Hogwarts'ta Türk Cadı

Bölüm X

Olaylar ciddiye binince Mine, korunmak için cübbesine bir nazar boncuğu takmıştı.

Ders çıkışı Quidditch antrenmanına giderken, Harry ve Ron'un ona doğru koştuğunu gördü.

"Örümcekler! Onları takip etmeliyiz!" dedi Harry.

"Twitter'dan mı, Instagram'dan mı?" diye sordu Mine.

Harry bir an afalladı fakat kendini toparlayıp cevap verdi:

"Dinle, Hagrid Azkaban'a gönderildi. Sırlar Odası'nı onun açtığını düşünüyorlar. Hagrid, örümcekleri takip etmemizi söyledi. Yani onların gittiği yoldan gitmeliyiz!"

Mine'nin gözleri Harry'nin arkasında, tek sıra hâlinde yürüyen örümceklere odaklandı: "Yasak Orman'a gidiyorlar. Hadi, gidelim."

"Neden öğümcekleğ? Neden kelebeğkleğ değiğl?" diye söylenen Ron istemeye istemeye arkadaşlarının peşinden Yasak Orman'a doğru yürümeye başladı.

* * * * * *

Yasak Orman'ın sisli yollarında yürüyorlardı. Kurumuş yaprakların çıtırtıları dışında bir ses yoktu ki Mine sessizliği bozdu: "Destur diyerek yürüyün at adamlar işemiştir buralara."

"Bu kadağ büyüyüğ nasığl aklında tutabiliyoğsun?" dedi Ron.

"Bu büyü de- neyse boşver. Hey, şunu duydunuz mu?"

"Hagrid, sen misin?"

Bir oyuğun içinden geliyordu bu ses. Az sonra sesin sahibi ortaya çıktı. Dev bir örümcek.

Ron mızmızlanmaya başlamıştı bile.

"Aragog? Biz Hagrid'in arkadaşlarıyız. Onun başı belada. Sırlar Odası'nı onun açıp içindeki yaratığı saldığını sanıyorlar." dedi Harry.

Canavar sinirlendi: "Hagrid asla Sırlar Odası'nı açmadı! Yıllar önce Hagrid'in Sırlar Odası'nı açıp beni serbest bıraktığını düşünmüşlerdi. Oradaki yaratığın ben olduğuma inanıyorlardı. O yaratık bir kızı öldürdü. Ancak ben değildim. İçgüdülerim bunu yapmam doğrultusunda ama Hagrid'e olan sadakatim buna hep engel oldu."

"Yani sen... Sen Sırlar Odası'ndan gelmedin mi?"

"Ben ha! Ben şatoda doğmadım. Çok uzak bir diyardan geldim. Hagrid bana baktı. Beni şatodaki bir dolapta sakladı. Oda'daki yaratığın ne olduğunu öğrendiğimde Hagrid'e beni bırakması için çok yalvardım."

"Hayırlısı be gülüm. Neyse biz gidelim artık geç oluyor." diye olaya müdahale etti Mine.

"Gitmek mi? Hiç sanmıyorum. Evlatlarıma sadece Hagrid'e zarar vermemelerini öğrettim. Kendi ayaklarıyla gelen taze etlerden onları mahrum bırakamam." Bu sözlerle birlikte yavru örümcekler hızla onlara doğru yürümeye başladı.

"Biğiniğz biğ şey yapsığn!" diye çaresizde bağırdı Ron.

"Yapılacak tek bir şey var." dedi Mine. "Kelime-i Şehadet getirin. Onlarla savaşacak kadar güçlü değiliz."

O sırada uzun ve yüksek bir ses duyuldu, oyuğu bir ışık kapladı. Bay Weasley'nin arabası farları açık, korna çalarak yokuş aşağı hızla iniyor, yoluna çıkan tüm örümcekleri deviriyordu. Araba Mine, Harry ve Ron'un önünde durdu ve kapıları açıldı.

Kendilerini içeri attılar. Araba kendi kendine çalıştı. Örümcekler arkalarından takip etmeye devam ederken araba Hogwarts'a doğru hızla ilerliyordu.

Mine ve arkadaşlarını korkutmak Aragog'u pek keyfilendirmişti. Onlar kaçarken çektiği fotoğrafı hemen Instagram'a attı:

"#takipedenitakipederim #hızlıtakip #geritakip"