Bölüm IV

7K 654 181
                                    

Sekiz Eylül sabahı, Mine büyük bir heyecanla uyandı. Hemen hazırlanıp, kahvaltı için Büyük Salon'a gitti.

"Ne kadar güzel ve önemli bir gün, değil mi?" dedi neşeyle, sıcacık ekmek dilimlerine uzanırken.

"Evet." dedi Cho. "İlk defa Hogsmeade'i ziyaret edeceğiz."

Mine'nin suratı asıldı. Beklediği cevap bu değildi.

Kahvaltı bittikten sonra tüm öğrenciler okul bahçesinde toplandı. Profesör McGonagall da geldiğinde gitmeye hazırlardı.

* * * * * *

Hogsmeade Köyü, küçük; saz çatılı evler ve dükkânlarla dolu sevimli bir yerdi. Ruh emicilerin olmaması da ayrı bir güzellikti doğrusu.

Mine ve arkadaşları ilk olarak Üç Süpürge'ye gidip balkabağı suyu içtiler. Ardından Balyumruk Şekerci Dükkânı'na gittiler. Okula götürmek için Çikolatalı Kurbağa stokluyorlardı. Mine, aldıklarının parasını ödedikten sonra arkadaşlarının yanına döndü. O sırada üzerlerinde birer mum olan pamuk helvalı keklerin ona doğru uçtuğunu fark etti.

"Unuttuğumuzu sanmadın, değil mi?" dedi Cedric elindeki asayla keklere yön verirken.

"Doğum günün kutlu olsun!" diye hep bir ağızdan bağırdılar.

Mine mumlara üflemek üzereyken, Luna: "Dilek tutmayı unutma!" diye hatırlattı.

Ne dileyebilirdi ki? İstediği her şeye sahipti: En iyi büyücülük okulunda okuyordu, birçok arkadaşı ve harika bir ailesi vardı.

"Hey, okul dışında büyü yapmamızın yasak olduğunu sanıyordum. Burası için de geçerli değil mi?" diye sordu Mine.

"Sakin ol." dedi Cedric gülerek. "Kimse Hogsmeade'de kek uçurduk diye bizi Azkaban'a yollamayacak."

* * * * * *

Hogwarts'a döndükten sonra Mine, gezme sırasının kurbağası Cooper'da olduğunu düşündü. Onu biraz zıplaması için birinci kattaki kızlar tuvaletine götürmeye karar verdi.

Aşağı kata indi ve köşeyi dönmek üzereyken, birinin telaşla: "Muziplik tamamlandı." dediğini duydu. Başını kaldırdığında bu sesin Fred'e ait olduğunu gördü. Elinde büyük bir parşömen vardı.

"Hey, o nedir?" diye sordu bir yandan da parşömene bakıyordu.

"Imm... Tamam, sana göstereceğim ama bundan kimseye bahsetmek yok. Anlaştık mı?"

Mine başını salladı.

Fred, asasını parşömene tuttu ve "Bütün ciddiyetimle yemin ederim ki, hayırlı bir şey düşünmüyorum." dedi. Birden parşömenin üzerinde yazılar belirmeye başladı:

"Mösyöler Aylak, Kılkuyruk, Patiayak ve Çatalak Sihirli Muziplik Sanatçılarının Yardakçıları Gururla Sunar: Çapulcu Haritası."

Hogwarts şatosunun ve okul arazisinin her karışını gösteren bir haritaydı bu. Haritanın üzerinde yürüyen ayak izleri kimin nerede olduğunu gösteriyordu. Ayrıca binadaki gizli geçitler de haritada vardı.

Profesör McGonagall'ı koridorun başında görünce asasını haritaya tutup: "Muziplik tamamlandı!" dedi ve her şey silindi.

"Demek ki," dedi Mine gülümseyerek, "karşılaşmalarımızın hiçbiri tesadüf değilmiş."

Fred yere bakarak gülümsedi ve elindeki paketi uzatırken: "Bu arada, doğum günün kutlu olsun." dedi.

Mine heyecanla paketi açtı.

"Ah, teşekkür ederim... Bu... Tezek bombası için."

Hogwarts'ta Türk CadıWhere stories live. Discover now