ağabey

5.9K 617 290
                                    

Chan koltuktan doğrulup esneyerek belini ve sırtını kütlettikten sonra elini yüzünü yıkamaya gitmişti

Dün gece, Jeongin ve Seungmin uyanmayınca salonda yatmış, Hyunjin'i de Jeongin'in yatağına göndermişti.

Banyodan çıkıp kahvaltıyı hazırladıktan donra Hyunjin'in kaldığı odanın kapısını çalmış, olumlu mırıltılar duyunca kahvaltıya gelmesini söyleyip kendi odasına girmişti.

Jeongin, Seungmin'in göğsüne yatmıştı, birbirlerine sıkıca sarılıyorlardı. Chan gülümseyerek yatağa çıkıp Seungmin'in dudaklarını yavaşça öptü.

Seungmin, dudaklarındaki baskıyla gözlerini aralarken Chan küçüğünün alt dudağını yavaşça emmiş, Seungmin karşılık vermeye başladığı an geri çekilip kardeşinin beline dokunmuştu. "Bebek ekmek, uyan hadi."

Jeongin, dünden beri vazgeçmediği anlamsız mırıltılarıyla Seungmin'e daha sıkı sarıldığında Seungmin gülümseyip küçüğünün saçlarını okşadı.

"Nerede yattın sen?"

"Koltukta."

"Jeongin'i odasına götürseydin ya..." Başını geriye atmış, yutkunmuştu. O kadar çok uyumuştu ki algıları açık sayılamazdı.

"Sarılıyordunuz birbirinize, ayırsam uyanırdın. Sorun değil hem, sanki ilk defa mı koltukta uyuyorum." Chan, sevgilisini tekrar öpüp kardeşini dürttü.

"Uyan da sevgilimle oynaşayım." Seungmin gülerek sevgilisinin eline vurdu.

"Elleme çocuğu ya, zaten okulu yok."

"Ulan bana ne, yoksa gitsin yatağında uyusun." Jeongin gözlerini kısıkça açıp ağabeyine baktı. "Gitmiyorum işte, ağla." Bacağının Seungmin'in bacağının üzerine attığında Seungmin küçüğünü hafifçe yukarı çekip sıkıca sarıldı.

"İkinizi de mi yiyeyim, hm?" Chan üstlerinden geçip Jeongin'i Seungmin'le arasında bırakarak arkasından sarılıp ensesini öperek gıdıklamaya başladığında Jeongin kahkaha atarak geri çekilmek zorunda kalmıştı. Sanki başarabilirmiş gibi eliyle vücudunu korumaya çalıştı.

Seungmin de gülerek onlara katıldığında Chan sevgilisine de saldırmıştı. İki sevdiği gencin kahkahaları odasını doldururken gülümseyerek onları izliyordu. Yorulduğunda durup kardeşini kocaman öptükten sonra Seungmin'e baktı. "Jeongin'i göndereyim, senin öpücüğün sonra."

İki genç nefes nefese ve dağılmış tipleriyle yatakta uzanırken Jeongin yataktan kalkıp saçlarını düzeltti.

"Gidiyorum, istenmediğim yerde durmam, hah!" Yataktan yere atlayıp odanın kapısını kapatarak bağırmaya başladı. "Hyunjin! Sevgilim! Beni kovdular, sevsene beni!" Chan kardeşine gülerek yatakta Seungmin'e yanaştı.

"Ne yaptın ettin gönderdin çocuğu." Chan sevgilisine sarılıp başını boynuna yasladı.

"Gece boyu sarıldı sana, benim mi sevgilimsin arkadaşlarımızın mı belli değil. Flört eden edene."

"Şeker gibi çocuğum." Chan gülerek sevgilisinin boynunu öptü. "Seni şeker sanıp satmadıklarına dua et bu yaşına kadar."

"Yuh, ben onu kast etmemiştim." Chan gülerek burnunu yumuşak tene sürttüğünde Seungmin gülerek sevgilisini kendinden uzaklaştırdı. "Dur ya, gıdıkladın yeterince."

"Hadi kahvaltı yapalım." Chan yataktan kalkarken Seungmin üzerinde kalın pijamaları çıkarıp daha incelerini giydi.

"Terlemişim uyurken."

"Kardeşime ahtapot gibi yapışırsan..." Chan hala söylenirken Seungmin gülerek sırtına atladı.

"Kıskandın mı?"

kaçak damatlarحيث تعيش القصص. اكتشف الآن