28. Bölüm: "Yapmak Zorundayım"

890 88 118
                                    

Şaşkınca bir anneme bir de gelen kıza bakıyordum. Bu bir tür şaka mıydı? "Anne sen ne dediğinin farkında mısın?" Bana gülümseyerek bakıyordu ve kendimi bir yerlerden atmamak için zor tutuyordum. "Evet oğlum farkındayım." Haesoo bizi izlerken Hoseok onun elinden tutmuş ve odasına götürmüştü.

"Ben zaten evliyim ve kurduğum küçük ailemle de çok mutluyum." Dedim bastıra bastıra. Kız donuk şekilde yerinde duruyor ve annemle olan konuşmamı dinliyordu. "Hoseok sana uygun değil Yoongi. Onunla boşanıp bu güzel kızla evleneceksin." Bir döngünün içinde olabilir miydim? Önce Hoseok evlenecekti ve olmadı. Şimdi de bana mı sıra gelmişti?

"Hayır evlenmeyeceğim. Şimdi geçen sefer ki gibi buradan defolup git!" Bir şeyler söylemesini beklemeden hızlıca odama geçtim. Tam Hoseok ile güzel bir geleceğim olacak derken şimdi neden her şey bir an da bozulmuş gibi hissediyordum. Yatağıma oturmuş ve ellerimi kulaklarıma koymuştum. Sinirden kızardığıma emindim. Bu yüzden sakinleşmeliydim.

5 dakika sonra Hoseok odaya girmişti. Derin bir nefes alarak "Bence o kızla evlenmelisin Yoongi." Dedi. Gözlerim dediklerine inanamayarak kocaman açılmıştı. Dediğinde ciddi miydi? "Neden öyle bakıyorsun?" Dolaptan bir şeyler çıkarırken ayağa kalkmış ve banyoya girmek üzere olan Hoseok'u engellemiştim. "Sen delirdin mi?" Tuhaf bir ifade ile beni izliyordu ama anlayamıyordum.

"Hayır." Omuzlarına yerleştirdim ellerimi. "Ben o kızla evlenmeyeceğim. Seninle mutluyum." Güzelce laf anlatmaya çalışıyordum ama o beni dinlememekte ısrarcıydı. "Biz boşanacağız Yoongi. Annenin dediği gibi ben sana uygun değilim." Kalan aklımı da kaybedecektim şimdi! "Hayır öyle bir şey olmayacak! Annem o kızı buraya getirmeseydi biz barışacaktık ama sen onları görünce fikrini değiştirdin!"

"Öyle bir şey yok. Ben seni yine de affetmeyecektim." Neden bunu ikimize yapıyordu? Neden acı çektiriyordu? "O kızla evlenmeyeceğim anladın mı beni?!" Omuzları hızlıca sarsmış ve onu kendine getirmeye çalışmıştım. "Evleneceksin. Haesoo ve beni de rahat bırakacaksın!" Hoseok'a bir şey olmuş olmalıydı. Evet kesin olmuştu çünkü bunun başka bir açıklaması olamazdı.

"Beni affetsen de affetmesen de seni bırakmayacağım! Senden boşanmayacağım da!" Ellerini göğsüme koyup daha ne olduğunu anlamadan hızlıca geriye itti beni. Neye ne tepki vereceğimi bilmiyordum. Kafam o kadar karışıktı yani. "Kes Yoongi! Seni istemiyorum ben! Hiçbir zaman da istemeyeceğim!"

Gözlerim doldu yavaşça. Annemin yaptıkları yüzünden bu halde olduğumuzu hatırlayınca ağlamak istedim. Her şey annemin suçuydu. Onun yüzünden bu hale gelmiştik. "Bu kadar mı benden nefret ediyorsun? Beni hiç sevmiyor musun? Hayatında bir yerim yok mu?" Dedim. Yutkundu ve sustu. Bir cevabı yoktu. Benim de zaten dinlemeye niyetim yoktu. Gidip annemle konuşacak ve bu kararını reddettiğimi bir kez daha dile getirecektim.

Odadan çıktıktan sonra hala oturmaya devam eden annemin yanına gittim. Yaptıklarından hiç mi utanmıyordu? "Biliyordum geleceğini." Gülümsemesi midemi bulandırmıştı. "Ben evlenmek istemiyorum." Dediğimde kaşları çatıldı. "Hala o aptal Hoseok'u ve onun kızını mı istiyorsun?" Şimdiden başlamıştı ileriye gitmeye. "O benim de kızım ve Hoseok aptal değil. Kendine gel anne."

"Yoongi Hoseok seni kandırıyor. O küçük kız senin değil. Başka birinden." Hayır bu sefer kanmayacaktım. Bu sefer onun dediklerini yapmayacaktım. "Haesoo benim öz kızım. Daha fazla uzatma." Getirdiği kız sadece bizi izliyor ve tek kelime dahi etmiyordu. Onun robot olmadığından emin miyiz? "Hayır öz kızın değil. Hoseok bu zenginliğe kavuşabilmek için bunu yaptı. Sana yalan söyledi oğlum. O yüzden çok önceden seni bulmaması için engelledim onu." Bu yaşımda yaşlandırmışlardı beni.

"Hoseok bana hiç yalan söylemedi. Sadece ben doğruyu söylediğini anlayamadım." Vazgeçmiyordu. Annem asla pes etmiyordu. "O zaman şöyle yapalım. Sen Haesoo'yla kendine DNA testi yap. Eğer kızın çıkarsa seni rahat bırakacağım. Eğer benim dediğim çıkarsa bu kız ile evleneceksin." Bir anlaşma yapmak istiyordu. Tamam yapalım o zaman. Belki bu sayede ondan kurtulurdum. "Tamam bana uyar." Nasıl olsa sonuç benim bildiğim olacaktı. Geriye sadece Hoseok'la barışmak kalmıştı.

Encounter |Sope✔Where stories live. Discover now