N: Kara Kedi mi? O kim, yoksa ünlü biri mi?!
Ub: N-ne?! Sen de mi?!
N: Efendim??
Ub: Kara Kedi'nin kim olduğunu bilmiyor musun?
N: Uğurböceği, ciddiyim, önemli bir mesele mi var? Yeni yayın için birkaç evrak almam gerekiyor, acelem var..
Ve Ayrıca Kara Kedi'nin de kim olduğunu bilmiyorum, ismini hiç duymadım.
Ub: P-peki, ben seni tutmayayım, sonra görüşürüz Nadia.
N: Hoşçakal Uğurböceği!

Buna inanamıyordu! Herkes neden böyle davranmak zorundaydı?! İçini korku kapladı.. bacakları titriyordu.. bu hiç de hayra alamet değildi.. Şimdi ne yapması gerekiyordu?? Kara Kedi de aramalarına cevap vermiyordu.. Gerçekten kaybolmuş olabilir miydi? Ama eğer ki kaybolmuş olsaz birileri onu hatırlamaz mıydı? Ne Alya, ne balodaki insanlar, ne de Nadia Kara kedi'nin kim olduğunu hatırlıyordu.. Yanlış olan bir şeyler vardı...
Düşünceleri kendini boğmuşken tekrar o gökdelenin olduğu yere gitti.. Belki de Kara Kedi orada kalmıştı ama haber vermeye fırsatı olmamıştı...

Vardığında yine hiçbir şey bulamadı.. Artık dayanamıyordu.. Aklını oynatmak üzereydi.. Neden kimse Kara Kedi'yi hatırlamıyordu veya hiçbir kayıtlı cihazda Kara Kedi yoktu? Ne olmuştu ona? Dizlerinin üstüne çöküp bulunduğu gökdelenden gökyüzüne doğru baktı. Pes edemezdi... aklına yeni birinin gelmesiyle tekrar ayağa kalktı: Bunnix!
Evet, Bunnix nasıl olsa paralel evrenlerde olup bitenlerden de sorumluydu, illaki Kara Kedi'yi bilmek zorundaydı. Elbette ki ondan haberi olmalıydı. Çok geçmeden Bunnix'i aradı. 5 dk içinde Bunnix geldi.

B: Bir sorun mu var mini böcek?
Ub: Evet, hem de çok büyük bir sorun... Kara Kedi'den haber yok! İzini bulamıyorum! Sen biliyorsundur, zaman portalıyla bakamaz mısın??
B: Mini böcek, kara kedi kim?
Ub: Yo yo yo yo olamaz, bir kez daha bunu kaldıramam. Bana onu tanımadığını söyleme sakın!..
B: Eeeeh- mini böcek, yani daha önce adını hiç duymadım...
Ub: Herkes benimle dalga mı geçiyor bugün?! Bekle, bu portal senin zaman denizinin olduğu yere açılıyor değil ni?
(Zaman denizi derken hani chat blanc bölümünde Bunnix'in durduğu yer var ya orası)

B: Mini böcek ne yaptığını sanıyorsun-
Ub: Bu bir ölüm kalım meselesi, Bunnix.
B: Oh-ben, bekle!!
Uğurböceği'nin peşinden koşar.
Uğurböceği portallarda gezinir ve geçmişte yaşanılanlara bakar. Aynı Alya'nın ona videolarda gösterdiği gibi, hiçbir olayda Kara Kedi yoktu, sadece kendisi vardı... Dili tutuldu.. Bunu beklemiyordu. Bunnix'in kolunu tutmasıyla yeniden canlandı...
B: Bir sorun mu var mini böcek?
Ub: (gözünden bi yaş süzülür) Ah-ben... iyiyim, ama-
B: Kara Kedi'nin kim olduğundan biraz bahsetmek ister misin?
Ub: (ağlamaklı bir halde) O..o...o.. benim ortağımdı Bunnix! En yakın arkadaşım, dostum, sevgilimdi... Neden kimse onu hatırlamıyor?! Sorun ne?! (Ellerini yüzüne kapatıp ağlamaya başlar)

B: Hey, sakin ol, geçti... geçecek... En son onu ne zaman gördün?
Ub: Bugün! Henüz birkaç saat önce!
B: N-ne? Emin misin? Böyle bir şey olsa portallardan gözükürdü..
Ub: Ben de onu diyorum,  ama ne burada ne videolarda, hiçbir yerde yok!!

-Sonra aklına birkaç saat öncesine bakmak gelir-
Ub: Bunnix, izninle- (önündeki portaldan zamanı birkaç saat öncesine getirir, olayları izlemeye başlar)
Kara Kedi yine o görüntülerde yoktu, kendisi tek başına savaşıyordu, sonra Mayura ve Hawk Moth'un ortasındayken bi anda aralarından çıkıp onların birbirlerine ateş etmesini sağlıyordu... Ancak Hawk Moth ve Mayura yenilmiyordu, kendisi de geri dönüşmek üzere olduğu için oradan ayrılıyordu...
Halbuki asıl yaşanılanların hiçbiri böyle değildi. Sanki biri senaryoyu baştan yazmış gibiydi... Eliyle ağzını kapatarak çığlık atmasını engelledi. Dayanamıyordu.. En ümitli olduğu kişi bile ona yardım edemiyordu.. Yalnız başına kalmıştı...
Yapayalnız....

B: Uğurböceği, ben çok üzgünüm...
Ub: (kendini toparlamaya çalışır, ne kadar denese de üzüntüsünü gizleyemiyordur) Sorun değil Bunnix, sen elinden geleni yaptn. Benim için endişelenme, ben iyiyim, yardımın için teşekkürler.
Deyip portal denizinin içinden çıkar. Kendi zamanına gelir.

Tekrar o gökdelenin çatısına gider. Son bir umut, belki orada olurdu.. Gösterirdi kendisini.... "Leydim, ben geldim!" derdi... Kara Kedi'yi kimsenin hatırlamamasına anlam veremiyordu... Hele Bunnix bilmiyorsa kimsenin bilmesi imkansızdı zaten... Ama yine de bir gariplik vardı... İzlediği portalda Hawk Moth ve Mayura yenilmiyordu. Yani şu anda hala Paris'telerdi ve yok olmamışlardı. Başarısız olmamışlardı.... O halde savaşırken bi anda ortaya çıkan o ışık neydi? Ne olmuştu?
Kendini yiyip bitiriyordu. Çatının kenarına oturdu. Dizini ellerinin arasına aldı ve başı çöktü. Ağlıyordu.. Hüngür hüngür ağlıyordu.. mavi gözlerinin kenar çizgileri kıpkırmızı olmuştu... onu kaybetmişti, haber alamıyordu, başına gelenleri düşündükçe deliriyordu.. Ama sanki yanında Kara Kedi'yi hissediyordu. Sanki o yanındaymış gibi konuşmaya başladı:
"Bak, bu gece yine Sirius yıldızı görünüyor, çok şanslıyız!"

Cevap gelmeyince kendini bi anda acı gerçeklikte buldu.. Dolmuş gözleri onu yanıltıyordu, yanı başında gördüğü kişi, hayal ürünüydü... Ama inanmak istiyordu.. Gitmiş olamazdu, onun varlığını hissediyordu.... O gece o çatıdan ayrılmadı... Belki bir mucize olur da, sevdiği geri döner diye...

TuhafМесто, где живут истории. Откройте их для себя