32. Bölüm

14.1K 935 24
                                    

İyi Okumalar :)

...

3. Kişi (Yazar) Ağzından

Ada Buse'ye Göksel'in eve geldiğindeki halini anlatırken odasına adımlıyordu. Odaya girdiğinde, yatakta cenin pozisyonunda yatan arkadaşının çoktan derin ama huzursuz bir uykuya dalmış olduğunu gördü. Sessiz bir iç çekişin ardından Göksel'in yanına oturdu yavaşça ve örtüyü arkadaşının üzerine çekti. Saçlarını okşarken "Neler oldu bilmiyorum ama içimde çok kötü bir his var Buse." dedi kısık sesle.

Buse tam konuşacağı sırada cebinde titreyen telefon ile sustu. Ekrandaki ismi görünce kaşları çatılmıştı. Telefonu açıp odadan çıktı. "Rüyanızda beni mi gördünüz Özgür Bey? Gecenin bu saatinde niye arıyorsunuz?"

"O iyi mi?" Boğuk gelen sesle, sanki mümkünmüş gibi daha da çattı kaşlarını Buse.

"Kim iyi mi?"

"Göksel."

"Siz-" dedi ve sustu bir süre. "Göksel'le bir alakan olduğunu biliyordum." diye tısladı dişleri arasından.

"Ne söyledin ona da bu hale geldi?"

"Gerçekleri."

"Ne gerçeği?"

"B-ben söyleyemem. Kızabilir. Size kendisinin söylemesi daha uygun, ki eminim anlatacaktır."

"Ne diyorsun sen ya?"

"Gökçe'yi yanınıza getirmemi ister misin?"

Özgür'ün birden konuyu değiştirmesiyle sertçe nefesini dışarı verdi. "Sende mi şu an Gökçe?"

"Hayır, Göksel'in komşusunda."

"Ceylin?"

"Evet."

"Sen nereden biliyorsun bunu?"

"Bence çoğu şeyi bildiğimin farkındasın."

"Getirme! Sana güvenmiyorum, Ceylin'de kalsın."

"Be-" Umursamadan telefonu Özgür'ün yüzüne kapattı Buse. Sonra Ada'nın odasına döndü.

"Kiminle konuşuyordun bu saatte?"

"Özgür Bey ile." dedi Buse sesinin yüksekliğini kontrol edemeden.

"Sessiz ol!" dedi Ada fısıldayarak bağırırken. Sonra "Ne alaka?" diye sordu.

"Göksel'in bu halde olmasının sebebi o adam. Ben biliyordum onun altından bi' b*k çıkacağını."

Ada Buse'nin dediklerine anlam veremese de sorgulamadı.

Göksel'in telefonunun sesi odayı doldurduğunda Ada Göksel uyanmasın diye hemen telefona atıldı. Ekrandaki 'Annem' yazısını görünce kaşları çatıldı. Zehra bu saatte neden arıyordu ki?

"Alo?"

"Göksel!"

Telaşlı gelen sese anlam veremeyerek konuştu. "Zehra Teyze benim, Ada. Göksel uyuyor. Bir şey mi oldu?"

"Göksel iyi, değil mi kızım?"

Ada sessizce yutkundu. Göksel'in iyi olmadığı belliydi ama telefonun diğer ucundaki kadına ne diyeceğini bilemedi. "Hangi anlamda?"

"Kendine bir şey falan yapmadı değil mi?"

"Hayır. Neden?"

"Oh... Allah'ım çok şükür. Bi' kabus gördüm Ada, çok korktum ona bir şey oldu diye."

Beklenmeyen Misafir (Tamamlandı)Where stories live. Discover now