Kralın verdiği görev.

3 1 0
                                    

Inferno Asura hâlâ dışarıdayken Gontier Kanage malikanesine dönmüştü, Inferno'ya sinirlenmiş ve bu sinirini nasıl çıkartacağını bilmiyordu. Onun sinirli olduğunu gören Kanage üyeleri Gontier'e yaklaşmaktan çekiniyorlardı, çünkü sonunun iyi bitmeyeceğini çok iyi biliyordular. Bu sırada eğitiminden dönen Cole Kanage babasıyla karşılaştı, neden bu kadar sinirli olduğunu sordu fakat cevap alamadı. Hâlâ bir cevap isteyen oğlu babasının arkasıyla odasına kadar gitti.

"Ne istiyorsun çocuk? Derdin ne senin?"

Diye sordu Gontier Kanage. "Şuan seninle uğraşamam." Diye ekledi.

"Neden bu kadar sinirlisin? Yine Yasha'larla mı anlaşmazlık yaşadın Baba?"

Diye soruya soruyla karşılık verdi oğlu Cole Kanage.

"Bunun seni ilgilendirdiğini nereden çıkarttın aptal velet?"

"Neden bana karşı hep böyle davranıyorsun? Bir kez bile benle zaman geçirmeyi bırak, konuşmak dâhi sana tiksinç geliyor! Sürekli bana karşı bu tavırları sergilemenden bıktım usandım! Neden Büyükbabam gibi değilsin?"

Dedi Cole bağırarak.

"Benimle konuşurken sesinin tonuna dikkat et, bücür. Büyükbabana minnettar olmalısın, seni seven tek kişi o."

Dedi Gontier, oğluna arkasını dönmüşken. "O yaşlı bunak olmasaydı burada yaşayabilmeyi geç, yakınına dâhi gelemezdin." diye ekledi

Gontier'in kullandığı bu sözler oğlu Cole'un küçük kırılgan kalbini parçalara ayırmaya yetmişti. Gözyaşlarını tutamayan Cole sessizce odayı terk etti. Koridor boyunca kimseyle göz-göze gelmemek için elinden geleni yaparak kendi odasına geçti. Ardından gözyaşlarını silerek derin bir nefes alarak kendine gelmeye çalıştı. Uzun süredir planladığı şeyi yapmak ister, fakat hâlen kararsızdı.

"Büyükbabamla bu konuyu konuşmak benim için daha iyi olacak. Evet ona danışmalıyım."

Dedi ve ağzına kadar dolu olan çantasını kaparak pencereyi açtı, hızlıca pencereden çıkarak çatıya elini uzattı. Elinin yetişemediğini görünce hançerini çıkartıp duvara saplayarak kolaylıkla çatıya uzandı. Ardından malikanenin üstünden ilerleyerek Kanage evlerinin çatısıyla devam etti ve büyükbabasının yaşadığı ahşaptan evin önüne geldi. Kapıyı tıklatarak içeri girdi, büyükbabası orada oturmuş torununu bekliyordu.

"Demek geldin sevgili Cole, torunum."

Dedi büyükbabası.

"Şey, büyükbaba seninle bir konu için fikir almalıyım. Bana yardım edebilecek tek kişi sensin, bu yüzden sana geldim."

Dedi Cole kapıyı arkasından kapatarak.

***

"Anlıyorum, demek ayrılmak istiyorsun. Hazırlıklı gelmenden anlamıştım, fakat bu kadar erken olabileceğini hiç düşünmemiştim. Gerçekten bunu yapmakta bu kadar kararlı mısın?"

Diye sordu büyükbabası.

"Evet büyükbaba, sonuna kadar kararlıyım. Beni eğitip güçlendirdin, sana minnettarım benim ustam ve büyükbabam!"

Diye cevapladı Cole. "O adamla aynı ortamda bulunmak bile beni üzmeye yetiyor, ve artık üzülmek istemiyorum. Kendi yolumu çizmek istiyorum, babamı geçecek kadar güçlenmek için dünyayı gezmek-görmek istiyorum." Diye ekledi.

"Anlıyorum, fakat unutmaman gereken şeyler var. Dış dünyada ölebilirsin, bir çok zorluk seni bekliyor, yiyecek kıtlığı çekebilirsin ve en kötüsü yanlız olacaksın. Eğer bu şartlar altında kalmayı kabul ediyorsan, benim elimden sadece yolun açık olsun demek gelir. Asla acele etmemelisin, baban seni üzdü diye tüm klana yüz çevirip kaçmak ne kadar doğrudur sence?"

Alvin'in MacerasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin