60-) "Rus Ruleti."

971 104 21
                                    

Bölüm Altmış

"Rus Ruleti."

Ж

"Ama Eylül balım, neden bu kadar kızdın ki?"

Hiçbir şeyin ciddiyetini kavrayamayan bu budalaya karşı hissettiğim öfke duygusuyla baş etmeye çalışıyordum dakikalardır. Lavaboya, gözlerden uzak bir yere çekiştirmiştim onu içeriye geçer geçmez. Aklım karman çorman olmuştu, onca ihtimalin arasında böyle saçma bir şey yoktu! Onun için de sahte bir isim soy isim uyduruvermiştik hemen ve neyse ki kimlik de istememişlerdi müdürün kendisi izin verdiği için ama o bir ünlü değil miydi? Manken olduğunu söylemişti! Herhangi birinin onu tanıma ihtimali var mıydı?

"Ne kadar ünlüsün?" diye sordum sabırsızca. Dakikalar geçiyordu ve hâlâ daha lobime giriş yapmamıştım. Geç kalacaktım.

"Ne kadar mı?" Düşünmeye başladı sanki bol bol zamanımız varmış gibi. Gözleri orada burada gezindi, pembe bir parlatıcı sürdüğü dudaklarını büzdü hafifçe. "Mmm... Herhalde pek değil. Kendi çevremde epey tabii de, Türkiye genelinde çok tanınıyor falan da değilim."

"Bu ne demek şimdi? Yüzde bir oran ver bana!"

"Yüzde mi?" Kaşları çatıldı hemen, alnını buruşmuştu. "Ben anlamam ki öyle şeylerden."

"Yüzde 40 kadar ünlü olabilir misin?" diye devam ettirdim onu görmezden gelerek. Bir yandan da kol saatimle göz göze geliyordum sürekli, bana su gibi akıp giden dakikaları hatırlatıyordu kendisi. 

"E-evet." dedi ama baskı altında verilmiş bir cevaptı elbette, bir an önce cevap verip beni tatmin etmek istemişti.

"Of..." Duraksadım, lavabonun fayanslarında dolandı gözlerim bir süre.

"Sorun ne ki? Seni bile göndermek istemedilerse bana hiç izin vermezler diye gizlice geldim peşinden. Ama iyi bir amaç için. Sana göz kulak olmak için! Böyle eğlence mekanları pek de tekin değil Eylül balım." diye bana anlatmaya başladı bütün bunları ciddi ciddi! Sanki ben dış dünyadan habersiz toy bir kız evladıymışım gibi, nasıl bir durumun içine düştüğünden tamamen bihaber, beni bilgilendirmeye, dahası, gülünç bir çaba olarak elbette, beni korumaya çalışıyordu! Kurtların sofrasında olduğumuzu bilmeden hem de! Yalnızca küçük bir kuzu olduğunun farkında değildi, beni tehlikeden koruyabileceği kadar güçlü zannediyordu kendini. Bir deli olmalıydı bu kadar besbelli bir olayın bile farkına varamadığı için! Bir aptal değil, artık değil, eminim ki baya baya bir deliydi o.

Artık yapılacak bir şey yoktu. Kapıda onu tanımamazlıktan gelemezdim sonuçta, başı derde girerdi. Bunun dışında, onu göndermek de bir çare olamayacağından, şu an bana gerçek bir asistan gibi eşlik etmesi dışında pek de bir seçenek kalmıyordu geriye. Olan olmuştu. Bu deli, toz pembe diyarların var olduğu herhangi bir masaldan kopma bu ana karakter, şatosundan ayrılıp böylesi bir polisiye romanına atlayıvermişti hiç düşünmeden, daha doğrusu farkına dahi varmadan. Arslan da bunu tahmin edememişti, ne de olsa bütün sağlam stratejiler bir yana, delilerin çarkı ele geçirip çevirmeleri öte yana!

"Dinle," dedim üstüne basa basa. "Konuşmayacak, saçma herhangi bir şey yapmayacaksın. Yalnızca yanımda dur ve ben ne dersem onu yap. Tamam mı?"

"Ee, tamam. Bu basit." diyordu o da başını aşağı yukarı sallayarak beni onaylarken. İç çektim onun bu rahatlığı karşısında ve arkamı dönüp kapıyı açtım, dışarıya çıktım. Çokça insan içeriye akın ediyordu bu sırada, katlar süslü misafirlerle dolmuştu. Aralarından geçerken bizi fark ettikleri bile yoktu, en az diğerleri kadar üstüne başına özenmiş, sıradan iki kadındık neticesinde. Dışarıda belki fazla gelebilirdik, ama içeride herkes lükstü. Tabii, İrem'in ortalamanın çok üstünde bir yüzü olmalıydı günümüz güzellik anlayışına göre, bu yüzden onun başını eğmesini, kimseyle göz göze gelmemesini ve hızlı adımlarla beni takip etmesini istedim. Asansöre binmedik, merdivenlerde çok daha az insan vardı. Onlardan çok daha hızlı olarak beşinci kata kadar basamakları tırmandık aceleyle. Beşinci katta 4 lobi vardı kumar için ayrılmış, koridorun sonundaki 017 numaralı ise benim lobimdi. -1, zemin ve ikinci kat sıradan bir bar görünümündeyken, üçüncü ve dördüncü kat müzayedelerin yapılacağı kattı. Beşten yediye kadar da kumara ayrılmıştı. Dört tane büyük özel lobi vardı her bir katta, lobiden lobiye değişse de genelde her birinde de 4 kadar oyuncu bulunuyordu.

Masum CinayetlerWhere stories live. Discover now