Prens ve Prenses.

10 3 13
                                    

"Robin mi? Emily'nin abisinin burada ne işi var?"

Robin bar sahibi ile konuşurken, Sam kendini az geri atıp, gizlenmeye çalıştı.

"Onun burada ne işi var? Eğer Emily'yi görürse, neler yapar bilmiyorum."

Sessiz ve tedirgin bir ses tonuyla söyledi Sam.

Sam, sessizce geri-geri adımlayıp, arkasını dönerek, farkedilmeden odaya geri dönmek yeltendi.

"Daha ne kadar saklanacaksın?"

Dedi Robin, güçlü ve sert bir ses tonuyla.

"Beni farketmiş mi? Bana baktığını bile görmedim."

Dedi Sam, içinden konuşarak.

Robin, yavaş adımlarla, Sam'e doğru yaklaştı.

"Arkanı dön, kim olduğunu görmek istiyorum."

Sam, yavaşça arkasını dönerek, yüzünü Robin'e gösterir.

"Ha? Sam? Seninle burada karşılaşmayı beklemiyordum. Diğerleri nerede? Özellikle Prenses."

Dedi Robin, vurgulayıcı bir ses tonuyla.

"M-Majesteleri, şey..."

"Uzatma. Prensesin kaçırıldığı haberini aldığım için buradayım."

"Haber mi? Onlara hiçbir şey söylemedik ki? Nasıl öğrenebilirler?"

Dedi Sam, içinden konuşarak.

"Cevap ver. Seninle kaybettiğim her saniye, Prensesi kurtarmaya gecikiyorum."

"Majesteleri... Size bir iyi, bir kötü haberim var."

"İyi haberi söyle."

"E- Prensesi kurtarmayı başardık."

"Kurtarmayı başardınız mı?"

"Duyduğunuz gibi, Prensesi, düşmanın elinden kurtarmayı başardık."

Bunu duyan Robin'in bi' nebze de olsa, rahatlamıştı. Fakat bunu belli etmedi.

"Kötü haber?"

"Kötü haber... Beni izleyin lütfen."

"Benimle mi eğleniyorsun?"

"Hayır Majesteleri, eğlenmek mi? katiyen böyle bir şey yapmam. Sizden beni takip etmenizi istemek zorundayım."

"Güzel. Göster o zaman şu, "kötü haber"i."

Sam, Emily'nin olduğu odaya doğru ilerlerlerken, Robin onu takip ediyordu.

Kapıyı yavaşça aralayıp, kapıyı sonuna kadar açtı.

"İçeri buyurun, Majesteleri."

Robin, içeri girip, kafasını Emily'ye çevirir-çevirmez, onu gördü.

"Sam, bana onun öldüğünü mü söylemeye çalışıyorsun?"

"Ne- Hayır Majesteleri! Sadece çok bitkin düştüğü için uyuyor."

Herkesin gözü, odaya aniden giren, Sam ve Robin'e kenetlenmişti.

"Demek uyuyor ha? Çıkın odadan, hemen şimdi."

Diğerleri daha ne olduğunu anlamadan, Sam kollarından tutup dışarı çıkartıp, kapıyı kapadı.

"Neler oluyor Sam? Prensin burada ne işi var?"

Dedi Mike.

"Ben de, pek bilmiyorum. Fakat, anladığım kadarıyla, Emily'nin kaçırılma haberini almış. Aramızdan, kimsenin yapmayacağı biliyorum. Nasıl öğrenmiş olabilir ki?"

Alvin'in MacerasıWhere stories live. Discover now