çok zevkliymiş!"

Alvin'in MacerasıWhere stories live. Discover now