Benim Uğruma

By esslala

149K 8.4K 923

Bu programda "Benim Uğruma" adıyla yayımlanan ilk hikayedir. Kimler aklını yitirecek kadar sınanmadı ki? "Y... More

1) TATLI TELAŞ
2) BEKLENEN GÜN
3) GERÇEK GİBİYDİ
4) BU NEYDİ ŞİMDİ
5) FARKLI BAKIŞLAR
7) BEKLEMİYORDU TABİ
8) ONLAR BENİM AİLEM
9) KOKUSUNDA HUZUR BULDUM
10) KENDİMİ BİLİYORUM
11) ÖFKE
12) NE YAPIYORUM ?
13) SPAYDİ
bilginize
14) ULTRA İĞRENÇ
15) YERİN DİBİ
16) YARDIM ET
17) İTİRAF
18) YAPAMAM
19) İHTİYACIM VAR
20) BİR NEDENİ OLMALI
21) HADİ ONU SAVUN BANA
22) UZUN SÜRE SONRA
23) İLK YARDIM
24) CİDDİ DEĞİL
25) CİDDİ Mİ DEĞİL Mİ ?
Tanıtım...
26) GERİ DÖNDÜM
27) BİZİ BIRAKMAYACAK
28) YETERLİ BİR SEBEP
29) ZARF
30) SÜPRİZE HAZIR OL
31) ARTIK EMİNİM
32) NE OLUYOR?
33) İÇİMDEKİ CANAVAR
34) BEKLEYİŞ
35) SIR PERDESİ
36) SIR PERDESİ (2)
37) KENDİNİ YIPRATIYORSUN
38) KABUS MU?
39) ÇARESİZLİK
40)BURAM BURAM HUZUR
41) DUYGULARIN DANSI
42) SAHİ?
43) HAYRETLER İÇİNDE
44) KARMAKARIŞIK
45) OYUN?
46) ZORLUK
47) ZORLUK 2
48) YOL GÖSTER
49) SENİN İÇİN
50) SENİN UĞRUNA
51)BENİM UĞRUMA (FİNAL)
YAKINDA!!

6) ŞAŞKINLIK

5.4K 257 44
By esslala

Şaş beş bir günden merhabalar🐾

Oy-yorum ile desteklerinizi görmek istiyorum hadi canlanın güzellikler💫💫

Güsselll okumalar 😍

Kabul ediyorum duygusal bir insanım ve empati kurma konusunda her zamanki gibi ün salmıştım. Bir an kendimi Hoca Bey'in yerine koyduğumda gözyaşlarıma engel olamadım. Düşünüyorum bu yaşıma kadar babamdan bir haberim annem ise beni kendi elleriyle bırakıyor yetimhaneye. O yaştaki bir çocuk bu travmayı nasıl kaldırabilir. Bir çocuk bu şekilde nasıl bırakılır.

Ağladığımı gören Hoca Bey sanırım böyle bir tepki vereceğimi hiç düşünmemiş olmalı ki

"Se-sen ağlıyorsun" söyledikleri karşısında hızlıca gözyaşlarımı sildim ve burukça gülümsememin ardından

"Kendimi bir an senin yerine koydum ve gözyaşlarıma engel olamadım. Kalksak mı artık eve gitsem iyi olacak böyle bir konudan bahsedeceğini hiç düşünmemiştim ve fazlasıyla etkilendim sanırım" benden duydukları karşısında yüzündeki şaşkınlık kendini o kadar belli ederken yanlış görmediysem eğer bir anlık gözlerinin içi parlamıştı Şaşkınlığını belli eden ses tonuyla

"Hikayeme böyle bir tepki veren ilk kişisin" dediğinde sadece gülümsedim. Duyduklarım karşısında, Hoca Bey'in karşına geçip öylece başka bir sohbet konusu bulmazdım ki.

Sonunda kafeden ayrılmıştık, ben temiz ve içimi rahatlatan güzel havayı içime doldururken bir yandan da sessizce Hoca Bey'in yanında yürüyordum. O da sessizdi ama arada bir bana dikkatlice baktığını hissedebiliyordum. Gerçi ben dönüp bakma cesaretini kendimde bulamadım. Sadece bir defa baktım ve gülümsedikten hemen sonra önüme dönüp yoluma devam ettim.

Sahiden kafe ile ev arasında mesafe fazla değildi. Kısa sürede gelmiştik dairelerimizin önüne. Sadece asansörlerden çıkarken "İyi akşamlar" dedikten hemen sonra kendi daireme yöneldim. Hissediyordum bana baktığını ama dönüpte bakmamıştım. Ne diyecektim ki. Hoca Bey'in bakışları altında evime geçmiştim ve kesinlikle bu gün bütün ders saatlerimin dolu olmasının verdiği yorgunlukla önce duş hemen ardından tarifi olmayan uykunun kolları...

------------------------------------

YİĞİT TEKİN'DEN

Burnuma gelen rahatlatıcı etkiye sahip, içime çektikçe çekesimin geldiği tarifi olmayan, huzur veren kokuyla gözlerimi açınca yabancısı olduğum bir ev ve hemen baş ucumda uyuyan kişiyi gördüğümde bir an dün ne olduğunu hatırlamaya çalışsamda her alkol sonrası gibi hafızam gidikti.
En son asansörlerden inmiştim ve doğru kata geldiğimden daha doğrusu doğru siteye geldiğimden bile şüpheliydim.
Yattığım yerden doğrulup hemen başucumda uyuyan kişiye dikkatlice bakınca gördüğüm kişinin o olup olmadığını anlamak için gözlerimi kapatıp açtıktan sonra tekrar baktım ve evet Elif Hoca idi.

Etrafa daha dikkatlice baktığımda Elif Hoca'nın hemen yanında su dolu kap ve bezi görünce ateşlendiğimi ve aynı zamanda Elif Hoca'nın o yüzden bu şekilde uyuduğunu anlamam çokta uzun sürmedi. Benim için sabahlamış mıydı yani. Benimle ilgilenmişti ve beni tanımadığı halde evine mi almıştı. Bunu umursamam gerekmiyordu. Çünkü her kadın ben istemeden ve beni tanımadan evine alıyordu zaten. Teşekkür olarak karşı koltuğa taşısam yeterli olurdu sanırım. Öyle de yaptım. Üzerini de bende olan pikeyle örtüp kendi yerime geçtim ve onu izledim bir süre.

Alkolün etkisi hala üzerimdeydi ve çok yorgun hissetmem sanırım dün içtiklerim ile kıyaslanınca evet çok normaldi böyle olması.

Bir süre sonra, şaşkın ve uykulu bakan gözler ile gözlerim buluşunca sadece günaydın demiştim. Ben de yeterince yorgundum ve şaşkındım. Buraya nasıl geldim bilmiyorum. Kimse değil dün tanıştığım meslektaşım Elif Hoca idi. Bir şeyler yapmış mıydım acaba gerçi alkolsüzken rahat durmayan ben şuurum yerinde değilken kim bilir ne yaptım. Kesinlikle öğrenmeliydim.

Gitmiş olmamı beklediğ her halinden belli olsa da teşekkür ettim. O kadar uğraşmış benim için bir teşekkürü çok görmemeliyim. Aslında istemsiz bir şekilde mahçuptum. Neden olduğunu bilmiyorum. Belki de dünü hatırlamadığımdan olabilirdi. Gerçi Elif Hoca'ya bakınca dün pek bir şey olduğu söylenemez. Uyandığımız yer bile bir yatak odası değildi.

Bana karşı anlamadığım şekilde tepkiliydi ve kendince kibar bir dille beni kovmuştu. Tabi ki gitmeyecektim. Odasına gitmişti ve ben onu bekleyecektim. Şimdi bir kız klasiği olarak kesin uzun sürecekti hazırlanması, oturup oflamaya başlasam iyi olacaktı. Zaten her alkol sonrası sinirli oluyordum. En büyük sebebi de ne yaptığıma dair hiçbir şey hatırlamadığımdandı. Ben oflamaya devam edeken Elif Hoca bulunduğum odaya giriş yaptı. Ne çabuk hazırlanmıştı öyle ben daha bir saat oflarım diye düşünmüştüm. İlk başta her zamanki yandan gülüşümü sergilesem de hemen ardından böyle bir durum da mahçup görünmemin daha doğru olacağı fikriyle mahçup bir hal almıştım. Ağzından laf almalıydım. Ne de olsa benim hafıza gidikti.

Ustaca oynadığım mahçup rolümün ardından ne yaptığımı öğrenmiştim. Tam da Elif Hoca ile olduğum gün ateşleneceğim tutmuş. Neden konuşurken bir anda sustu ki rüyamda ne yapmış olabilirim. Merakımı belli edince, hay lanet yine mi o kadını sayıkladım ben her içkiden sonra olmasa da bunun başıma gelmesinden çok sıkılmıştım artık. Zaten sinirliydim bunları duyduktan sonra sinir katsayım artınca sinirimi belli ettikten sonra çıktım evinden.

Evet önce sinir şimdi de şaşkınlık, Elif Hoca ile komşuyduk hem de en yakınından sanırım bu eğlenceli günlerin bir habercisi olmalıydı.
Evime geçip koltuğuma yayıldım. Taşınma nedeniyle izinliydim. Normalde boş günlerimi güzellerle geçirirdim ama bugünümü de kendime ayırsam bir şey kaybetmezdim herhalde.

------  -------   ------  ------

Nerden çıktı bilmiyorum ama bir anda aklıma Elif Hoca'nın gelmesiyle huzursuzlanmıştım. Kahretsin ilk defa karşı cinsten biri benimle bu kadar ilgilenmişti ve ben hayvanlık etmiş hiçbir suçu yokken ona sert çıkmıştım, dahası onu öylece bırakıp evinden de çıkmıştım. Yaptığım rolün aksine bir anda mahçupluk tüm bedenimi sararken saate baktığımda okul çıkış saatinden yarım saat geçmişti. Evine gelmiş olduğunu düşünüp hiç beklemeden evinin yolunu tutsam da Elif Hoca'nın evde olmadığını açılmayan kapı bana cevap vermiş sayılırdı.

Kendi evime yönelsem de içeriye geçmemiş ve beklemeye başlamıştım. Bekleme sırasında düşüncelere o kadar kaptırmışım ki kendimi asansörün geldiğini haber eden sesi duymamıştım bile. Son anda fark edip Elif Hoca evine geçmeden durdurmuştum. Nasıl olduğunu anlamadan onu kafeye davet etmiştim. Tepkisini bir an ölçemesem de sonradan şaşkın olduğunu belli etmişti. Kabul etmeyeceği her halinden belliydi ve ben biraz istekli görününce kabul etmişti. Kabul ettiğinde ise mutlu hissetmiştim kendimi. Ne yani bir kahve için mi mutluydum? Kendime gelsem iyi olacaktı. Sanırım hala alkolün etkisindeydim.

Bugün neler olduğunu bir türlü anlamıyordum. Kendime daha gelemediğimin kanıtı ilk defa birinden özür dilemiştim. Hem de bir kadından. Kendime gelmeliydim. Aslında bir nevi hak etmişti. Benim için bu kadar uğraşmış yaramı bile sarmıştı. Kesinlikle ani tepkimin sebebini merak ediyordu. Haklıydı. Kısa sürede bahsetmiştim hikayemden. Her seferinde lanet okuduğum hikayemi yine dile getirmiştim.

Bugünüme eklenen bir şaşkınlık daha Elif Hoca ağlıyordu. Hem de benim hikayeme. Kendini benim yerime koymuştu. Hikayemden etkilenmişti. İlk defa başıma geliyordu bu ilk defa böyle bir tepki veren vardı. Normalde tek geceliklerime anlatırdım. Anlattığımda ise tek amaçları belli olduğundan ona odaklanmış olurlardı ve hikayemi umursamazlardı.

Eve gitmek istemesi üzerine kesinlikle doğru bir karar olduğunu dile getirmesem de isteğini yerine getirmiştim. Yol boyunca sessizdik. Elif Hoca'nın ne farkı vardı ki. O da diğer kadınlar gibi değil miydi yani. Herneyse vermiş olduğu tepki beni tuhaf hissettirmişti. Arada dikkatlice bakıyordum ona.
Neyse ki kafe yakındı ve kısa sürede evimdeydim.

Annem olacak o kadın bana diğer kadınlara karşı tepkili olmam gerektiğini öğretmişti. Hayatımda yer alan ya da yeni katılanlar dahil hepsini o kadın gibi gördüğüm için hiçbir zaman bir kadına yumuşak davranmadım. Her zaman rahat ve bir o kadar da sert takıldım. Bir görüştüğümle bir daha görüşmezdim. Nadiren ikinci görüştüğüm olurdu o da kendileri gelir beni sinirlendirdikleri için cezalarını istedikleri yöntemle verir pişman ederdim. Hayatımı dolu dolu zevkle yaşıyordum. Gerçi hala yaşıyorum. Kesinlikle bana gelenler ya da benim bulduklarım o kadın gibi olmasaydılar kendi ayaklarıyla bana gelmezlerdi, diye düşünürken varla yok arasında olan vicdanım çok rahattı.
Sahi ben nasıl birinden özür diledim hem de bir kadından. Sanırım kendimi doğru bir yolla ifade etmeliydim. Çünkü Elif Hoca beni yanlış tanımamalıydı. Asıl olan beni tanımalıydı.

Herneyse diyerek yatağıma yöneldim. Sanırım güzel bir uykunun tam vaktiydi.

-----------------------------

ELİF KÜÇÜK'TEN

Her sabah olduğu gibi odam güneş ile buluştuğunda gözlerimi açmamış ancak çalan alarm sesiyle hazırlanmak için harekete geçmiştim. Normal olarak kısa sürede hazırlanmıştım.
Mutfağa doğru ilerlerken telefonumun çalmasıyla odama tekrar döndüm. Arayan Mete idi. Dün sadece bir defa konuşmuştuk. Bekletmeden telefonu açtım.

"Alo Mete" dediğimde

"Elif" demişti yumuşak ses tonunda.

Ertelediğimiz İstanbul macerası için yeni planlar yapmış ve planda bir benim olmadığımı belirtmişti. Tabi bende hemen kabul edince okul çıkışında beni alacağını söylemiş ve konuşmasını sonlardırmıştı.

Saate baktığımda az daha oyalansam geç kalacağımı anlamam çokta zor olmamıştı. Zaten hazırdım, çantamı alıp hızlıca çıktım evden ve durağın yolunu tuttum.

Her durakta başıma geldiği gibi uzun süreli bekleyişin ardından gelen taksiyle şükürler olsun ki trafiğe kalmadan okula vaktinde gelmeyi başarmıştım.
Doğrudan öğretmenler odasına geçtiğimde her zamanki gibi kahkahalar odada dans ediyordu. Dikkatimi sonradan çeken ise bir çift kahverengi gözlerin beni baştan aşağı süzüyor ve her zaman olduğu gibi yamuk gülümseyişini sergiliyordu ve hatta göz kırpıyordu.
Hoca Bey'i bu şekilde görünce gülümsememiştim bile dahası öğretmen arkadaşlara günaydın dedikten sonra dolabıma doğru yöneldim.

Dolabımı açtığımda kırmızı küçük bir zarf ile bir müddet bakıştığımda ise ne olduğuna dair bir fikrim olmadığından hemen aldım ve merakımı gidermek adına zarfı açmaya başladım. Zarfta yazan

"Dün için teşekkürler güzel kadın."

Yazılı notu okuduğumda başımdan aşağı kaynar sular dökülmüş hatta olduğum yerde kalakalmıştım not Hoca Bey'e aitti. Ama bu nasıl daha dün çok farklı bir kişi gibiydi diye düşünken, Ali Hoca'nın

"Elif Hocam bir sıkıntı mı var? Orada dikilip kaldınız" demesiyle irkildim hızlıca kendime geldim ve en iyisinden bir gülümseyişle

"Aa şey aslında bir sorun yok. Sanırım programımın yazılı olduğu kağıdı kaybetmişim. Müdür Bey'e uğrasam iyi olacak" dedikten hemen sonra odadan hızlıca çıkmıştım. Şaşkınlıktan ne dediğimi mi biliyorum ben. Programım kaybolduysa ne diye müdür beyin yanına gideceğim dedim ki. Bari daha iyi bir şeyler ağzımdan çıksaydı diye düşündükten sonra notun devamını okumadığım aklıma gelmişti ve devamında ise

"Dün sadece bir kahveydi. Bugün sizi odama davet etsem ne dersiniz?"

yazıyordu ve okuduklarımdan dolayı bırak Ali Hoca ya ne saçmaladığımı şuan ki şokun etkisiyle lavabonun yerine bile unutmuştum.
Ben kendimi toplama çabası içerisindeyken ders zili çalmıştı. Dersi olan öğretmenler ise sınıflarına dağılmışlardı bile. Oysa ben daha lavabonun kapısına yeni gelmiştim.

Kapıyı açar açmaz biri tarafından içeriye sürüklenmemin ani olmasıyla kalmayıp kendimi kabinlerin birinde kapı ile Hoca Bey arasında bulunca neye uğradığımı şaşırmış ve sanırım küçük dilimi yutmuştum. Sanırım beynimdeki hücreler beni terk etmişlerdi.

Oyları göreyim 🙃🌹





Continue Reading

You'll Also Like

153K 4K 8
Ey Gece... Karanlığın en zifirisinde bile hatırlatmaktan kaçtığım kara gözleri misafir edersin zihnimin ona ayrılmış yegane bölgesinde. Bana karanlık...
25.5M 908K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
266K 1.5K 4
Ben Elif; Kimden oldum,kimden doğdum bilmem.Hayata yenik başladım belki ama yılmadım,yorulmadım.Beni bırakan ailem yerine ben kendi ailemi kurdum.Ail...
929K 64.7K 37
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...