O gün, Mine, biyolojik annesini bulmaya gidecekti. Fred ve George akşamüstü gelip, onu alacaktı. Bu yüzden mantıklı bir bahane bulup evden çıkması gerekiyordu.
"Anne bu akşam Mervelerde kalabilir miyim?"
Mervelerde kalma muhabbeti işe yaradı ve annesi, eli boş gitmesin diye sigara böreği hazırlarken; Mine de odasına çıkıp söyleyeceklerinin provasını yapmaya başladı:
"Bir zamanlar melez ama gururlu bir kız vardı. Hatırladın mı? / Söyleyemedim anne, babamın Voldemort olduğunu yine söyleyemedim. / Bana babamı tekrar anlatır mısın anneciğim?" gibi Yeşilçam repliklerini denedikten sonra böyle olmayacağını, akışına bırakması gerektiğini düşündü.
Kendini oyalamak için bir şeyler bulmalıydı.
Muggle Bilimi ödevini yapmaya karar verdi. Profesör Burbage'nin verdiği soru kağıdına şöyle bir göz attı:
"Soru 1- Adana Kebabı mı acıdır yoksa Urfa Kebabı mı?
Soru 2- Bir kilo demir mi daha ağırdır yoksa bir kilo pamuk mu?
Soru 3- Arkadaşınızın yeni aldığı ayakkabısına basarken telaffuz edilen büyülü söz nedir?"
Dehşet içinde sorulara baktı. Profesör Burbage bunları nereden öğrenmişti ki?
Hızlıca soruları cevapladı. Az sonra annesi gelip sigara böreklerini verdi. Mine küçük bir sırt çantası hazırlayıp evden çıktı. İki mahalle aşağıdaki boş araziye gitti. WhatsApp'tan konum attı ve beklemeye başladı.
Uçan araba, bulutların arasında hızla ilerliyordu. Mine, onları görünce el salladı ve araba yakın bir yere iniş yaptı.
"Hazır mısın?" diye sordu Fred. Heyecanlı görünüyordu.
Mine biraz düşündükten sonra: "Hayır." dedi ve arkasını dönüp gitti.