İyi niyet, yanlış seçim.

13 3 38
                                    

Livian yavaş adımlarla ilerliyordu. Yüzündeki gülümsemeyi silerek yoluna devam eder.

"Bunlar, onlar olmalı. Sizinle tanışmak için onca yolu geldim. Umarım iyi niyetlisinizdir."

Livian ceketini düzeltir, elini saçına atıp düzgünce şekle sokar. İyimser bir gülümseme eklemeyi de unutmaz.

Yavaş adımlarla Rajin gile doğru yaklaşıp, onlara seslenir.

"Merhaba! Yolumu kaybettim de, bana yardım edebilir misiniz?"

Rajin ellerini hemen kılıçlarına atar. Fakat Emily, Rajin'i durdurur.

"Niye izin vermiyorsun? Yabancılara güvenemeyiz!"

"Daha bir şey yapmadı ki, kötü olduğuna karar veremeyiz."

"Yapmasını mı bekliyeceksin?"

Emily durup bir-kaç saniye düşündü.

"Haklısın. Kılıçlarımızı çekelim!"

Livian korkmuş bir ifade sergiler.

"H-Hayır, yanlış anladınız!

Vücut diline başvurarak, onlara tehtit oluşturmadığını açıklarcasına kendini anlatmaya başladi.

"Adım Livian. Size herhangi bir saldırıda bulunmak gibi bir amacım yoktu. Sadece yolumu kaybettiğim için sizden yardım istemeye geldim. Sizi buranın yerlisi sandım. Çok özür dilerim. Yakınlarda başkaları da yok, kime soracağım... Geç kalsam da, önemli değil. Nasıl olsa, beni bekleyen bir ailem yok..."

Rajin dayanamaz ve Livian'a yardım etmek ister.

"Bekle. Nereye gidiyorsun ki?"

"Büyük İmparatorluğa gidiyordum. Yoldaşlarımı esir alıp oraya götürdüler. Hepsi benim dikkatsizliğim yüzünden..."

"Büyük İmparatorluk mu? Tesadüfe bak! Biz de oraya gidiyorduk."

"Gerçekten mi? Sizinle gelebilir miyi-"

"Önce kendini tanıt ve zararsız olduğunu kanıtla."

"Az önceki yanlış alnaşılma için tekrardan özürlerimi sunuyorum. Adım Livian. Livian Zoldyck. 20 yaşındayım. Hayvanları, kitapları, çiçekleri severim. Resim çizmeyi de severim. Ailemi uzun zaman önce kaybettim."

"Hmmm. Çiçekleri mi seversin? Erkeklerin çiçekleri sevdiğini hiç görmemişti- Kız mısın yoksa sen?"

"Açıkcası kız olsam da bi' sorun olmazdı! Yine aynı kişi olurdum."

"Siz ne diyorsunuz çocukl... E sadece kızlar kalmış burada. Aman her neyse, siz ne diyorsunuz?"

Rachel ve Emily bir sorun teşkil etmeyeceğini düşünüyorlardı.

"Ya sen Zelda domuzu? Senin onayını da alsak bizimle gelecek."

"Açıkcası, iyi birine benziyor. Fakat görünüş nedir?"

"Aldatıcı! Evet."

"Kesinlikle! Yani her an bize saldırabilir. Bu yüzden onu buradan kovalım."

"Hmm. Haklı olabilirsin. Üzgünüm Livian, onu duydun. Yeterince güvenilir değilsin."

Livian, morali bozulmuş gibi durarak onları buna inandırmaya çalışıyordu.

"Haklısınız tabii. Akşamın bi saati, bi' yabancı gelip sizinle gitmek istediğini söylüyor. Sizin yerinizde her kim olsaydı, aynısını yapardı. Yoldaşlarımı kurtarabilecek kadar güçlü olsaydım eğer... Şuan ölmüş olabilirler. Tek başıma onları yenemem, en azından yanımds birileri olsa..."

Alvin'in MacerasıWhere stories live. Discover now