Melek görünümlü Şeytan.

15 3 49
                                    

"Sen öyle san!"

Saniye farkıyla yetişip, Mike'a doğru gelen kılıcın yolunu kesmeyi başarmıştım.

"Tekrardan Merhaba Levis!"

"Yine mi sen? Senin ölmen gerekiyordu."

"Cidden öyle kolay kolay öleceğimi mi sandın? Az daha bekleseydin, ölmediğimi anlayacaktın. Belki de seni gözümde fazla büyütmüşümdür."

"Ölü taklidi demek. Anlıyorum."

"Pes et. İkiye bir kazanma şansın yok."

"Göremediğiniz bir şeye karşı ne kadar iyi savaşabilirsiniz ki?"

"Ne demeye çalışı-"

Levis, konuşmamı bitirmeme izin vermeden, ortadan kaybolmuştu.

"Dikkatli ol Mike. Her taraftan saldırabilir."

"Alvin aniden kayboldun ve şimdi bir anda beliriyorsun."

"Açıklamama izin ver. Bu sis, sıradan sislerden değil. Levis'in kendi yeteneğiyle oluşturduğu bi' kapan."

"Kapan mı?"

"Farketmiş olmalısın. Herhangi bi' sesi engelleyebiliyor ve hızla kendini yenileyebiliyor. Doğal enerjiyi görmemi de engelliyor. Bu yüzden sizi bulamadım. Bu sis enerjiden yapılma."

"Şimdi anlıyorum. Bir planın var mı?"

"Şuan, Levis'in oyun alanındayız. Onun kuralları geçerli."

"Sorun değil. Bundan da kurtuluruz."

"Arkanda- Mike, Dikkat et!"

[ Bu sırada Livian ve Avcılar ekibi... ]

Rajin, Livian'ın onu dinlemediğini farketmiş olacak ki, susmuş. Emily, Alvin ve Mike için endişeleniyordu. Sam ve Rachel, Rikurudan aldıkları kitapları okuyordu.

Biraz yol gittikten sonra, sisli bölgenin dışına çıkmayı başardılar.

Rajin adım atmayı kesip, diğerlerine seslendi.

"Gidiyor musunuz? Yoksa, bekliyor musunuz? Onları öylece bırakıp gitmek hiç hoşuma gitmiyor. Ayrıca harita Mike'ta kaldı..."

Herkes duraksayıp, Rajin'le birlikte beklemeye karar verdi.

Livian, Alvin ve Mike olmadan gideceklerini düşünüyordu. Fakat, herkesin Rajin'e uyduğunu görünce, kendisi de onlarla beklemek zorunda kaldı.

Livian, kendi içinde kendisiyle konuşmaya başlar.

"Levis görevini düzgünce yerine getirdiğini düşünmek istiyorum. Özellikle seni seçmemin nedeni, taktiksel savaş zekanın yüksek olması. Ayrıca yıkıcı bir güce sahibiz. Yüzümü kara çıkartmazsan iyi edersin."

Emily, Livian'ın moralinin bozuk olduğunu görüp yanına yaklaştı.

"Arkadaşların için mi üzülüyorsun?"

"Fazla mı belli oluyor? Kusura bakma, moral bozukluğumun seni etkilemesine izin verme lütfen!"

"Hayır, hayır. Duygularını içinde tutmamalısın. Nasil hissettiğini benimle paylaşabilirsin!"

"Teşekkürler. Fakat anlatmasam daha iyi olur. Böylesi her ikimiz içinde uygun olur. Senin de moralini bozmak istemiyorum. Hem, Alvin kızar."

"Peki! Daha fazla sorarak canını sıkmayacağım."

"Teşekkürler."

Emily'nin, Livian'ın gerçekte nasıl biri olduğundan haberi dâhi yoktu. Öyle olsa bile, yine de yardım edebilecek bir kişiliğe sahipti.

Alvin'in MacerasıUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum