13. Bölüm: "Mutlu Değil O"

972 103 38
                                    

Birkaç gün önce Hoseok ve Haesoo evlerine dönmüşlerdi. Ben ise yine kendimle baş başa kalmıştım. Her ne kadar ısrar etsem de Hoseok türlü türlü bahaneler bulmuş ve bir şekilde benden kurtulmuştu. İlk bahanesi evleneceği için kurması gereken bir evdi. Ben de bu yüzden Haesoo'nun kalmasını istemiştim. Sonuçta evlenecekti. Kızım ona ayak bağı olacaktı fakat kabul etmedi ve Haesoo'yu kendisi ile götürdü.

Şu an masamla bakışıyordum. Tüm gün işlerle uğraşmış ve kendime Hoseok'u unutturmaya çalışmıştım. Tabii ki de başaramamıştım. Farkında olmadan imza atılan yere Hoseok yazacaktım ve son an da düzeltmiştim. Kısacası aklımdan çıkmıyordu. O gerçekten mutlu olmayı hakediyordu. Benim gibi bir insana, kötü anne ve babaya sahip olan biriyle evlenip ne yapacaktı?

"Ne oldu Yoongi? Üzgün görünüyorsun." Jin odama girer girmez ilk işi soru sormak olmuştu. Tek başıma bile rahat rahat üzülemiyordum. "Yok bir şey." Dedim ona bakmayarak. "Var bir şey. Çok belli ediyorsun." Neyi düşündüğümü tahmin edecek değildi ya? "Varsa var Jin. Bu seni ilgilendirmez."

"Elbette ilgilendirir." Diyerek sandalyeye oturdu. Dik bakışları suratımda gezerken "Hoseok yarın evleniyor diye bu kadar kendini yıpratıyorsun. 1 haftalık işi bir günde bitirdin çünkü. Kesinlikle buna üzülüyorsun." Dedi. Jin'in kahin olma ihtimali var mı? Saçlarını karıştırarak sandalyeye yayıldı. "Yarın evlendiğini kimden öğrendin?"

"Kuşlardan." Diye cevap verdiğinde sinirle nefes verdim. Jin beni sinir ediyordu. "Namjoon'dan öğrendim. Hoseok'un yakın arkadaşı ya." Elinden hiç düşmeyen çantasını karıştırırken "Bugün erken çıkacağım patron. Hoseok'u Namjoon'la ziyaret edeceğiz. Belki bir davetiye falan verir." Dedi. Bana inat yapıyordu. Zaten yüz ifadesinden de anlaşılıyordu. "Ne yapıyorsan yap." Ayağa kalktı ve yanıma geldi. Düz şekilde bana bakıyordu.

Ellerini kaldırdı ve yanaklarıma koydu. Hayır bunu yapamaz! Uzaklaşmaya çalışırken anında yanaklarımı sıktı. "Ay benim minik patronum üzülmüş! Kıyamam ben ona!" Diyerek sıkmaya devam ederken acıdan konuşamaz hale gelmiştim. "B-bırak!" Çığlık atarken dudaklarını büktü. Hiçte şirin gözükmüyordu. Ayrıca midem bulanmıştı. "Üzülme be patron!" Yanaklarımı serbest bıraktığında ellerimi oraya koydum. Çok acıyordu!

"Jin sen çok kaşınıyorsun!" Yanaklarımı ovarken "Hadi ben kaçar!" Dedi ve odamdan çıktı. Var gücüyle yanaklarımı sıktığı için yavaşça uyuşmaya başlamıştı. Artık yanaklarımı hissetmiyordum bile! Ona bir gün iyi bir ders vermeliydim. Her ne kadar arkadaş olsak da ben onun patronuydum. İş saatinde iş olmalıydı. Bir daha onun erken çıkmasına izin vermeyecektim.

#Hoseok'tan

Bir gün daha bitmek üzereydi. Güneş yavaşça batıyordu. Haesoo ödevlerini yaparken beni Namjoon aramış ve bugün yanıma Jin ile geleceğini söylemişti. Açıkçası Jin biraz korkunçtu. Onun ezip geçen bakışları beni ürkütüyordu.

Kapı çalmış ve mutfaktan çıkarak kapıyı açmıştım. "Hoş geldiniz." Diyerek ikisini de içeri almıştım. "Hoşbulduk." Dedi Jin. Namjoon direkt salona giderken Jin etrafı incelemeye başlamıştı. Neden dikkatle bakıyordu ki? Ceketini çıkartıp bana verdikten sonra yavaş adımlarla salona geçmişti.

İkisi yan yana otururken ben de karşılarına geçmiştim. "Baba ben ödevlerimi bitirdim!" Haesoo'nun sesi salona kadar gelmiş ve ardından kendi odasından çıkıp salona gelmişti. "Namjoon amca!" Koşarak onun kucağına atlamış ve sıkıca sarılmıştı. Jin kızımın saçlarını okşamış ve "Merhaba!" Demişti. Haesoo onu tanımadığı için başta ona sadece baka kalmış sonra da kendini toparlayarak Jin'e elini uzatmıştı.

"Ben Jung Haesoo. Siz kimsiniz?" Dediğinde Jin kızımın elini tutarak "Ben de Kim Seokjin Bayan Haesoo. Tanıştığımıza memnun oldum." Dedi. "Ben de memnun oldum Bay Seokjin." İkisi birbirine uyum sağlarken ben ve Namjoon gülmüştük. İyi anlaşmışlardı. Harika ikili olacaklardı. "Yarın evleniyormuşsun." Dedi Jin.

Encounter |Sope✔Where stories live. Discover now