Aklına gelen düşünceyle adamlara işareti verdi. Ona hayatında hep izi kalacak bir hediye bırakacaktı.

" Donu haricinde tüm kıyafetlerini çıkarın ve sandalyeye bağlayın. "

Diyar'ın emri ile adamlar Sami'nin karşı çıkmalarına aldırmadan onu soyup sıkıca sandalyeye iğneli ve elektrikli teller ile bağladılar. İğnelerin hepsi Sami'nin bedenine batıyor, hareket ettikçe resmen etini kesip daha da derine giriyordu. Bu Diyar'ın daha da işine gelmişti.

Diyar birkaç adımda Sami'nin önünde durup gözlerinin içine öfkeyle baktı.

" Emir Ağama verdiğim söz olmayacaktı ki seni şurada kızarmış horoza çevirecektim ama ben de bana verilen imkânlar ile keyfime bakarım. "

Elindeki düğmeye basmadan önce Sami'nin vücuduna bağladıkları telleri makinenin düzeneğine geçirdi. Sonrasında açma tuşuna basıp yavaşça tellerdeki ısıyı arttırmaya ve dikenli tellerin düzenekte dönmesi için düğmeye bastı.

Dikenli teller Sami'nin vücudunun her yerindeki etleri kesiyor, verilen sıcaklık ile de yara olan yerlerindeki etler yavaş yavaş pişiyordu.

Sami acıdan bağırmaya başlarken nefes alamaz olmuştu. Aklına oğlu ve gelinine yaptıkları gelse de yaptıklarından halâ gram pişman olmamıştı.

Adamlardan biri yanına gelip endişeli bakışlar ile bir Sami'ye bir Diyar'a baktı.

" Abi adamın her yeri kan revan içinde kaldı. Daha fazla yapma yeter. "

Diyar ona hak verip makineyi durdurdu. Sami'nin tam önünde durup çenesini sıkıca tutarak gözlerinin içine baktı.

" Seni şuracıkta öldürmemek için kendimi zor tutuyorum. Bana bu zevki yaşatamıyorsan seninle biraz daha eğlenebilirim. " diyerek masanın üzerindeki tuzlu limon suyunu eline alıp Sami'nin yaralarına sıkmaya başladı.

Bu acı artık Sami'nin dayanabileceğinden de fazlaydı. Yüzü dahil her yeri kandan kıpkırmızı olmuşken açılan yaralarına akan tuzlu limon suyuyla çığlıklar atarak bağırmaya başladı.

Tıpkı bir zamanlar oğlu ve karısının ateşlerin içinde canlı canlı yanarken duyduğu çığlıklar gibi.

O nasıl ikisinin feryatlarına sağır olduysa bugün de bu depoda bulunan herkes ona sağır olmuştu.

~~~~

Asra'nın odasından çıkarken Elisa ile karşılaşan Emir, genç kadının elindeki meyve tabağını görünce tebessüm etti. Bir dilim portakalı ağzına atarken. " Demek gelin görümce meyve keyfi yapacaksınız ha? "Diyerek karısına yaklaştı. Dikkat çekmemek için normal davranması gerekiyordu. "Size afiyet olsun güzelim. Acil bir işim olmasa size eşlik ederdim ama maalesef hemen çıkmam gerekiyor. Gecikebilirim beni beklemeyin. " Derken göz kırptı. Elisa ne işin var diye sormak istese de yapmadı. Emir'in nikahlı karısı olsa da. Ona bu soruyu soracak kadar yakın hissetmiyordu kendisini. "Peki "Diyerek zoraki bir gülümseme ile tebessüm etti kocasına. Elisa Asra'nın odasına girerken Emir hızla konaktan çıktı. Arabasına atlayıp süratle sürmeye başladı.

Yol hızla akıp giderken. Emir o şerefsizi etkisiz hale getirmek için sabırsızlanıyordu. Eski depo görüş alanına girerken aracını park edip indi. Tam o sırada Diyar da yanına gelmişti. Hep birlikte Depoya vardıklarında Diyar, Sami Karasu'yu sandalyeden çözüp yaka paça resmen sürüklemeye başladı.

" Sana daha neler yapacağım bir bilsen! " Dediğinde korku iliklerine işledi yaşlı adamın. Öyle çok can yakmıştı ki. Adamlardan biri gözlerini bağladığı için depoda kimlerin olduğunu göremiyordu. Emir ufak bir el hareketiyle diyarın harekete geçmesini istedi. Tam da bunu bekleyen diyar büyük bir zevkle adama yöneldi.

" Sen kimsin lan?! " Diyen Sami Diyar'ın öfkesini kamçılıyordu. Gelin ağasının başına gelenleri biliyordu genç delikanlı. Emir temkinli olması için ona her şeyi anlatmıştı.! "

Diğer adamlar tanınmamak için yüzünü gizlediğinden adamın gözündeki bez parçasını çözüp attı Diyar. Ona bir kalem ve kağıt uzatarak konuşmaya başladı. Oğluna gelinine ve torununa ne yaptıysan harfi harfine yazacaksın. Aksi taktirde buradan ölün çıkar. Ölümün soğuk yüzünü gören yaşlı adam diyarın konuşmasını bitirmesini beklemeden yaptığı her şeyi yazmaya başladı. Hapise girmek falan umrunda değildi şu anda istediği tek şey canını kurtarmaktı. Yazacakları bitince elindeki kalem ve kağıdı bıraktı.

Emir ise sessizce sadece olanları izliyordu. Sami'nin halini gördüğünde intikamını alamamış olsa da içi soğumuştu. Son hamlesi için hiç karışmadan Diyar'ın yapacaklarını beklemeye başladı.

" Seninle daha işim bitmedi." Derken elini kolunu ve gözlerini tekrar bağladı Diyar. Tüm delilleri ortadan kaldırıp ortalığı temizlediler. Depoda işleri bitince oradan çıkıp kimsenin göremeyeceği şekilde gizlenmeye başladılar. Adamlardan biri arayıp isimsiz ihbarda bulundu. Çok geçmeden gelen polisler deponun etrafını sardılar. Zaten bir çok suçtan aranan adamı alıp götürdüklerinde. Elisa için kabus bitmişti.

LAVİNİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin