Bilinçli Piyon.

14 3 36
                                    

Livian'ın suratında, o korkunç gülümseme yeniden belirir...

[ Bu sırada Emily... ]

Kullandığı teknik, onu tamamen bitirmişe benziyordu. Baygın olmasına rağmen, soğuk terler döküyor, arada titriyordu.

Tekniği uygularken, Livian'ın kalbine kendi Enerjisini bağlamıştı. Böyle yaptığı için, istemeden de olsa, Livian'ın kötücül Enerjisiyle kendi Enerjisi temas etmişti. Bunun etkisinin yanında, Tekniğin getirdiği etkiler de vardı.

Emily gibi birinin, güçten düşmesi oldukça tahmin edilebilir bi' olaydir.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi, birde kabus görüyordu. Gördüğü kabus çok belirsiz ve karışıktı.

Neyse ki, bu kabus çok uzamadan Emily gözlerini yavaşça açtı.

Çok kötü hissediyordu, ayağa kalkamayacak kadar bitkindi.

"Alvin... Ben..."

Emily, yataktan kalkmak için var gücünü kullanır. Ayağa kalkamayacağını anladığında, Alvin ve diğerlerini bir daha asla göremeyeceğini sanarak ağlamaya başlar.

Emily, onları idam edilmekten kurtardığını düşünerek kendini sevindirmeye çalışıyordu.

"En azından... En azından siz ölmeyeceksiniz... Bu hâle, kendi isteğimle geldiğimi öğrenince, Alvin çıldıracak kesinlikle. Ne güzel oda böyle, küçücük, sade... Birileri, Odanın havasını değişmesi için bi' bitki bile koymuş- Bitki!"

Emily, kendi-kendine konuşurken, Odada bir bitki olduğunu farketti. Bu biktiden az da olsa, Doğal enerji seziyordu. Neredeyse tüm enerjisini Livian'ı iyileştirmek için harcamıştı. Bu ufacık Enerji kaynağı, belki, ayağa kalkabilmesinde yardımcı olur diye düşünüyordu.

Sol elini bitkiye doğru uzattı. Yetişemeyecek kadar uzaktaydı.

"Ayağa... Kalkabilirsem-"

Ani baş ağrısı, Emily'nin sözünü kesti.

[ Bu sırada Alvin ve diğerleri... ]

Hâlâ buradan kaçmak için yelteniyoruz. Fakat hiçbir ilerleme kaydedebilmiş değildik. Emily'yi kurtaramadığımız her vakit, daha da endişeleniyordum.

Bunu farkeden Rachel, bana seslendi.

"Alvin, suratın niye asık?"

"Emily... O iyi değil. Hissedebiliyorum, beni istiyor, beni çağırıyor, yaninda olmamı istiyor. Hissedebiliyorum..."

"Hepimiz onun için endişeleniyoruz, tek değilsin. Emin ol ki, buradan kurtulduğumuz zaman, onu kurtaracak, bu duvarları onların başına yıkacağız."

"Teşekkürler Rachel abla."

"Şimdi, gelelim buradan nasıl kurtacağımıza."

"Zincirler, hem Enerji kullanmamızı engelliyor. Hem de, çok sert ve dayanıklı bir metalden yapılma. Tıpkı... Tıpkı kılıçlarımızda kullanılan metal gibi!"

"Bu her şeyi açıklıyor! Demek bu yüzden Enerjimizi kullanamıyoruz. Kullanmaya çalıştığımız andan itibaren, Enerjimizi emiyor. Biz ise, Enerjimizi kullanmayı tamamen engellediğini sanıyorduk. Engellemiyor, emiyor."

Dedi Mike.

"Bu daha mı iyi? Her iki şekilde de kullanamıyoruz işte. Bir yolunu bulmamız gerekiyor."

"Şuanki durumumuzda, hiçbir şekilde kurtulamıyoruz. Bu zincirleri birisinin çözmesi gerekiyor."

"Gardiyandan isteyecek değiliz ya-"

Alvin'in MacerasıDonde viven las historias. Descúbrelo ahora