Yalnızlığımı alamaz

By ismimyokbukadar

619K 35.8K 2.9K

Abi kurgusu. Bu hayatta hiçbir şey yalnızlığımı alamazdı. İnsanlar bile. -Tamamlandı- More

Tanıtım
Bölüm 1: yağmurlar ve karanlık sokaklar
Bölüm 2: kafeler ve siparişler
Bölüm 3: atkılar ve yanıklar
Bölüm 4: yanlışlar ve tuhaf davranışlar
Bölüm 5: diretmeler ve sargılar
Bölüm 6: takip etmeler ve bir işler
Bölüm 7: gerçekler ve şüpheler
Bölüm 8: testler ve gerginlikler
Bölüm 9: karışık hisler ve ikilemler
Bölüm 10: yeni evler ve yabancı hissetmeler
Bölüm 11: yemekler ve yalnız hissetmeler
Bölüm 12: sataşmalar ve küçük sevinçler
Bölüm 13: kitaplar ve baklavalar
Bölüm 14: bozuk saatler ve dersler
Bölüm 15: okullar ve yenilikler
Bölüm 16: tripler ve sarılmalar
Bölüm 17: gülümsemeler ve panik olmalar
Bölüm 18: amcalar ve kuzenler
Bölüm 19: kahkahalar ve çelmeler
Bölüm 21: sarı saçlar ve mavi gözler
Bölüm 22: bakışlar ve kaçmalar
Bölüm 23: notlar ve korkular
Bölüm 24: hastaneler ve battaniyeler
Bölüm 25: mesajlar ve endişeler
Bölüm 26: filmler ve gözyaşları
Bölüm 27: ağrılar ve uzanmalar
Bölüm 28: şirketler ve çalışanlar
Bölüm 29: çarpışmalar ve çaylar
Bölüm 30: bilinmeyenler ve uzaklaşmalar
Bölüm 31: önlükler ve göz devirmeler
Bölüm 32: uykuya dalmalar ve küçük şaşkınlıklar
Bölüm 33: eğlenmeler ve konuşmalar
Bölüm 34: itiraflar ve formüller
Bölüm 35: uyandırmalar ve dışarılar
Bölüm 36: sinirlenmeler ve gidişler
Bölüm 37: sorgular ve bozulmalar
Bölüm 38: kavgalar ve stresler
Bölüm 39: babalar ve kızları
Bölüm 40: kuzişler ve serseriler
Bölüm 41: çalışmalar ve arkadaşlar
Bölüm 42: sarılmalar ve ne yapacağını şaşırmalar
Bölüm 43: dertleşmeler ve birbirini anlamalar
Bölüm 44: yüzükler ve kolyeler
Bölüm 45: balonlar ve elbiseler
Bölüm 46: kızarık yanaklar ve kıkırdamalar
Bölüm 47: pozlar ve kareler
Bölüm 48: yatılıya kalmalar ve dozunu kaçırmalar
Bölüm 49: pijama partileri ve cilt bakım rutinleri
Bölüm 50: okula geç kalmalar ve gizli buluşmalar
Bölüm 51: heyecanlar ve tebessümler
Bölüm 52: anneler ve kızları
Bölüm 53: yorgunluklar ve dokunuşlar
Bölüm 54: ortaya çıkanlar ve kızgınlıklar
Bölüm 55: kırgınlıklar ve küskünlükler
Bölüm 56: barışmalar ve yüzleşmeler
Bölüm 57: akşam yemekleri ve öldürücü bakışlar
Bölüm 58: el ele tutuşmalar ve şarkılar
Bölüm 59: yalanlar ve açılan yaralar
Bölüm 60: ameliyatlar ve bekleyişler
Bölüm 61: uyanmalar ve öfkeler
Bölüm 62: kabullenişler ve sıkı sıkı sarılmalar
Bölüm 63: kuşkular ve ihtimaller
Bölüm 64: dolu gözler ve titreyen eller
Bölüm 65: günlükler ve satırlar
Bölüm 66: vakit geçirmeler ve öpücükler
Bölüm 67: bağırışlar ve yarışlar
Final: düğünler ve oynamalar
Duyuru: yeni kurgu

Bölüm 20: fotoğraflar ve geçmişler

11.4K 672 33
By ismimyokbukadar

Keyifli okumalar!

⚡️

Beden eğitiminden sonra iki saat kimya çekmek biraz yormuştu beni. Ders işlemeyi seviyordum ama basketboldan sonra ağır gelmişti.

Okuldan sonra soru çözmüştüm ve akşam yemeği yemiştik. Bu sefer bir farklılık yaparak konuşmalara katılmıştım. Onlara alıştığım için daha rahat hissetmiştim.

Yemekten sonra tekrar odama çıkmış ve soru çözmeye devam etmiştim. Beni ayrı bir mutlu ediyordu.

Kapım çalındığında kalemimi masaya bıraktım ve gelen kişinin girmesi için bir komut verdim. Asaf bey kapının önünde belirdiğinde sandalyemde ona doğru döndüm.

"Yamaç CD dolabını toplarken eski albümlere rastladı. Senin de görmek isteyeceğini düşündük. Gelmek ister misin kızım?"

Çocukluklarını çok merak ediyordum. Onlarla beraber büyümediğim için dolayısıyla nasıl göründüklerini bilmiyordum. Belki gerçek annemi de fotoğraflardan görebilirdim.

Başımı sallayarak ayağa kalktığımda bana gülümsedi. Beraber salona indik ve koltuğa oturduk. Bir yanımda o otururken diğer yanımda Yamaç abi vardı. Rutkay ve Yalın yan yana otururken Onur da tek başına oturuyordu.

Yamaç masanın üzerinde duran beş albümden bir tanesini aldı ve önümüze çekti. Albümün ilk sayfasını açtığında diğer koltukta oturanlar fotoğrafları daha iyi görebilmek için bize yaklaşmışlardı.

İlk sayfada bir tane fotoğraf vardı. Erkek bir bebekti ve siyah saçları ile kahverengi gözleri vardı. Bu bebeğin Rutkay olduğunu anlamam uzun sürmemişti.

"Rutkay abim." Yamaç abi sayfayı çevirdiğinde başka bir bebeğe denk geldik. "Bu da Onur abim."

Dediği gibi Onur'la tıpatıp aynıydı. Kahverengi saçları ve gözleri vardı. Yüzünü buruşturmuştu ve bu onun huysuz görünmesine neden olmuştu.

Onur'a baktım ve ağzımı tutamadım. "Hiç değişmemişsin. Yine aynı huysuzlukla bakıyorsun."

Onunla konuşmamı beklemiyor olacaktı ki şaşırmıştı. Dediğim şeyi idrak ettiğindeyse gözlerini devirmişti.

Diğer sayfada tahmin ettiğim üzere Yamaç abim vardı. Bebeğin dağınık siyah saçları ve parlak yeşil gözleri vardı. Aynı bu sabahki haline benziyordu.

"Bu sensin." Dedim çenemle onu işaret ederek.

Bana gururla baktı. "Nasıl da tanıyor beni."

Sayfayı çevirdiğinde sona kalan bebek Yalın'dı. Kronolojik bir şekilde, büyükten küçüğe, sıralanmışlardı.

"Bebekken saçların daha açıkmış." Yalın'ın saçları şimdi kahverengiyken, bebekken daha bir açıktı.

"Evet." Dedi kendi bebekliğine gülümseyerek.

Yamaç abim derin bir nefes aldıktan sonra gözlerini bana çevirdi. "Annemizi görmek ister misin?"

Uzun zamandır görmek istiyordum zaten. Sadece sormaya cesaret edememiştim. O yüzden başımı salladım. "İsterim."

Yamaç abim birkaç sayfa çevirdikten sonra durdu ve albümü bana yaklaştırdı. Odadaki hava bariz bir şekilde değiştiğinde yutkunmadan edemedim ve fotoğrafa daha çok eğildim.

Upuzun siyah saçları vardı. Gözleri benim gözlerimin aksine yeşildi ama maviye çalan bir yanı vardı. Bakışlarında bir sertlik vardı ama aynı zamanda yumuşak bakmayı başarmıştı.

Dedikleri gibi anneme benziyordum.

Ona direkt anne diye seslenmek istemiştim çünkü fotoğrafını gördükten sonra kalbim farklı bir şekilde çarpmaya başlamıştı. Kendimi evimde hissetmiştim.

Elimi korka korka fotoğraftaki yüzüne götürdüm ve fısıldadım. "Ona gerçekten de benziyorum."

Yanımda oturan Asaf bey elini omuzuma koyduğunda yutkundum. Annemin fotoğrafını gördükten sonra farklı duygular hissetmeye başlamıştım. Onun bu dokunuşu ise ev gibiydi.

Hissettiğim şeyler fazla gelmeye başladığında dudaklarımın arasından bir hıçkırık kaçtı. Yönümü babama çevirdim ve başımı göğsüne gömüp ona sarıldım.

İlk başta şaşırsa da bu şaşkınlık çok sürmemişti. Kollarını anında etrafıma dolamış ve bana aynı şekilde sarılmıştı. Yüzünü boynuma gömmüş ve iç çekmişti.

On yedi yılın sonunda gerçek babamı bulmuş ve onu bırakmak istemezcesine sarılmıştım. Üvey babamın yaptıklarından sonra onlara bağlanmam zor olur diye düşünmüştüm ama annemin fotoğrafını gördükten sonra bu değişmişti.

Çok acılar çekmiştim ama sonunda aileme kavuşmuştum.

Tekrar hıçkırdım ve gözyaşlarımı babamın gömleğine akıttım. "Keşke bende annemi tanıyabilseydim."

Biraz geriye çekildi ve yüzümü avuçları arasına alıp baş parmaklarıyla yaşlarımı silmeye başladı. "Ağlama güzel kızım."

Mavi gözleri dolmuştu ağladığımı gördüğünde. Gözlerinde saf acı vardı. Dağ gibi bir adamdı ama içinde neler gizlediğini kimse bilemezdi.

Ben sakinleşene kadar yanaklarımı kurulamaya devam etti. Biraz kendime geldiğimde alnımdan ve saçlarımdan birer kez öptü.

Rutkay abi yutkunduktan sonra uzaklara daldı. "Seni çok seviyordu."

Babam ıslak gözlerini kuruladı ve gülümsemeye çalıştı. "Bir eli hep karnındaydı. Bütün çocuklarını çok seviyordu ama senin kız olacağını duyduğunda sana ayrı bir bağlandı."

Rutkay abi bakışlarını izlediği duvardan alıp bana çevirdi. "Yedi yaşındaydım ama dün gibi hatırlıyorum ne kadar heyecanlı olduğunu. Gün sayıyordu seni kucağına almak için."

Sessizliğini koruyan Onur konuşmaya başladı. Hep sert bakan gözleri dolmuştu ve ağlamamak için kendini zor tuttuğu belliydi. "Senin öldüğünü öğrendiğinde inanmak istemedi. Çok üzüldü, günlerce ağladı, yataktan çıkamadı. Seneler sonra tam toparlandı derken..." Son cümlesini yarıda kesti ve yumruğunu sıktı.

Rutkay abi boğazını temizledi ve babama baktı. "Hazır annemin konusu açılmışken anlatalım bence."

Yalın birden ayaklandı ve bize bakmadan hızla konuştu. "Ben odama çıkıyorum." Koşar adımlarla gözden kayboldu.

Üç haftadır merak ettiğim konuyu sonunda konuşacaktık. Aslında onlar anlatacaktı ve ben dinleyecektim.

"Yasemin sana hamile olduğunda çok sevinmiştik. Bir kızımızın olacağını duyduğumuzdaysa havalara uçmuştuk. İlk başta da anlattığım gibi; hamileliği zorlu geçmişti ve doğumda birkaç komplikasyon oluştu. Bebeğin ölü dolduğunu öğrendiğimizde toparlanamaz hale geldik."

Bu kısmı bana gerçekleri söylediğinde anlatmıştı. Doğumda komplikasyonlar oluştuğunu ve ölü gösterildiğimi biliyordum. Tek soru bunun kimin yapmış olduğuydu.

"Yasemin o günden sonra kendini kaybetti. Acı çekiyorduk ama çocuklarımıza da yansıtmamaya çalışıyorduk. Yamaç ve Yalın daha küçüktü ama Onur ve Rutkay anlıyordu neler döndüğünü."

Bu çok kötü bir durum olmalıydı. Aylarca karnında taşıdığın ve dört gözle beklediğin kızın ölü doğuyordu. Aklımda canlandıramıyordum bile.

"Aradan seneler geçti. Herkes gerçekten toparlanmaya başlamışken üç sene önce Yasemin tehdit mesajları almaya başladı. Kim olduğunu araştırsak da çok iyi gizleniyordu." Duraksadı ve derince yutkundu. Gözünden bir damla yaşın akmasına izin verdi ve anlatmaya devam etti. "Yıllar geçse de her hafta en az bir kere seni ziyaret etmeyi unutmazdı. Bir gün... Yasemin'in kaza yaptığını öğrendik. Frenleri patlamıştı. Bunun kasıtlı yapıldığını hepimiz çok iyi biliyorduk. Mesajları almasının üzerinden birkaç hafta geçtikten sonra gerçekleşmişti bu olay."

Bu çok korkunçtu. Beklediğim şey bu değildi. Annem resmen öldürülmüştü ama bunun kimin yaptığını hala bulamamışlardı.

Babam devam edemeyince Rutkay abim devraldı. "Annem çok ağır yaralanmıştı. Ameliyattan çıkması bile mucizeydi. Bir hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra vefat etti."

Onur derin bir nefes aldıktan sonra arkasına yaslandı ve ekledi. "Yaşanan olayların hepsi bağlantılı. Seni ölü göstermeleri ve annemin ölümü."

Yamaç abim yüzümdeki ifadeyi gördü ve bir elini sırtımda gezdirdi. "Sana bunu anlatmayı erteledik çünkü korkmanı istemedik. Bunu her kim yaptıysa hala dışarlarda bir yerde. Babamlar gece gündüz araştırıyor onu bulabilmek için."

"Merak etme, çok az kaldı." Dedi Rutkay abi bunun üzerine.

"O yüzden Yalın'la aynı sınıftasınız. Her şeyi içinde bir yerlerde oturtması için herkesten uzaklaşmak istedi ve terapilere gitti." Diye ekledi babam.

Yutkundum ve önümdeki masayı izlemeye başladım. Böyle bir şeyi anlatacaklarını asla tahmin etmemiştim. Hassas bir konu olduğunu biliyordum ama bu kadarını düşünmemiştim.

Kuruyan gözlerim tekrar dolduğunda kendimi durduramadım. Annem bir cinayete kurban gitmeseydi şu an yaşıyor olurdu. Yaşıyor olurdu ve benim yaşadığımı da görürdü. Onu asla tanıyamayacak olmam ve onunla asla konuşamayacak olmam kalbimin acımasına neden oluyordu.

Yamaç abim bana belimden sarıldı ve çenesini omzumun üzerine koydu. Yanağımdan ufacık öptü. "Beraber iyileşeceğiz."

Başımı salladım ve yanımda oturan babamın elini tuttum. Yalnız hissetmemeye çok ihtiyacım vardı.

⚡️

Annelerine de ne olduğunu böylelikle öğrenmiş olduk. Başlasın kaos!

Diğer bölümde görüşmek üzere!

Continue Reading

You'll Also Like

25.4M 905K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
114K 5.4K 27
"Sevgilinizin sizi aldattığından şüpheleniyor musunuz?" Bu bir erkeğin sesiydi, sesini gülmemek için kontrol etmeye çalışıyordu. Arkaplandan gülme se...
13.2K 681 18
Bu bir krallığın kaybolduktan sonra tekrar ortaya çıkışı ve külünden yeniden doğuş hikayesi. Viyana güçleri olan herkesin yaşadığı ve element sahipli...
ELİSA By Neboş

Teen Fiction

906K 45K 36
+18 Aşklarıyla birbirine bağlı iki kişi. Elisa ve Poyraz. Peki Elisanın hayatına gerçek ailesi girerse. Poyraz boks hocası ve spor salonu işletiyor t...