27. Bölüm: "Bu Kim?"

906 93 46
                                    

Şu an Hoseok ile bakışıyorduk. Salonda oturmuş ve ne diyeceğimi bilemez bir haldeydim. Anlatacağım şeyler onu çok üzecekti ve ben buna hazır değildim. Annemin en azından bazı yaptıklarını söyleyip aramızda oluşan soru işaretlerini kaldırmalıydım. "Hadi anlatmayacak mısın?" O da anlatmamı ve oluşan yanlışları düzeltmemizi istiyordu.

"Tamam anlatacağım." Dudaklarımı yalamış ve nefes almıştım. "En başından başlayacağım ve mümkünse sözümü kesmeden dinlemeni istiyorum." Dediğimde başını aşağı yukarı salladı. Kendimi toparlamış ve dudaklarımı aralamıştım. "Seni ve tüm arkadaşlarımı eve çağırdığım zamanı hatırlıyorsundur büyük ihtimalle. O gün annem sana olan hislerimi ben daha fark edemeden fark etti ve sana o yüzden garip garip imalar da bulundu." Diye başladım. Hoseok hatırlamak için gözlerini kıstığında bir yudum su içtim.

"Bana sevgilim olup olmadığını sormuştu. Sonra da birini ayarlamaya çalışmıştı." Dedi. Annem Hoseok'a sürekli yalnız kalmayıp biriyle çıkmasını söyleyip durmuştu. İğrenç geçmişti o gün benim için. "Sen gittikten sonra bana hiçbir şey demeyip normal davranmıştı. Bu oldukça tuhaftı. Aradan geçen zamanla sana olan hislerim arttı ve artık içimde patlayacak hale geldi. Ben de bir arkadaşım ile konuşmak yerine gidip anneme anlattım. Güzel bir tepki vereceğini sanmıştım fakat o bana kızdı. Böyle bir şey yapmamamı söyledi. Seni sevmemin yanlış olduğuna beni ikna etmeye çalıştı ama ben onu umursamadım."

Hoseok için çok ağır şeyler söylemişti ve ben de buna katlanamayarak evden çıkmıştım. Mutlu olduğum gün annem yüzünden zehir olmuştu. "Sonra annem bizim birlikteliğimizi kaldıramadı. Seni ve aileni araştırdı. Önüme dosyanı koydu ve okumamı istedi. Hiçbir şey yoktu. Temiz bir ailenin çocuğuydun. Annem ise bize alt sınıf yakışmaz dedi. Beni defalarca sinirlendirdi. Hani yaz dizilerinde zengin adam fakir bir kız sever de annesi onları ayırmaya çalışır ya işte benim annem de öyleydi."

"Bu kadarını bilmiyordum." Dedi şaşkınca. Anlatınca ben bile şaşırıyordum aslında. Annem ne çok şey yapmıştı öyle. "Sürekli aklımı karıştırmaya çalıştı. Bana beni sevmediğini ve sadece param için yanımda olduğunu söyledi. İnanmadım çünkü sen öyle biri değildin ama annem asla yılmadı. Aklımı her bulandırdığında soluğu senin yanında aldım ve sadece seni dinledim. Birlikteyken sana belli etmemeye çalıştım fakat çoğu zaman anlıyordun moralimin bozuk olduğunu. Annemin düşüncelerini öğrenip üzülme diye söylemiyor ve geçiştirip duruyordum."

"Annenin kötü olduğunu söylüyorsun Yoongi. Evet ben de biliyorum nasıl biri olduğunu ama sence de fazla ileriye gitmiyor musun? Bu kadarını yapacağını sanmıyorum." Hoseok sen gerçekten hiçbir şey bilmiyorsun. Sana söylemeyi hiç istemiyorum ama bunu yapmak zorundayım. Üzüleceksin. "Annem seni öldürmeye çalıştı Hoseok. Anlatmayacaktım ama şimdi yapmam gerekiyor. O bunu gerçekten denedi."

"Ne?" Ayağa kalktı. "Bayan Min bunu nasıl yapabilir?" Gözleri dolmuştu. "Bayan Luna'ya tarihi bozuk malzemelerden yemek yaptırdı. Sana yedirecekken ben onlardan gizli çöpe attım. Bu sayede senin mideni bozup ilaç vereceklerdi. Kendi annemden iğreniyorum." Dediklerim doğruydu. Onu günahım kadar sevmiyordum. Bana kendi kurduğum ailem yeter de atar bile.

"İyi ki de onları gizlice dinlemiştim. Yoksa çok kötü şeyler olabilirdi Hoseok. Neyse sen gittikten sonra da ikisini azarladım. Çok kızdım. Bir daha böyle bir olay yaşanmaması içinde elimden geldiğince seni evime çağırmama kararı aldım. O gün akşama doğru seni aradım hatırlıyor musun? İyi misin diye kontrol etmek istedim." Kollarımı Hoseok'un bedenine sardım sıkıca. İkimizinde zamana ihtiyacı vardı. Yorgunduk. Tüm bu olanlar bizi yıpratmıştı.

"Yoongi ben kötü biri miyim?" Dedi titreyen sesiyle. "Hayır Hoseok sen kötü değilsin. Sen bir meleksin. Sadece etrafındaki insanlar bunu anlayamacak kadar kör. Buna ben de dahilim." Saçlarını okşadım yavaşça ve kokusunu içime çektim. Dünyalar benimdi sanki.

Encounter |Sope✔Where stories live. Discover now