Bölüm VIII

12.3K 942 337
                                    

Öğleden sonraki Quidditch maçı öncesi boş vaktini kütüphanede değerlendiren Mine; Harry, Ron ve Hermione'nin hararetle araştırma yaptıklarını gördü. Kitaplığın arkasından gizlice dinlemeye başladı. Hermione üç başlı köpek hakkında bulduğu bir yazıyı okuyordu.

"Neyin peşinde olduğunuzu biliyorum!" diye bağırdı Mine saklandığı yerden çıkarken.

Kütüphanedeki diğer öğrencilerden Şşşt sesleri yükselirken,

"Neydeğn bahsediyoğsun seğn?" dedi Ron.

Mine sesini alçaltarak: "Numara yapmayı bırakın. Sağ kanattaki üçüncü kat koridoru. Üç başlı köpek. Hepsinden haberim var. Ben de gördüm." dedi.

Artık gerçekleri konuşmak zorunda kalan Hermione: "Bak Mine, mecbur kaldık. Yani trollü bayılttığın gün. Ceza almamamız gerekiyordu. Başımız zaten yeterince dertte. Dinle, çözmemiz gereken bir mesele var. Sana bildiğimiz her şeyi anlatacağız. Vol-" etrafına bakındı "Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen'le ilgili."

Hermione, Voldemort ve Felsefe Taşı'yla ilgili tüm bildiklerini anlattı. Voldemort, Felsefe Taşı'nı ele geçirirse olacaklardan korktuklarını ve taşa ondan önce ulaşmaları gerektiğini açıkladı.

Mine, ne olursa olsun yalanlarını affetmeyecekti. Sadece meseleyi çözmek istiyordu.

* * * * * *

Madam Hooch başlangıç atışını yaptı ve maç başladı. Daha ilk dakikada Ravenclaw bir sayı kazandı. Mine takımının kovalayıcılarını korurken öğrendiği şeyleri kafasından geçiriyordu. Bir yandan da Harry ve tayfasına hala kızgın olduğu için içinde biriken siniri Bludgerlara vurarak yatıştırmaya çalışıyordu.

Profesör Quirrel ve Profesör Snape birbirleriyle konuşuyor gibiydiler. Hararetle ağızlarını açıp kapıyorlardı. Fakat ikisi de gözlerini Harry'den ayırmıyordu.

İlerleyen dakikalarda Harry bir anlığına yara izini tuttu ve yüzünü ekşitti. Kısa bir süre sonra Altın Snitchi görmüş ve atağa geçmişti. Ravenclaw arayıcısı Cho da hemen onun peşindeydi. İkisi de ellerini uzatmıştı. Altın Snitchle aralarında santimler vardı. Birden Harry'nin görüşü bulanıklaştı, başı dönmeye başladı. Midesine kramp girmişti ve yara izi hâlâ acıyordu. Daha fazla dayanamazdı.

Harry, elini indirerek, Snitchi Cho'nun yakalamasına izin verdi.

"Cho Chang, Altın Snitchi yakalıyor ve kazanan Ravenclaw!"

"Harry neden böyle bir saçmalık yaptın?" diye bağırıyordu Gryffindor takım kaptanı Oliver, Harry'nin yanına uçarken.

Harry dalgın görünüyordu ve sadece "Bilmiyorum." diye mırıldanmakla yetindi.

O sırada Mine, Cho'nun yanına uçtu ve Snitchi elinden alıp gerçek altın mı diye kontrol etmek için ısırdı.

"Altın falan değil bu, metalin üstünü boyamışlar!" diye bağırarak itiraz etti ama kimsenin umrunda olmadı.

* * * * * *

Maç sonrası, Slytherinler, Harry'yle dalga geçmeye başlamıştı bile. Malfoy, yanında Crabbe ve Goyle'yle birlikte Harry'nin yanına geldi. Crabbe ve Goyle ellerini Snitche uzanıyormuş gibi uzattı. Crabbe sesini inceltip: "Oh, Cho seni seviyorum. İşte, Snitchi sen yakalayabilirsin." diyerek Harry'yi taklit etti ve gülmeye başladılar.

Ancak Hermione durumun bu kadar basit olmadığını anlayacak kadar zeki bir cadıydı. Gözleri boşluğa bakıyordu. Bir şeyler düşünüyormuş gibiydi.

"Oydu." dedi Hermione, Harry'yi Draco'nun yanından uzaklaştırmaya çalışırken.

Hogwarts'ta Türk CadıWhere stories live. Discover now