40-) "Geçmişten Bir Yüz."

1.4K 114 36
                                    

Bölüm Kırk

"Geçmişten Bir yüz."

.
.

"Sabah ve akşam kollarına sür bu ilacı. Temiz tutmaya ve üzerini kapatmamaya dikkat et ki tahriş olmasın yeniden. Bir süre yalnızca kısa kollu kıyafetler giyersen iyi olur."

Arslan elindeki ilacı bana doğru uzattı.

"Şimdi," dedi geriye çekilip bizi kenardan izleyen Eren'e bakarken. "Onu tedavi ettiğime göre anlatacak mısın olup biteni? Neden bu kadar geç kaldınız? Neden cesedi erittiniz?"

Eren, sırtını duvara yaslamış, kollarını da göğüs hizasında birleştirmişti. Dikkatli bakışlarla bütün bu süreç boyunca bizi izlemişti. "Dikkatsizlik ettim çünkü. Her neresine soktuysa artık küçük bir bıçak saklamış. İpleri kesip kurtuldu. Kaçtı."

Arslan ilgiyle onu dinlerken, Eren duraksadı birden. Devam edip etmemekte kararsız kalmış gibiydi, kısa bir anlığına delici bakışları sedyede oturan beni buldu.

"Yakaladım." diye devam etti bir yandan Arslan'ın tepkisini ölçerken. Onun beni suçlamasını istemiyordu. "Ama yanlışlıkla öldürdüm."

Arslan'ın tek kaşı yavaşça çatıldı fakat bir şey söylemedi. Devam etmesini bekledi. 

"Bütün izleri temizledim."

"Başın?" diye sordu Arslan. Eren başına yediği darbeyi unutmuş olacaktı ki bir anlığına ne dediğini anlamadı ve sorarcasına baktı ona. "Yaralanmışsın."

Neyi kast ettiğini anlayınca eli refleks olarak başına gitti. "Önemli bir şey değil. Geçti bile."

"O adam mı yaptı?"

"Evet. Kaçarken."

"Kendi kanını temizledin mi?"

"Evet. Eşyaları almak için geri döndüğümde temizledim." diye yanıtladığında sedyeden kalkmaktaydım.

"Başka bir şey yaşanmadı mı?"

Arslan elini uzatıp sedyeyi işaret edince, Eren duvar kenarından ayrıldı ve ağır adımlarla sedyeye doğru yürüdü. "Polis gördü bizi."

Arslan duraksadı, başını kaldırıp Eren'e şüpheyle baktı.

"Bir şey olmadı ama. Bir kız kaybolmuş, onunla ilgili soru sormak için geldi."

"Evin yakınlarında mı konuştunuz?"

Eren sedyeye oturdu, Arslan da arkasına geçip yarayı incelemeye başladı. "Evet." dedi Eren de.

"Evde bir şey bulunursa eğer direkt sizi ararlar."

"Öyle bir şey olmayacak. Her yeri temizledim."

Arslan'ın aklından neler geçirdiğini anlamak için merakla yüzünü inceliyordum dikkatle ama ne hissederse hissetsin hiçbir duygu ve düşünceyi dışarıya yansıtan biri değildi. Cansız bir manken gibiydi. Daima o soğuk suratıyla insanları yukarıdan süzer, asla gözlerini kaçırmadan direkt karşısındakinin gözlerinin içine dik dik bakardı. Şimdi de Eren ile ilgilenirken, ikimizin pek de başarılı işler gerçekleştirmediği gezimiz hakkındaki şeyleri dinliyor,  ifadesiz bir şekilde yalnızca arada başını sallıyordu ama içten içe, nereden geldiğini bilmediğim bir ses onun bana aslında epey bir kızgın olduğunu söylüyordu. Eren ne derse desin bu hoşnutsuzluğu gitmeyecekti belli ki.

Masum CinayetlerWhere stories live. Discover now