Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte uyanmıştım. Yanımda uzanmış yatan Mamoru o kadar tatlı görünüyordu ki onu tam öpecekken midemin aninden bulanmasıyla tüm hevesim kursağımda kaldı. Aniden lavaboya koşarken kendi kendime ''bu kusmalarda fazla oldu ama ne bu ya? Her gün her gün'' diyordum. Ben kendi derdimle uğraşırken Mamoru da sesler üzerine uyanınca soluğu doğruca banyo da aldı. Beni izlediğini ise bana günaydın dediğinde fark ettim. Bunun üzerine ona gülümsedim. O ise bana imalı bir gülümsemeyle ''Yine mi bulantı'' dedi. Akşamdan biliyor sebebi. Bilmediği benim ona yapacağım oyun...
İşimi bitirip elimi yüzümü yıkarken ''Evet, Mamo ya.Ne bulantıymış kaç gündür bitmedi. Acaba yediğim bir şey mi dokundu'' dediğim an Mamoru dondu kaldı. Bunu suratındaki ifadeden anlamıştım ama belli etmedim. Mamoru ise kendi içinde savaş veriyordu. ''Usagi hamileydi ama o öyle davranmıyordu. Ya Usagi bu hamilelik olayından fazla korkup dün gece olanları resetlemişti ya da numara yapıyordu.'' Mamoru bunları düşünürken Usagi elindeki havluyla elini yüzünü kuruluyordu. Mamoru'nun sessizliği üzerine ''Mamoru bir sorun mu var?'' diye ona seslenip yeniden oyuna dahil olurken onun tepkisini deli gibi merak ediyordu.
Mamoru ''Aslında var.'' Derken ise yanılmadığını anladı. Bozuntuya vermeden ''Öyle mi? Söyler misin'' dedim. O ise şokla bana ''Sen dün olanları hatırlamıyor musun? Bana verdiğin haberi.'' Diye sormuştu. Güldüm ve onu çıldırtacak şekilde ''Dün ne oldu ki?'' diye sordum. Bu onu şok etmişti ama belli etmiyordu. Sonra o sakinleştirici sesi duydum. Bana dün olanları hatırlatmaya çalışıyordu. Dinledim.''Usako canım sen ciddi misin? Gerçekten bir şey hatırlamıyor musun?''
Bunun aksine ben sordum cevap vermek yerine.''Mamo sen iyi misin? Hiç iyi görünmüyorsun.''
Mamoru o an düşünmeye başlamıştı.''Bu nasıl olurdu? Ben yoksa hayal mi gördüm. Dün olanlar sadece bir rüya mıydı? Aman Allahım bunu öğrenmem lazım ama nasıl?'' diye kendi kendine düşünürken Usagi ise bir taraftan içten içe gülüyordu. Mamoru'ya küçük bir oyun oynuyordu sadece ama bu oyunu henüz bitirmeye hiç niyeti yoktu. O esnada Mamoru'ya dönerek gayet ciddi bir şekilde ''Hey Mamo, neyin var? İyi misin? Anlatmak ister misin?'' dedim.
Mamoru gerçekten artık kafayı yediğini düşünmeye başlamıştı.Ya Usagi gerçekten hiçbir şey bilmiyor ya da çok iyi rol yapıyordu. En iyisi direkt sormak diye karar verdi. Hemen Usagi'ye dönerek ''Aslında ben iyiyim ama kafamı kurcalayan tek bir soru var''dedi. İşte beklenen soru geliyordu.
Usagi cevabın kendisinde olduğunu bildiği soruyu ''Neymiş o?'' diyerek öğrenmeye çalışırken Mamoru sabırsızca ''Tamam lafı uzatmıyorum direkt söylüyorum. Sen hamile misin?'' diye sordu. Bingo. Ben kahkahalarla gülüp ''Bu da nereden çıktı şimdi?'' diye sorarken Mamoru ters bir sesle ''Bunda gülünecek bir şey yok. Bana doğruyu söyle. Sen dün bana bu haberi verdin. Doğruladın ama bu sabah hiçbir şey yokmuş gibi davranıyorsun... Acaba hepsi rüya mıydı? Ben baba sen de anne olacaktın! Unuttun mu?'' diye umutsuzca sordu.
Usagi şaşkınlıkla ''Anne mi?'' diye sorarken Mamoru daha fazla bu duruma dayanamayıp ''Tamam ya ben gidiyorum. Herhalde ben yanlış anladım. Gördüğüm rüyanın etkisi bu olmalı. Ama o kadar gerçekçiydi ki!'' dedi. Artık pes etmişti. Usagi onun bu hallerine daha fazla dayanamazken odadan çıkmadan onu durdurdu ve istediği cümleyi söyledi. ''Rüya değildi.''
''Ne?''
''Rüya değildi diyorum. Tüm hatırladıkların gerçek.''
Mamoru ''O zaman sen gerçekten hamilesin! Ama sabah olanlar neyin nesiydi öyle?'' diye sordu şaşkınlıkla.
Usagi dudaklarını ısırıp ''O mu, şey ben sana sadece oyun oynamak istemiştim.'' Dediğinde Mamoru ''Oyun mu? Oyun mu? Burada kafayı yiyordum. Sen bunu yaparak neyi öğrenmek istedin?'' diye resmen kükredi.
Usagi ''Oy kıyamam ben sana gel buraya'' deyip sarıldığında Mamoru onu uzaklaştırıp ''Bırak ya. Hem kandır hem de sarıl. Hala soruma cevap alamadım.'' Dedi küskünce. Oyun ha oyun!
''Tamam haklısın. Çok büyük aptallık yaptım ama bu kadar ciddiye alacağını nereden bilebilirdim. Benim hamile olmamın senin için ne ifade ettiğini öğrenmek istedim. Cevabımı da aldım.''
''Oyunun amacı bu mu sadece? Cevabını bildiğin bir şeyi bu yolla öğrenmek hiç adaletli değil. Adaletin savunucusu olarak sana hiç yakışmadı Ay Savaşçısı!'' dedi kızgın bir sesle. Onu kırdığı çok belliydi.
Usagi ağlamaklı bir sesle ''Öyle mi? Sen bana baya kızmışsın... Lütfen beni affet.'' Diye söylendi ama Mamoru'nun onu hemen affetmeye niyeti yoktu.
''Bilemiyorum. Sana çok kırıldım. Böyle ciddi bir konuyu nasıl olur da oyun meselesi yaparsın?''
Usagi ''Ya tamam özür diledim. Şaka yapmak istemiştim. Lütfen bak zaten duygusalım hamile olunca daha da duygusal olacağım. Ağlarım şimdi susturamazsın beni o zaman.'' Dedi dudaklarını büzüp çocuk gibi.
Mamoru da bu durum karşısında kendini gülmemek için zor tutuyordu ama Usako'yu da çok seviyordu. Onu bu hassas haliyle üzmek istemiyordu. Oyunu bitirip onu affetmeye karar verdiğinde ''Tamam haklısın ama seni bir şartla affederim.'' Dedi.
Usagi meraklı gözlerle ''Neymiş o?'' diye sorduğunda Mamoru ''Sadece beni sonsuza kadar sev olur mu?'' dedi.
''Hıh... Bunu beklemiyordu. Yapılacak başka bir şey beklerken o sadece onu sevmesini istiyordu. Oda bu yüzden onu seviyordu.'' Onun sesiyle ona döndü. Cevap istiyordu.
''Eee cevabın ne? Çok mu zor oldu?''
Usagi ''Evet.Evet... evet. Sen Mamoru Chiba ben Usagi Chiba seni sonsuza kadar tüm kalbimle seveceğim. Bu sevgimde her ne olursa olsun asla azalmayacak'' dedim ve ona öylece baktım.
Mamoru ''Ben de seni küçük hanım hayatımın sonuna kadar seveceğime tüm kalbimle söz veriyorum. Bu sevgi bu bebekle daha da güçlenecek. Benim sevgimde her ne olursa olsun bir nebze azalmayacak '' dediğinde gözlerim dolmuş ve kendimi onun kollarında bulmuştum. Bana sarılıp saçlarımı öperken kulağıma söylediği tek söz ''SENİ SEVİYORUM'' olmuştu. Bu söz o an o kadar anlamlıydı ki. Gözlerim dolu dolu ona aşkla bakarken ''Ben de'' dedim. ''Ben de Seni Çok Seviyorum yakışıklı şovalyem.'' Diye de devam ettim. Bu aşk bitmezdi. Ortam normale dönerken ondan ayrıldım Heyecanla ''Hadi kızları aramalıyız. Buluşmada bu müjdeyi vereceğiz.'' Dedim. Oda beni onaylayıp ''Evet, haklısın ama kızlardan önce hamile olduğunu öğrenmesi gereken başka biri yok mu?'' diye sorduğunda kimi kastettiğini anlamıştım. Annemi... Onu odadan gönderip telefonu elime alırken umaraları çevirdim ve karşı tarafın açmasını bekledim. Ben beklerken Mamoru da kızları aramıştı. Mamoru kızlar konuşup buluşmayı ayarlarken telefonda 'Alo' sesini duyunca gözlerim doldu. Cevap olarak ''Anne'' dedim sakin olmaya çalışarak. Annem ise her şeyden habersiz ''Usagi kızım. Günaydın... '' dedi ve devam etti. ''Tatilden döndünüz mü?''
''Günaydın anne. Evet döndük. Seni çok özledim. Nasılsın?''
''Ben iyiyim tatlım. Ben de seni çok özledim. Sen nasılsın? Mamoru nasıl?''
''Bz çok iyiyiz anne. Aslında sana bir haber vermek için aramıştım.'' Dediğimde Annemin telaşlı sesi duyuldu birden.
''Kötü bir şey mi oldu?''
''Yok anne öyle bir şey değil .Sevineceğiniz bir şey.''
''Yoksa bize yakın bir eve mi taşınıyorsunuz?'' diye tahminde bulundu annem. Bunu çok istiyordu. Bu evimizde uzakta değildi aslında. Sonra sakince ''Hayır anne öyle bir şey değil. İnşallah yakında oda olur ama bu haber benim ve Mamoru'yla alakalı.'' Dedim.
''Bak şimdi daha da merak ettim. İkinizle alakalı ne olabilir? Söylesene.'' Diye diretti annem merakla.
''Anne ben bir haftadır hiç iyi değilim.''
Korkuyla ''Neyin var kızım?'' diye sordu.
''Korkma anne sadece başım dönüyordu. Midem bulanıyordu.'' Dedim düz bir sesle. Anlaması için ve anladı da.
''Başın dönüyordu ve miden mi bulanıyordu. Doktora gittin mi?''
''Evet gittim. Bu arada 1 haftadır da hastalığım gecikti.''
Annem neyin varmış demeye kalmadan taşları yerine oturttu. Bunu nasıl anladım. Telefona duyduğum çığlığı ve sonrasında sorduğu soruyla. ''Yoksa sen hamile misin?''
Sevinçle ''Evet, anne hamileyim. Ailemiz büyüyor.'' Dedim ve oda aynı sevinçle ''Çok sevindim. Mamoru biliyor mu?'' diye sordu.
''Evet, biliyor oda çok sevindi. Babama da bu haberi sen ver olur mu? Yarın Mamoru'yla beraber sizi görmeye geliriz.''
''Çok şaşkınım benim küçük kızım büyümüş de anne oluyor. Senin adına gerçekten çok mutlu oldum. Babanı bana bırak. Ben hallederim. Gelin çok özledik sizi zaten. Bir gittiniz yok oldunuz!'' diye kızdı annem. Haklıydı. Ben de suçumuzu kabul edip ''Evet anne affedersiniz... Biraz öyle oldu ama artık buradayız. Torununuz bence bu olayı size unutturur.'' Dediğimde annem ''Unutturmak ne kelime. Unuttum bile.'' Diye söylendi. Tedirginlikle önce ''Anne.'' Dedim. Sonra devam ettim. ''Çok heyecanlıyım. Senden bol bol yardım alırım artık. Bu arada duyduğuma göre hamileler çok hassas olurmuş. Ben zaten sulugözlünün tekiyim o zaman nasıl olurum bilemiyorum.'' Dedim ilerisini düşünüp.
Annem ise ''Usagi, Mamoru'ya yazık oldu desene.'' Dedi alayla. Şu halde bile beni güldürmüştü.
''Ya anne. Öyle söyleme.'' Diye kızdım ama ben de gülüyordum aslında. Konuşma sürerken gözü saate takılır ve zamanın geldiğini anlar. ''Anne benim kapatmam lazım. Kızlarla buluşacağız. Bu haberi onlara da vereceğim.'' dediğimde anlayışla ''Tamam kızım. Selam söyle kızlara da onları bekliyorum. Onları da çok özledim.'' Diye kızdı. Tipik annemdi işte.
''Tamam söylerim. Gelirler tabii ki de. Hadi kocaman öptüm hepinizi.''
''Ben de öptüm kızım. Görüşürüz'' dedi ve telefonu kapattı. Kapalı telefona öylece bakarken içeri Mamoru girmişti. Gülümseyerek ''Görüşmen bitti mi?'' diye sordu.
''Evet bitti. Hadi gidelim.''
Mamoru ''Ne konuştunuz? Ne dedi annen?'' diyerek soru sormaya devam edince Usagi ''Çok sevindi. Seni de tebrik etti. Bizi çok özlemiş ama.'' Dedi üzgünce. Onun bu haline kıyamayan Mamoru ''Gel buraya'' demiş ve onu güvenli kollarıyla sarmıştı. Burası limandı. Sonra anlayışla ''Yarın gideriz. Sende onları görmüş olursun...'' dediğinde Usagi heyecanla ''Gerçekten mi? Ben de öyle demiştim zaten.'' Dedi gururlanıp. Hala çocuktu ve çok tatlıydı. Mamoru da onu taklit edip '' Gerçekten.'' Dedi. Onunla olmak güzeldi. Hayat buydu. Sonra gülüp 'İyi o zaman hadi çıkalım. Kızları bekletmek istemeyiz değil mi?'' diye sorduğunda Usagi ''Haklısın '' demiş ve çoktan evden çıkmışlardı bile.
O sırada Kızlar yavaş yavaş kafede toplanmış neden acil olarak buluştuklarını anlamaya çalışıyorlardı.