kedi

5.3K 602 223
                                    

"Hiçbir şey demedi ağabeyim."

Jeongin, akşam yemeğinden sonra mutfağı toplarken Seungmin'e olanları detaylıca anlatmıştı.

"Kızdı ama kızamadı, şaşırdı ama atlatamadı, garip bir duygu geçiş süreci yaşadı. Sindirdi ama merak etme, kızmayacak size."

"Neden kızmasın ki? Adamın gözünün önünde kardeşini si-" Bir anda sustuğunda Seungmin güldü.

"O kadar ileri gitmeye utanacağından adından daha emin. Sana güveniyor Jeong, baskıcı bir ağabey değil. Her ne kadar bu duruşum hoşuna gitmemiş olsa da Hyunjin ve sen birer birey ve sevgilisiniz. Tamamen ipler onun elinde değil, karşısında yetişkin biri var sonuçta. Hyunjin'e de saygı duymalı." Jeongin oflayarak makinen kapağını kapatıp çalıştırdı.

"Çok gerildim, hala karnım ağrıyor."

"Im, istersen ağabeyinle konuş bir de. Ama aynı şeyleri söyleyeceğinden eminim."

Jeongin kararsızlıkla büyüğüne bakarken mutfağa giren Chan sevgilisine bakmıştı bir süre.

"Seungmin, izin verir misin?" Seungmin başıyla onaylayıp mutfaktan çıkarak ardından kapıyı kapattı.

Chan kendisine çekinerek bakan kardeşine ilerleyip sıkıca sarıldı. "Bakma şöyle."

"Nasıl?"

"Benden korkuyor gibisin, korkma benden. Hoşuma gitmedi ama kızmadım. Jeongin, sen artık büyüdün." Son cümleyi o kadar kısık sesle söylemişti ki Jeongin duyduğundan emin değildi. Ağabeyine sokulup gözlerini kapattı.

"Çok utandım sen odaya girdiğinde."

"Haklısın bebeğim, kapını çalmalıydım. Odana öylece dalmam, yalnız olsan bile, doğru değildi benim hatam." Jeongin rahat bir nefes verip büyüğünden ayrıldı.

"Kızıp kızmadığını ölçmeye çalışırken can verecektim az daha. Karnım ağrıyor gündüzden beri!" Chan, kardeşinin iyi hissettiğine emin olarak güldü.

"Şoku atlatmaya çalışıyordum. Bilirsin, daha önce benden başkasının öpmediği en değerli varlığımı biri öperken yakaladım." Jeongin kızarak yüzüyle kapıya yürüdü.

"Madem hallettik, ders çalışmaya gidiyorum." Jeongin hızla mutfaktan ayrılıp odasına kaçtığında Chan salona girmişti. Hyunjin'e gülümsediğinde o da gülümsemiş ve rahat bir nefes almıştı.

"Sen niye gerildin Hyunjin? Kızsam kardeşime kızarım, ona da kızmadığıma göre..." Hyunjin başıyla onaylayıp Jeongin'in odasını işaret etti.

"O zaman gidiyorum?" Chan başıyla onayladığında Hyunjin salondan ayrılmıştı.

"Oh, ev sonunda normale döndü." Seungmin omuzlarını düşürdüğünde Chan ona gülümseyip L koltuğu köşesine uzanarak üzerine pike örttü.

"Gel buraya, sana ne oluyor?"

"Ailem gerilince..." İkisi gülüşürken Seungmin koktuğa uzanıp sevgilisine sokulduğunda Chan alnını öpmüştü.

"Jeongin'e örnek olduğum halime bakarsak, pek de kızabilecek konumda değilim."

"Ya, tabii, evde kardeşin olmasına rağmen beni şey yapmaya çalışıyorsun."

"Alakası bile yok." Seungmin gülerek ona bakmış, ardından eline kumandayı alıp Netflix'e girerek uzun zamandır beklediği filmi açmıştı. Chan da itiraz etmeden ekrana bakmaya başlamış, filmin yarısına gelince sıkılıp göğsünde yatan sevgilisinin tepkilerini izlemeye başlamıştı, filmden daha eğlenceli olduğunu düşünüyordu.

kaçak damatlarWhere stories live. Discover now