Uğurböceği heöem kaplumbağa mucizesinin peşinden atlae.. Kara Kedi'yi elinde mucize kutusuyla beraber orada bırakmıştırö.
Kaplumbağa mucizesi ise yerdeki bir rögar kapağının deliğinden düşüo kanalizasyona düşmüştür {şimdi kanalizasyon deyince direk su algılamayın, Paria burası, Türkiye değil (normal dizideki kanalizasyon işte) betona düşüyor ilk önce}
Betona çarpınca Wayzz mucizesinden ayrılıp savrulmuştur ve kaşkan gücünü kullanıp (tıpkı Plagg'in kediklizmi gibi) güvende kalmıştır. Hemen Ub gelmiştir ardından oraya... "Wayzz... Wayzzçç nerdesiiin?!" Ses alamamıştır ama mucizeyi bulmuştur.. Tam wayzz de gelmişken Kara Kedi yukardan seslenir ve aşağıya atlar.
Uğurböceği üstüne doğru atlamakta olan Kara Kedi'yi görünce nereye doğru kaçacağını şaşırır, suya atladığını fark ettiğinde çok geç olmuştur..

Kk: Leydim!! İyi misin?! (Hemen mucize kutusunu bırakıp Ub'yi çıkarmaya çalışır)
Ub: (ohhö ohhö puelüğ- tükürük efekti-) Bir de soruyor musun?!
Bu kaçıncı? Hep senin şamataların ve dikkat dağıtmaların yüzünden oluyor bunlar... ki bu en kötüsüydü.. neyse ki kıl payı atlattık. Ordaki Wayzz yerine başka bir kwami olabilirdi.. O zaman ne yapardık? {O sırada Wayzz mucize kutusuna geri döner}
Kk: Leydim, ben-
Ub: Bundan bir ders çıkarmışsındır umarım... Ayrıca.. sana bir hafta öpücük yok...
Kk: NE?!?! Hayır Leydim, her şey olur ama bu olmaz...
Ub: 2 hafta olmak üzere...
Kk: Aaaaaaaggghhh! Neden ben?!

{Geçmiş zamanın şimdiki zamanı,- yani ilk yazdığım geçmişin devamı-}
Kk: (bir adım geri atar ama çenesi ub'nin omzundan ayırmaz) Kaç gün kaldı? Bir? Yarım?
Ub: Aslında bakarsan, ben 2 diye biliyorum (aynı zamanda sırıtıyordur)
Kk: Aaghh hadi ama leydim, sence de abartmıyor musun? Acı şu zavallı kediye..
Ub: O zavallı kedi  6 gün dayandıysa 1 gün daha dayanabilir o zaman...
Kk: Off.. neden seni ikna etmek bu kadar zor ki!
Ub: Yol açtığın şeyleri düşünürsen bunu anlarsın...
Kk: Tamam yaptık bir haa.. ama uzatmanın ne faydası var?..
Ub: 2 gün boyunca o kokuyla gezdiğimi hesaba katmıyorsun ama?! Şükret ki hasta olmadım...
Kk: Biz süper kahramanlarız leydim... böyle şeyler bizi etkil-
Ub: Elbette etkiler! Bileklik olayını ne çabuk unutuyorsun?!
Kk: Tamam, tamam.. üzgünüm.. Ama yine de şu yarım günün çabucak bitmesini istiyorum...
Ub: öhm, bir gün*
Kk: Ughhh, her neyse..

~Ertesi gece~
Kk: Hah, sonunda!
Ub: Hala 2 dakikan var...
Kk: Ciddi olamazsın?!! Bunun da mı hesabını mı yapıyorsun?!
Ub: Peki, hesabı unuttuk diyelim, benim rızamın olup olmadığını sordun mu?
Kk: R-rızan mı? İyi de... istemiyor musun yani? O zamancbaşka tabi de... yine de...
Ub: Gel buraya şapşal... (Kara Kedi'yi zilinden tutup kendine yaklaştırır, dudağına nemli bir öpücük bırakır..)
Kk: En başından beri sen de istiyordun, değil mi?
Ub: Kim bilir, ama yine de sana ders olsun....
Kk: -_-
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

-Şimdiki kısım Kara Kedi'nin kayboluşundan itibaren Gabriel ve Nathalie hakkında yaşanan gelişmeler-
Kolye başarılı olup da Nathalie'nin zor duruma düştüğü kısmı zaten biliyorsunuz...
Sonradan Nathalie biraz daha iyi olmuştu..
Ancak...
1. yıldan sonra.. işler karışmaya başlamıştı.. Gayet güzel bir şekilde iyileşirken o gün bir anda olan olmuştu..

(O gün yaşananlar)
Nathalie kendini daha iyi hissettiği için az da olsa elinden geldiğince Gabriel'a yardım etmek istiyordu.. (otur kıçının üstüne beğh) Yalnız evin holünün ortasındayken bir anda başı döndü, dengesinş kaybetti ve yere yığıldı. Bilinmedik bir şekilde bayılmıştı.. Gabriel sesi duyduğunda hemen yetişmişti..
...

Doktorlar tarafından müdahele edildikten sonra uzunca bir süre gerekmedikçe ayağa kalkmaması gerektiği söylendi.. Gabriek şaşkındı.. iyi duruma gelirken bir anda neden güçsüzleşmişti??
G: Hepsi o kolyenün suçu, öyle değil mi?
N: Ben... (öksürür) .... biliyorum..
G: Onu yok etmeliyiz.. her ne kadsr bu bizim zaferimiz olsa da, senim sağlığından daha önemli değil...

Daha sonrasında Gabriel kolyeyi yok etmek için her yolu denedi.. kendi özel gücünü.. tavuskuşu mucizesini.. hatta akumaladığı kişilerden bile istemişti bunu birkaö defa... ama olmamıştı.. kolye bir türlü yok olmuyordu.. Ne yapacağını bilememenin verdiği çaresizlik onu çıkmaza sokuyordu..
Ancak bazenleri de.. tuhaf bir biçimde Nathalie'de gelişmeler oluyordu.. iyi gelişmeler...

Hiç beklenmedik bir anda, Nathalie ayağa kalkıyordu bazen..
Evin bahçesinde geziyordu hatta.. temiz hava alıyordu.. Bu zamanlarda ikisi de şaşıyordu, neler olduğunu kavrayamıyorlardı
Bilmedikleri şey ise.. bunu sağlayanın aslında Kara Kedi olduğuydu.. -her ne kadar Kara Kedi'nin bundan haberi olmasa bile-
Bu gibi bir iyileşip bir kötüleşmeler yıllar boyu sürdü.. bazen azalıyor, bazen artıyordu tabi.. o başkaydı.. ama son yıl... o her şeyin değiştiği son yıl.. kimileri için harika sonuçlanan, kimileri içinse hüzün ve acı kaynağı olan yıl, her şeyin açığa çıktığı ve bunların son bulduğu yıl.. bütü dengeleri değiştirmişti...
{Bunu bir nevi spoiler olarak alabilirsiniz gençler}
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

-Nathalie'nin iyi olduğu bir zamandan-
N: Emilie'yi geri getirmeyi gerçekten istiyorsun değil mi?
G: Ben... evet... onsuz ne yaparım bilmiyorum... ama sırf bunun için seni tehlikeye atmanın bedelini ikimiz de çok ağır ödüyoruz.. bu esrarengiz olaylar ne zaman son bulacak bilmiyoruz...
N: Vazgeçmeyi hiç düşündün mü?
G: Ben... ben... bilmiyorum... (söyleyemiyor kısaca)
N: Sanki bu işi özellikle biri için yapıyormuşuz gibi geliyor, değer verdiğimiz biri.. ama Emilie değil.. ancak kolyeden sonra aklımda hiçbir şey canlanmıyor buna dair
G: Büyük ihtimalle kolyenin etkisidir... çok yoruyor seni.. bunları düşünmekle uğraşma.. daha iyi olmalı ve iyileşmelisin...
N: Haklısın...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Neredeyse 5 yıl olmuştu.. koskoca 5 yıl.. üniversitenin son senesini okuyordu.. Günlüğüne yazdığı son cümleyi son bir kez içinden okuyup sayfayı kapattı. Balkonuna çıkıp manzarayı seyretti..
Aklına bir anda Kara Kedi'nin onu ziyaret ettiği zamanlar geldi.. komikti.. o zamanlar küçüktü.. ikisi de küçüktü..
Kara Kedi'yi hala o haliyle hatırlıyordu.. Onun nasıl büyüdüğünü görememiş olnak, ona acı veriyordu..
Ama her zaman yaptığı -ki aerık kendisinde gelenek haline gelen- şeyi yine yapacaktı.. hiçbir zaman aksatmamıştı ki zaten..
Sadece haftasonuna kadar beklemesi gerekiyordu..
Eskisine oranla umudu biraz daha kırık olsa da... hala o alev yanıyordu içinde.. onu bulacağına dair yanan ateş...
Ayaz soğuğu yüzünden üşüdü, üstüne hırka almamıştı.. Ama daha fazla beklemedi ve içeri, Tikki'nin yanına gitti...

Tuhafحيث تعيش القصص. اكتشف الآن