ARKA DÖRTLÜ

By arkadortluu

246K 13.5K 1.7K

Gizemli bir grup... Onları merak eden bir topluluk... Güzel kızlar... Yakışıklı erkekler... Bilinmeyen gerçek... More

*Bölüm 1*
*Bölüm 2*
*Bölüm 3*
*Bölüm 4*
*Bölüm 5*
* Bölüm 6*
*Bölüm 7*
* Bölüm 9*
* Bölüm 10*
*Bölüm 11*
*Bölüm 12*
*Bölüm 13*
*Bölüm 14*
*Bölüm 15*
* Bölüm 16*
* Bölüm 17*
*Bölüm 18*
*DUYURU*
*Bölüm 19*
* Bölüm 20*
* Bölüm 21*
*Bölüm 22*
* Bölüm 23*
*Bölüm 24*
*Bölüm 25*
* Bölüm 26*
*Bölüm 27*
* Bölüm 28*
*Bölüm 29*
*Bölüm 30*
*Bölüm 31*
*Bölüm 32*
*Bölüm 33*
*Bölüm 34*
*Bölüm 35*
*Bölüm 36*
*Bölüm 37*
*Bölüm 38*
*Bölüm 39*
*Bölüm 40*
*Bölüm 41*
*Bölüm 42*
*Bölüm 43*
*Bölüm 44*
*Bölüm 45*
*Bölüm 46*

*Bölüm 8*

6.4K 402 20
By arkadortluu


Biz onların ruh ikizleri onlar bizim ruh öküzlerimiz bu bölüm Handeciğimize ve Gizemciğimize...

Elimde tuttuğum kitapları onu görmenin şaşkınlığıyla yere düşürdüm. Evet, Doruk tam karşımdaydı. Eğilip yerdeki kitapları aldım. Kalktığımda Doruk bana bakıyordu. Aldırış etmeyerek masalardan birine geçtim. Doruk'un gelip yanıma oturmasıyla ikinci bir şaşkınlık yaşarken bu bakışlarımı ondan ayırmadım.

-Öyle bakmayı kes Arya!

Ne! Nasıl bakıyordum ki ben!

-Ne! Ne saçmalıyorsun?

-Gözlerini kocaman açıp bakmayı kes. Çok iticisin. Ödev yaparken grup arkadaşımın itici olmasını istemem. Kendimi konuya veremem.

-Sen-Seni ukala şey. Gözlerimi istediğim gibi açarım. Göz benim gözüm. Hem sen ne ödevinden bahsediyorsun!

-O gözler bana bakarken o kadar açılmasın. Gördüğüm kadarıyla edebiyat performans konumuzu araştırıyorsun. Ödev benimde ödevim ve bu bir grup çalışması değil mi?

-Ne! Neyse sen şey yani ben yardım edeceğini düşünmemiştim. 3 yıldır sen ve grubun başkaları olduğunda grup çalışmasına katılmıyordu. Ben yine katılmayacaksınız diye düşünmüştüm.

-Her neyse ödeve başlayalım.

-Neden yardım ediyorsun?

-Çünkü benimde ödevim.

-Diğer ödevlerde senin ödevindi Doruk ama sen onlara katılmadın.

-Sen benden hesap mı soruyorsun?

-Yo... Hayır. Ben, ben sadece merak etmiştim.

-Merak etme!

-Peki.

Ağlamak istiyordum. Sadece bana sesini yükseltti diye ağlamak istiyordum. Ben sadece merak etmiştim. Doruk önümdeki kitabı alıp bir şeylere bakmaya başladı ve ben yine merakıma yenik düşerek konuşmaya başladım. Başıma geleceklerden habersiz...

-Nereden anladın burada olduğumu? Seni burada daha öncede görmedim. Ayrıca bela olarak gördüğün bir kıza neden yardım etmek istiyorsun?

Başını kaldırıp bana baktı. Söylediklerime o bakışları gördükten sonra çok pişman oldum. O bakışlarda sinir vardı. Korkmaya başladım.

-Arya çok konuşuyorsun. Susarsan ödev için araştırma yapmaya devam edeceğim.

-Ben merak ediyorum Doruk yani neden şimdi yardıma geldin ki? Neden?

-Sana yardım etmekte suç. Bana bak Arya Peyman! Ya şimdi susar ödevi yaparsın ve bende yardım ederim ya da saçma salak sorularla kendini meşgul edersin bende işime bakarım. Emin ol o zaman ödeve yardım edecek kimseyi bulamazsın. Bana soru sormaktan vazgeç!

-Sen kimsin ki bana emir veriyorsun? Yardımına muhtaç değilim zaten. Peşinden de koşmadım gel yardım et diye.

-Ben kim miyim? Ben Doruk SANCAKTAR! Ve sen Arya PEYMAN! Bu ödevde teksin sana yardım falan etmiyorum. Daha çenesini tutamayan bir kızla ödev falan yapmam ben!

-Sen... Sen çok aptalsın. Çenem düşük değil benim. Doruk Sancaktar olduğunu da biliyorum.

Daha fazla kendimi tutamayarak kütüphaneden koşarak çıktım. Bu çocuk beni resmen salak yerine koyuyordu. Onun yardımına ihtiyacım yok. Ben sadece merak edip birkaç soru sordum ve bana hemen çenesi düşük damgası vurdu. Ayrıca iticiymişim de üstelik bir de bela! Hızlı adımlarla yurda doğru ilerledim. Kapıya gelince Handan Hanım'ı gördüm. Beni görür görmez telaşla yanıma geldi.

-Arya! Canım neyin var? İyi misin?

-İyiyim Handan Hanım.

-Ahh! Canım ailevi bir sorun mu var?

-Hayır, bunu da nereden çıkarttınız.

-Ben sadece seni üzgün gördüm canım ve merak ettim. Eğer bir sorun varsa yardım edebilirim benden çekinme sakın canım.

-İlginiz için teşekkür ederim Handan Hanım. Dediğim gibi bir sorun yok. Sadece yorgunum ve odama çıkıp dinlenmek istiyorum. İyi günler.

-Tabi canım görüşmek üzere.

Zoraki bir gülümsemeyle Handan Hanım'a bakıp içeri girecekken Doruk'u gördüm. Biraz ilerimizde beni izliyordu. O yüzüme yerleştirdiğim zoraki gülümseme bile kayboldu ve gözlerim dolmaya başladı. Hayır! Hayır! Burada ağlayamazdım. Handan Hanım Doruk'u fark etmiş olacak ki o yöne doğru baktı ardından bana dönüp birkaç defa seslendi ama şuan ona verebileceğim bir cevabım yoktu. Sanki konuştuğumda gözyaşlarım anında akacaktı. Koşar adımlarla yurda girip odama çıktım.

>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>

Doruk'un ağzından

Sanırım biraz fazla bağırdım. Arya sordukları sorularda haklıydı. Bunca yıl hiçbir grup ödevine katılmayan ben neden şimdi gelmiş bu kıza yardım etmek istiyordum. Bunun cevabını ben bile bilemezken Arya'ya ne diyebilirim. Çok tuhaf, saf bir kız. Ayrıca fazla çocuksu. Bazen salak olduğunu da düşünmüyor değilim. Ama yeri geldiğinde bir anda ciddileşebiliyor. Sanırım onu kırdım. Çabuk kırılıyor. Ve bir şey daha fark ettim çok çabuk gözleri doluyor. Fazla panik yapıyor, heyecanlandığında cümleleri toparlayamıyor. Yanakları hemen kızarıyor. Şaşırdığında ağzını kocaman açıyor. Ona itici olduğunu söyledim ama bu şekildeyken fazla sevimli. Bunların hepsini o kadının odasında hesap vermek zorunda olduğumuzda fark etmiştim. Farklıydı. Bir anda duyguları değişiyordu. Ne yapacağını bazen insan anlayamıyordu. Başlarda gıcık olmuştum Arya'ya çünkü o gece onun yüzünden güvenlikçi olan adam bize ahkam kesmişti. Ertesi sabah yüzünü dahi görmek istemediğim kadının odasına gitmiştik. Handan Hanımı sevmiyorum. Eğer o kadın şu an bu yurtta müdireyse hepsi Cem için. Handan Hanım Cem'in teyzesi ve bu hayatta ki tek akrabasıydı. Bizden başka kimse Cem'in teyzesi olduğunu bilmiyor. Cem küçük yaşta anne ve babasını kaybetti. Onu hayata döndüren Handan Hanım. O kadın olmasaydı Cem ne halde olurdu bilmiyorum. Bu hayatta en değer verdiğim kişilerden biridir Cem. Demir ve Utku'da öyle. Biz hiç ayrılmadık. Her şeyi birlikte yaşadık ve birlikte atlattık. Zor zamanları geride bıraktık. Ve buraya, bu koleje gelmeden önce bir söz verdik. Bizim bizden başka arkadaşımız olmayacak diye. Sözümüzde duruyoruz. Kimseyi yanımıza almıyor, gerekmedikçe konuşmuyoruz. Fakat şu birkaç günde Arya hayatımıza girip başımıza bela olmaya başladı. Haa birde arkadaşları Ecem ve Güneş. Bunlar bir arada olduğunda ciddi anlamda çekilmezler. En sakinleri Ecem diye bilirdim. Demir ile tartışmasından sonra onunda Arya ve Güneş gibi olduğunu anladım... Fakat Arya yine onlardan farklı çenesini tutup sessiz olsaydı ödevde ona yardım edebilirdim. Ama o susmak yerine konuşmayı tercih etti. Sonrası malum. O kütüphaneden çıkınca bende çıktım. Yurda doğru yürümeye başladığımda o kadının Arya ile konuştuğunu gördüm. Bu kadının amacı neydi böyle? Bir anda kızın hayatına girip benim hayatım gibi mahvetmek mi istiyordu. Bunu yapmasına izin vermem. Arya'yı üzmesini istemiyorum. O benim gibi değil. O hassas. O çocuk kalpli. O bu gerçeği kaldıramaz..

Continue Reading

You'll Also Like

551K 24.5K 16
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...
1.6M 86.8K 47
En yakın arkadaşının hattını değiştirmesi sonucu, ona yeni numarasından mesaj atmaya çalışan Ada, aslında mesajı attığı kişinin bir yıldır hoşlandığı...
1.4M 106K 62
Okulun "playboyu" ve okulun tek kapalı kızı. Lise de başlayıp hayatlarının bir çok yerinde yollarının kesiştiği bu ikilinin yaşadığı maceraları ele...
324K 28.1K 17
Sertçe yutkundum ve kısık çıkan sesimle "Çok acıyor mu?" diye sordum. "Evet ama senin ölmüş olman daha çok acıtıyordu." dedi. Gözlerimin dolmasına en...