**

~Marinette'in odasında~

M: Odanın dağınıklığının kusuruna bakma lütfen, boş bulabildiğin bir yere otur, ben bir şeyler getireyim..

Adrien "Aslında gerek yoktu-" diyene kadar Mari odadan ayrılmıştı bile.

Adrien kendine hakim olamadı. Hala onun Uğurböceği olduğu gerçeğiyle yüzleşiyordu kafasında. Tam olarak emin değildi, bunu onun ağzından duymamıştı çünkü, ama yine de yanılmadığını hissediyordu.

Oda gerçekten dağınıktı. Yürüyebilmek için parmak ucunda gitmesi gerekiyordu. Çalışma sandalyesine oturdu, etrafı incelemeye başladı. En son Marinette'lere ne zaman uğradığını hatırlamıyordu. Boşluktan çıkıp gerçek dünyaya döndüğünden beri, belki de hiç gelmemişti, tam hatırlayamıyordu.

Zihni son günlerde babasıyla yaşadıkları olaylardaydı...

"Uğurböceği'nin odasındayım" diye düşündü. Bir an için heyecanlanmaktan kendini alamadı. Neden sonra, gözü bir şeye takıldı, daha doğrusu iki şeye.

Bunlardan birincisi, masanın altında bir sürü kağıt arasında kalmış olan güllerdi. Uzun saplı, dikensiz ama solmuş güllerdi bunlar. Tam 4 tane vardı onlardan. Diğer şey ise, hemen güllerin hizasında, masanın üstünde duran defterdi. Küçük bir not defteriydi bu.

Defterde yazan şey kalın bir şekilde yazılmasa ve bir sürü ünlem içermese belki bu kadar ilgisini çekmezdi ama, olan olmuştu bir kere.

"!!!KARA KEDİ!!!" yazıyordu başlıkta sadece. Altında da küçük harflerle bir paragraf vardı. Gözünü oraya daldıramadan arkasını döndü çünkü Marinette'in ayak seslerini ve annesine seslenişini duymuştu:

"Evet anne, o burada. Evet, bir şeyler yiyeceğiz, tamamdır"

İçeri girmişti.

"Eee, orada rahat mısın?"
"Evet, evet. Burası çok rahat"

...

(A) "Odanın nasıl bir yer olduğunu unutmuşum.
(M) "A- evet, olabilir, en son ne zaman gelmiştin ki zaten?"
"Bilmem... Ah! Belki de şey zamanıydı, hatırlıyor musun?... Lisede yıl sonu balosu vardı, ondan önce Alya'nın kostümünü dikmiştin, hepimiz bakmaya gelmiştik.."

Böyle söylemişti çünkü o andan sonra boşlukta geçen zamanda ne Marinette'lere gitmişti, ne de başka bir yere...

"Aaa, evet, şimdi hatırladım... (sessizlik) Sahi, sen o gün orada mıydın? Seni gördüğümü hatırlamıyorum, gelemediğini düşünmüştüm."

"Ben.... aslında.."

Ne diyeceğini bilmiyordu. O balo gecesinin yarısından sonrası yoktu ki orada! Ne diyebilirdi?!

Diğer insanların bildikleri "gerçeklik" te, Hawk Moth ve Mayura kaçıyordu ve Ub ile ayrıldıktan sonra, Adrien Kara Kedi olarak tekrar evine dönüyordu ki babası geç geldiğini görürse kızabilirdi.

(Hatırlatma: Bu balo zamanında 16 yaşlarındalardı)

Cümlenin devamında bahane bulmak kolaydı, her zamanki gibi babasını ileri sürdü:

"...aslında şey... bilirsin... babam. Korumam gelmişti, sonrasında da size ulaşamamıştım."
"Oh, anlıyorum..."

Anlıyordu anlamasına ama, konuşurlarken kaçırdığı bir şeyin farkında değildi.

"Marinette?"
"Evet?"
"Bileğindeki şey ne? Parıldıyor..."

Sonbahar aylarında oldukları için uzun kollu giymişti ama, buna rağmen parlaklığı belli oluyordu. Bilektikti bu. Çok güçlüydü.

TuhafHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin