Evet, yakındı.. Çenesini leydisinin omzuna koymuştu hatta.. Yine de o buna izin verdiği için mutluydu... Ama sonra onu rahatsız etmemek için geri çekildi. Şimdi sadece onun bitişiğinde duruyodu.. Paris'in gece manzarasına ve ışıklarına bakıyorlardı..

Kk: Senden uzak kalmak çok zor, bugaboo...
Ub: Hahah, en azından bir hafta daha buna alışman gerekecek.
Kk: Bir hafta?? O neden??...
Ub: (yoyosundan 2 ilaç kutusu çıkarırve elinde sallar) İşte, bir haftalık ilaçlarım...
Kk: Sakın karıştırayım deme ilaçları... yani.. ehm.. bilirsin.. eeem... ben...
Ub: Ne demeye çalıştığını biliyorum... merak etme, gerçekten hasta olduğuma göre, bu ilaçlar işe yarayacak demektir...
Hala hatırlıyordu.. hem de üstünden 3-4 yıl geçmiş olayı... (Uğurböceği'nin psikiyatri ilaçları alıp Sein Nehri'ne düştüğü zaman kastediliyor) Kedi'nin ona verdiği değeri gerçekten hafife almamalıydı.. Onunla ilgili her detayı hatırlaması, bazen istemeden de olsa onu büyülemiyor değildi..
Kk: Buna sevindim...
Ub: Hey, senin sınav haftan daha bitmedi değil mi? Gidip uykunu alman gerekiyor, nöbete ben devam ederim..
Kk: Aaaah, hadi ama, bana leydimi daha az süre görmem için baskı mı kuruyorsun? Hiç adil değil..
Ub: Ve o leydin her zamanki gibi seni düşünüyor...

Kara kedi gülümser, "Tıpkı benim seni düşündüğüm gibi.." der içinden.. sonra gözleri leydisinin saçlarına takılır, gerçekten ne kadar uzunlardı öyle! En sonunda bakışlarının kitlendiği yer, boynuydu... Sanki ne yaptığını bilmeden, ama aslında her şeyin farkında olarak ona doğru yaklaştı. Boynuna doğru... Onun dikkati dağınıkken yavaşça ve yumuşak bir öpücük kondurdu. O kadar güzel kokuyordu ki... güller bu kokuyu duysa onu kıskanırlardı.. Saçlarını koklamak da tam da bu yüzden hoşuna gidiyordu.. Cennet miydi ya da neydi? Huzur buluyordu. Diğer tüm dertlerini ve dış dünyayı unutuyordu..
Kapalı gözlerini araladığında Uğurböceği'nin ona herhangi bi tepki vermediğini fark etti. Yani, kızmamıştı ya da onu geri çekmemişti. Bunu ancak biraz geri çekilip yüzüne bakınca anlayabilmişti..

Hatta aksine, gülümsüyordu.. Gözleri karanlıkta parlarken sevgi saçıyordu sanki.. Ama bunun pek de uzun süreceği söylenemezdi...
Kara Kedi gitmeden son bir kez daha ona yaklaşmak isteyince bu sefer dudağına değen sıcak parmağı hissetti, ve sonra o narin parmağın dudağına baskı uygulayarak onu geri itişini...

Ub: A-a-a! Bu sefer olmaz...
Böyle olacağını tahmin etmişti, yine de şansını denemek istemişti. Dudağındaki parmağı usulca öptü, sonra da onun parmağını hızlıca geri çekişine baktı..
Kk: Sen nasıl istersen bugaboo..
Ub: O zaman... iyi geceler?
Kk: İyi geceler ama... bu hafta içinde seni tek görüşüm, ve haftaya pazara kadar yine aynı şekilde olacak, bu canımı sıkıyor...
Ub: Üzülmeee... sayılı gün çabuk geçer..(kara kedinin sırtına eliyle hafifçe pat pat yapar)

Kara Kedi kendini dikleştirir, sopasını belinden çıkarır, tam gidecekken bir anlığına durur ve Uğurböceği'ne bakmaya başlar. Uğurböceği Kara Kedi'nin bir şey söylemek için durduğunu varsayarak ona bakarken Kara Kedi beklenmedik bir şekilde hızlıca yanağından öper..
Ub: Hey!! Sen-
Kk: Kaçtımm!! (dedikten sonra sopasını uzatır ve uzaklaşır) Sonra görüşürüz bugaboo! Huhvuuuu
Geriye bıraktığı şey, onun bu haline anlam veremeyen ama aynı zamanda yanakları kızarmış bir uğurböceği'dir. Kara Kedi'nin öptüğü parmağını kendi dudağına götürdükten sonra, biraz daha orada durur ve o da gider.

[Ertesi gün okulda]
Neyseki bugün sadece 2 sınavı vardı vermesi gereken.. Öğle arasında bir şeyler atıştırırken yanına gelen Alex'i fark etmedi.
Al: Hey, yakışıklı model, n'aber?
Ad: (şaşırarak) Oh, selam Alex.. ee.. iyi, sen?
Al: Bomba gibi, Alya'nın teklifini kabul ettim, bundan sonra arada sırada onu la beraber çalışacağız. Ve özellikle partide fotoğraflar çekmemi istedi. Diğer bloğu için.. harika olucak!!
Ad: Parti??
Al: Adrien... Unutmuş olamazsın.. 2 hafta sonraki dönem sonu partisi hani.. herkese gelebileceğine dair söz verdin.. daha doğrusu gelmeye çalışacağına...
Tabiki bunu söylemiş olduğundan Adrien'ın haberi yoktu... Bir buçuk ay öncesinde konuşulan bir şeydi, Adrien'ın nasıl haberi olabilirdi ki?!
Ad: A-ben, gelmeye çalışacağım, hatta gelmeyi dçok isterim.. umarım babamdan yana bir sıkıntı olmaz...
Al: Onu birlikte ikna etmeyi denesek?
Ad: Bilmiyorum...
Al: Hadi ama Adrien, 1 yıldır arkadaşız, son zamanlarda uzak davranıyorsun, bir sorun mu var? Bu dönem gerçekten yoruyor olmalı...

TuhafWhere stories live. Discover now