Bakışlarını Marinette'e çevirmişti. Tekrar elini tutmuş, dansın ritmine eşlik ediyordu. Marinette de saha ne olduğunu kurcalamadan Adrien'a katıldı.. birlikte dans ettiler.. ta ki aslında daha önceden gelmesi gereken Alex ancak şimdi ortaya çıkana kadar...

Al: Hey, naber millet?
M: Ugh, tabrı aşkına, ben seni ararken nerelerdeydin?

Dansı bırakmışlardı, şimdi üçü bir arada, beraber sohbet ediyorlardı...

Ad: Çocuklar, ben aslında gitsem iyi olur, halletmem gereken önemli bir iş var..
Al: Dostum, bu partiye gelmeni sağlamak için hepimiz çok uğraştık, daha partinin asıl kısmı başlamadı bile, öylece çekip gidemezsin!
Ad: Ama-
Al: Hayır! Eğlenceyi kaçırmana izin veremem. İş neyse daha sonraya bekleyebilir. Bu anı kırk yılda bir yaşıyorsun, birak da tadını çıkar!!

Aslında Alex haklıydı, hem de yerden göğe kadar.. Her ne kadar Nathalie olayını kafasından atamasa da, biraz daha onlarla kalmaya karar verdi..

"Peki, eve gittiğinde yaşayacaklarından haberi var mıydı??..."

Ama
Parti çok iyi geçmişti.. O geceden sonra Alex, Alya, Nino ve Marinette tayfa olarak biraz daha sokaklarda dolaşmışlardı.. Adrien onlardan erken ayrılarak eve geçmişti....

~Sonraki gece, devriyede~

"Kara Kedi, söylemeliyim ki, yani ben çok teşekkür ederim.."
"Neden? Ben bir şey yapmadım ki?.."
"Dün verdiğin bileklik.. işe yaradı! Adrien Agreste'le olan sorunum çözüldü!"
"Oh, buna sevindim, leydim.. bu güzel bir haber..."

Durgunlaştı.. kendi adını duyunca mı oldu bu, yoksa başka bir nedenden mi, bilmiyordu...

"Sen iyi misin Kara Kedi? Çok solgun görünüyorsun..."

Leydisi sol tarafında, karşısında oturuyordu. Sağ elindeyse, leydisinin göremeyeceği şekilde, bir fotoğraf vardı... Eli titreyerek bakıyordu o fotoğrafa.. çaktırmadan, leydisine belli etmemeye çalışarak...
Adrien Agreste... bir kez daha bu isim çaktı beyninde.. sonra sanki.. bir şey hatırladı... elindeki fotoğrafa dair... bir söz...

"Bence özellikle bu daha özel olmalı"

Kim demişti bunu?! Biri demişti, iyi hatırlıyordu... ama zihninde tam net değildi.. sonra başka bir şey daha hatırladı. -nasıl aklına gelşyordu bunlar bir anda kendisi de bilmiyordu-

"Dostum, Marinette'le olan bu fotoğrafını hala sakladığına inanamıyorum!"

Evet! Şimdi hatırladı! Bu Nino'nun ona yaklaşık 2 hafta önce pazartesi günü söylediği şeydi.. Peki.. ihtimali var mıydı, yani bu fotoğraf... ve Marinette...? Aklına erdiremiyordu ki leydisinin sesiyle puslu düşüncelerden gerçek dünyaya döndü.

"Kara Kedi, tamı tamına 5 dakikadır sana sesleniyorum, bana bakmıyorsun bile! Bir sorun mu var??"
"Ah, ben..iyiyim.. evet.. sadece biraz dalmışım... özür dilerim.."
"Babanın biraz daha iyi davrandığını söylemiştin, işer hala yolunda mı?"

Ah, hayır, bu konu ona artık Nathalie'yi haıtrlatıyordu.. bahsetmek bile istemedi ve konuyu değiştirdi:

"Şu an aramız iyi gibi, yani fena değil, sanırım... sen şu Adrien Agreste olayını anlatsana, merak ettim.."
"Aslında pek bir şey yok, zaten sana bahsettiğim olay sadece bi kere yaşandı, sonrasında da üstünde o konu hakkında konuşmadık.. Geldi geçti..."

Kara Kedi düşünceliydi... bu sözler.. özellikle son söyledikleri.. aşırı tanıdık geliyordu... Diğer bir yandan, Adrien Agreste ve Uğurböceği'nin maskesinin ardındaki kişinin ilişkiisini merak etmiyordu. Gizli kimliğini bilmediği için, Uğurböceği herhangi hayranlarından biri de olabilirdi. Böyle düşündü. Böyle düşünmek istedi.

TuhafWhere stories live. Discover now