Alvin'in Macerası

Saklı şehir.

Luan koşturarak Max'in olduğu odaya gitti.

"Ah, umarım iyisindir Max!"

Diyerek kapıyı açmaya çalıştı, fakat kapı açılmıyordu ki açılmıyordu.

"Aaaaağh! Bu soktuğumun kapısının neyi var?"

Diye sinirlenmeye başladı Luan. "Ah- İttirmem gerekiyormuş..." Diye ekledi.

Kapıyı yavaşça aralayıp içeri girdi. Etrafa bir göz gezdirir, Max hâlen uyunaktaydı.

"Ya, bu çocuk hâlâ uyanmadı, ciddi bir şeyi yoktur umarım. Emily'ye götürsem o yardım eder belki."

Dedi ve Max'i kucağına aldığı gibi koridorda koşmaya başladi.

[ Bu sırada Alvin ve diğerleri... ]

"Ee? Ne yapmayı düşünüyorsun, Alvin?"

Diye sordu Robin.

"Ana amacımıza geri dönmeyi planlaştırıyorum, Lance'i kurtarmak."

Diye cevapladı Alvin.

"Lance mi? O kim?"

"Ekibimizin değerli bir üyesi..."

"Kaçırıldı mı? Nerede olduğunu biliyor musunuz?"

"Ha.. Hayır, kaçırılmadı. O kendi isteğiyle gitti."

"İhanet."

"Ne? Hayır, ihanet etmedi. Ortada başka bir şey var, eminim. O Lance, tamamen başka bir kişiliğe bürünmüş. Bilmediğimiz daha büyük şeyler var!"

"Yinede ihanet ettiği gerçeğini değiştirmez. Sen dedin, kendi isteği ile gitti. Sence bunun başka bir açıklaması olabilir mi? Bende öyle düşünmüştüm."

"O benim kardeşim, ve onun bize ihanet etmediğini biliyorum. Bilmediğimiz çok önemi bir şeyler dönüyor olmalı."

Diye konuya girdi Zelda.

"Ney, Kardeşin mi? Lan kimsiniz siz?! Tüm ailecek mi macera yaşıyorsunuz?"

Dedi Robin. "Kıyafetlerine bakılırsa, ya soylusun ya da zengin bir aileden geliyorsun." Diye ekledi.

"Evet ben, Kral II Albert'in Lordlarından birinin kızıyım."

"Hee tamam anladım, peki siz nerenin nesisiniz?"

Diyip Rajin'e baktı.

"Kontun oğluyum."

Diye cevapladı.

"Hııı... Kontun oğlunun burada ne işi var? Senin şuan sarayda eğitim görüyor olman lazımdı."

"Eğitim mi? Hahaha! Ben 4 yl boyunca eşşek gibi eğitim gördüm. Kimse benim kadar çalışamaz!"

(Y.N: Bu sırada Alvin...)

"Sadece 4 yıl mı? Bebekten farkın yokmuş ki senin!"

Diye alaycı bir şekilde söyledi.

"BENEĞİ ALIP SENİN GÖ-"

Son anda Mike Rajin'in ağzını kapatarak susturdu.

"Devam et? Devam ette cevabını vereyim."

Dedi Robin.

"Hah-ah! Hiçbir bana şey yapamazsın. Seni tek dokunuşumla yakabilirim."

"Özel gücüne güven tavam, bireysel güven yerlerde, anladım. Dediğimden bir şey anlamayacağını var sayıyorum. Benim demek istediğim şey, edindiğin güce güveniyorsun, o olmadan hiçbir şey yapamazsin."