Bölüm II

7.6K 648 280
                                    

Kovuk'ta geçen birkaç günden sonra artık Diagon Yolu'nda alışveriş vaktiydi. Mine buraya Uçuç Tozu kullanarak gelmişti. İlk seferiydi ve şimdiden çok sevmişti.

Diagon Yolu'ndaki her yer, üzerinde Sirius Black'in fotoğrafının olduğu Bu Büyücüyü Gördünüz Mü? yazan posterlerle doluydu. Mine, insanları bu kadar korkutan bu büyücüyü iyice merak etmişti. Ancak onunla karşılaşmamayı umuyordu. Dersler haricinde büyücü düellosu yapmamıştı. Özellikle tek bir büyüyle on üç kişiyi öldüren biriyle.

Düşüncelerinden sıyrılıp, elindeki listeye göz atmaya başladı.

"Üçüncü Yıl Öğrencilerine Şu Kitaplar Gerekli Olacaktır:

Temel Büyüler Kitabı (3. Sınıf)  (Miranda Goshawk)

Geleceğin Sis Perdesini Aralamak (Cassandra Vablatsky)

Orta Düzey Biçim Değiştirme (Emeric Switch)

Canavar Kitap: Canavarlar

Numeroloji ve Gramatika

..."

"Hey, dikkat etsene!" diye söylendi Mine.

Telaşla yürüyen orta yaşlı bir büyücü ona çarpmıştı. Adam transtaymış gibi sayıklıyordu: "O burada. Sirius Black aramızda."

* * * * * *

Sonunda Hogwarts Ekpresi'ni görünce Mine'nin içi huzur doldu. Güvenli yuvasına gidecekti. Kendini yalnız hissetmediği yere: Hogwarts'a.

Susan Bones'un olduğu kompartımana yerleşti. Birkaç dakika sonra Cedric de gelmişti. Kompartımanda, hepsinden önce gelmiş ve çoktan uyumuş biri vardı. Başının üzerindeki bölümde duran sandıkta Prof. Remus Lupin yazıyordu.

Yolculuk kısa bir süre önce başlamıştı. Bu sene ilk defa görecekleri Kehanet dersi hakkında konuşuyorlardı.

Birden tren yavaşladı. Hava soğumaya ve kararmaya başlarken etrafa sis çökmüştü. Mine ve arkadaşları kompartımanın kapısını aralayan siyah, boyu tavana kadar varan pelerinli bir şekil gördü. Yüzü kukuletasının altına tamamen gizlenmişti.

Sonra kukuletanın altındaki şey uzun uzun, ağır ağır hırıltıyla nefes aldı. Sanki çevresindeki havadan fazla bir şey emmek istiyor gibiydi.

Üzerlerine yoğun bir soğuk çöktü. Mine soğuğu göğsünde hissediyordu. Nefesi daralmıştı. Soğukta boğuluyordu. Gözleri karardı. O anda uzaklardan bir feryat duydu. Bir kadın sesi.

"No! She is mine... Mine..."*

* * * * * *

"Mine, iyi misin?"

Arkadaşları onu uyandırmaya çalışıyordu.

"O bağıran kimdi?" diye mırıldandı Mine, gözleri yavaş yavaş açılırken.

"Neyden söz ediyorsun sen? Kimse bağırmadı." dedi Cedric.

"Bir ruh emiciydi. Yani bayılmana sebep olan." diye konuya açıklık getirdi Lupin. Ardından bir parça çikolata uzattı: "Ye, iyi gelir."

"Teşekkürler." diye kibarca reddetti Mine. "Niyetliyim."

____________________________

*Hayır! O benim... Benim (çn)

Hogwarts'ta Türk CadıWhere stories live. Discover now