Bölüm V

6.3K 612 459
                                    

Kahvaltıdan sonra Uçuç Tozu kullanarak Diagon Yolu'na gittiler.

Diagon Yolu yine huzursuzdu. İnsanlar endişe ve korku içindelerdi. Duvarlarda Adı Anılmaması Gereken Kişi Döndü manşetli posterler asılıydı.

Vakit kaybetmeden, Flourish & Blotts'a gittiler. Mine, Hermione, Ron ve Harry; yeni ders yılı için Quentin Trimble'ın Karanlık Güçler: Kendini Savunma El Kitabı'nın birer kopyasını satın aldı.

"Bağşka biğ şeğ lazığm mığ?" diye sordu Ron.

"Geriye bir tek 4. Sınıflar İçin Temel Büyüler kaldı." dedi Mine.

Hepsi alışverişlerini tamamladıktan sonra doğruca Kovuk'a geri döndüler. Böyle bir zamanda evden uzakta vakit geçirmek güvenli değildi.

Hogwarts'a gittiklerinde rahatlayacaklardı. Voldemort'un bile korktuğu bir büyücü onları koruyacaktı: Albus Percival Wulfric Brian Dumbledore.

* * * * * *

Ertesi gün, nihayet, güvenli yuvaları Hogwarts'talardı.

Seçim Töreni sonrası, Dumbledore, kürsüsüne çıktı ve Üçbüyücü Turnuvası hakkında konuştu.

Sadece üç ve üstü sınıflar katılabilecekti.

Mine, katılmak isteyip istemediğine emin değildi. Gerçekten tehlikeli bir yarışmaydı. Kendine güveniyordu ama riske atmaya değmeyeceğini düşünüyordu.

Ardından, Dumbledore, yarışma süresince misafir edecekleri iki okulu buyur etti.

"Almanya'dan dostlarımız: Mineraloge Cadılar Okulu!"

İçeri mavi cübbeli cadılar girdi. Zarafetle yürüdüler, öğretmen masasının önünde durup herkesi selamladılar. Ardından masalara geçtiler.

"Ve sırada, Bosna Hersek'ten dostlarımız: Akvadukte Büyücülük Koleji!"

Bu sefer içeri kırmızı cübbeli büyücüler girdi. Büyük Salon'dan alkışlar yükselirken, Bosna Hersekli öğrenciler kendilerini takdim ettikten sonra ziyafet için masalara yerleştiler.

Mine, Adrian'ın bir an için ona bakıp gülümsediğini gördüğüne yemin edebilirdi.

* * * * * *

Diğer akşam, öğrenciler, isimlerini Ateş Kadehi'ne atmak için, kadehin bulunduğu odaya geldi.

Mine, bir köşede oturmuş; ismini atanları alkışlıyordu. Kapıdan içeri Cedric girdi. Elinde bir kağıt vardı. Birden Mine'nin aklına bir şey geldi: Geçen dönem Cedric'in falında Ölüm çıkmıştı. Bu yarışmaya katılmaması gerekiyordu.

Cedric'in yanına koştu ve ismini atmasını istemediğini belirtti. Cedric, güldü ve telaşlanmasının gerekmediğini söyledi. Ardından ismini kadehe attı. Mine, engel olamadığı için büyük vicdan azabı çekiyordu. En yakın arkadaşlarından birinin başına kötü bir şey gelmesini istemiyordu.

Harry'nin odaya girmesiyle herkes sustu. Harry yavaş yavaş kadehe yürüyüp, ismini attığında nefesler tutulmuştu.

"Şuna bak! Seçilmiş kişi olmak sana yetmiyor, ha? Ünlü Harry Potter(!) Üçbüyücü Turnuvası'na katılarak şanını yürütmek istiyor!" diye bağırdı Draco, iğrenerek baktığı Harry'ye.

"Kapa çeneni, Malfoy." diye çıkıştı Mine.

Bu hareket karşısında şaşıran Draco, birkaç saniyeliğine donakaldı ama sonra kendini toparladı ve gözlerini kısarak: "Demek tarafını seçtin, Evliyaoğlu? Oysa sana bir şans tanımıştım." Kaşlarını kaldırdı. "Yanlış seçimler, kötü sonuçlar doğurur; unutma." dedi.

"Evet." dedi Mine. "Annenin seni doğurması gibi!"

Hogwarts'ta Türk CadıWhere stories live. Discover now