"Chan..."

"Efendim güzelim?"

"Saat kaç?" Seungmin zorlukla açtığı gözlerini sevgilisine dikerken Chan telefonundan saate baktı.

"Yedi olmuş. Denemenin cevapları geldi." Seungmin tam açamadığı gözlerini bir anda kocaman açıp doğruldu.

"Kontrol mü ettin, batırmışım değil mi? Özür dilerim, bir dahakine gerçekten daha güzel-"

"80 netin var. Robota göre puanın 403 küsur." Seungmin birkaç saniye bekledi.

"Ne?"

"Güzelim, ilk denemene göre harika bir puan bu. Tebrik ederim." Chan sevgilisinin yanına geçip dudaklarını dudaklarına bastırdı. "Emeğin boşa çıkmamış, sabahlara kadar çözdüğün testlerin karşılığını alıyorsun."

Seungmin sevgilisine sarılıp kocaman gülümsedi.

"Fen nasıl?"

"Ful." Chan sevgilisinin burnuna burnunu sürterken konuştuğunda Seungmin dudağını ısırdı.

"Teşekkür ederim." Yavaş yavaş sırtı yatağa değerken tam öpüşmeye başlayacaklarından Jeongin odaya dalmıştı.

"Hi, ben unuttum."

"Gel, söyle." Jeongin gizleyemediği gülümsemesiyle yatakta dikleşen ağabeyine doğru atılıp sıkıca sarıldı.

"Sınavda iyi iş çıkarmışım. Fene zamanım yetseydi çok daha iyi bir puan alırdım ama sadece üç ders bile iyi." Chan kardeşinin belini kavrarken Seungmin'e göz kırptı. O öpücüğü alacaktı.

"Kaç net yapmışsın?"

"72.75 ama puanım neredeyse 344."

Jeongin mutlulukla ayrılıp büyüğüne baktı. Gülümsüyordu. "Söz bak, bir sonraki sınavda daha çok zaman bırakıp feni çözeceğim."

"Sözünü tutacaksın ama."

"Tutmazsam telefonumu sana vereceğim." Serçe parmaklarını birbirine geçirip başparmaklarını bastırdıklarında Chan kardeşinin saçlarını karıştırdı.

"Seungmin ağabeyinkini kontrol ettiniz mi?"

"Hm, ettim." Jeongin heyecanla büyüğüne döndü. Yatağa uzanan hafif yanakları şişmiş Seungmin'in yanağını sıkıştırdı.

"Neymiş, sonuç ne?"

"80 netim varmış, 403 civarı." Jeongin gözlerini kocaman açtı. "Yuh!"

"Düzgün konuş." Poposuna yediği şaplak onu kendine getirirken ağabeyine döndü.

"Nasıl yapabildi, hem ders hem iş hem de sevgiliyi aynı anda nasıl götürüyor?" Chan başını öne eğip gülmeye başlarken Seungmin küçüğüne baktı.

"Ben, sevgilimle vakit geçirirken de ders çalışıyorum. Senin gibi sokaklarda sürtmüyorum. Oturun çalışın adam gibi." Seungmin sonunda yataktan doğrulup saçlarını düzeltirken Jeongin büyüğüne sıkıca sarıldı.

"Senimle gurur duyuyorum Seungmin ağabey. Harika bir aileyiz!" Seungmin'in kolları küçüğünün belinde asılı kalırken Chan'la göz göze geldiler.

"A-aile miyiz?"

"Evet, istemiyor musun yoksa? Sen, ben, ağabeyim ve Hyunjin bir aileyiz." Seungmin'in gülüşü büyürken Chan kardeşini arada bırakarak sevgilisine sarıldı. Küçüğünün ensesini öptükten sonra kulağına teşekkür ettiğini mırıldanmıştı.

Ayrıldıklarında Jeongin dans ederek odadan çıkmış, Hyunjin'in ellerini tutup ona Seungmin'in puanını söylerken gence zorla dans ettirmişti.

"Şimdi gerçek bir aile yemeği yemek için seni ve Hyunjin'i mutfağa alalım ki bizim karnımızı doyuracak enfes yemekler yapın." Seungmin gülerken Chan ona doğru ilerleyip dudağını öperek yataktan kalktı.

Üzerini değiştirirken Seungmin kaşlarını çatmıştı. "Nereye?"

"Jisung'ın arabası tamirden çıkmış, senin sorularına bakarken onu götürüp götüremeyeceğimi sordu. Bir saat sürmez dönerim sevgilim." Seungmin onu onaylayıp yataktan çıkarak elini yüzünü yıkamaya gitmiş, sonra Jeongin'in elinden Hyunjin'i kurtarıp onunla mutfağa girmişti. Jeongin'in küçük sabotajları eşliğinde bir saat içinde yemek hazırlamışlardı ki masayı sererlerken kapı çalınca Seungmin kapıyı açmıştı.

Chan gülümseyerek içeri girdiğinde dördü masaya oturmuş, sohbet ederek yemek yemeye başlamışlardı.

"Jeongin, adamın sevgilisi 25 yaşında ve fen dersini fulletecek kadar bilgi veriyor, ben sana paslanmamış bilgiler veriyorum ve senin zamanın yetmiyor."

"Nitekim böyle şeyler olabilir, ne yapayım yani şimdi, öleyim mi? Sonrakine düzelteceğim diye söz verdim size."

"Üstüne gitmeyin ya, matematiği Pisagor'a sorsalar yapamazdı, 30 net yapmış çocuk." Seungmin küçüğünü savunurken Hyunjin şaşkınlıkla baktı.

"Siz rakipsiniz, kendinize gelin."

"Ben eşit ağırlıktan gireceğim o sayısaldan, nasıl rakibiz?" Seungmin küçüğünü savunmaya devam ederken Hyunjin hayretle Chan'a bakarak konuştu.

"Uke birliği oluşturmuşlar çoktan, sıçtık."

"İyi anlaşmaları hoşuma gidiyor, istedikleri kadar birlik olabilirler." Chan gülerek arkadaşına bakarken Jeongin konuştu.

"Burada tek sıçan sensin, elin oğlu. Çok konuşma." Seungmin kıkırdarken Chan da gülmüştü.

"Elin oğlu he, öyle mi olduk şimdi Jeongin bey?"

"Netlerime laf edip durmasan olmazdın elin oğlu falan. Bence ilk sınav için harika bir sonuç. Ne bekliyordun, 500 tam puan mı?" Jeongin büyüğüne dil çıkarıp ağzına yemek attı. "Hanginiz pişirdi bunu?"

"Hyunjin."

"Berbat olmuş o zaman." Jeongin sevgilisiyle uğraşmaya devam ederken Hyunjin alttan alttan elini Jeongin'in bacağına sürterek uyardı.

"Jeong, yeter ağabeyciğim. Yemeğini bitir hadi, deli ettin çocuğu." Chan kardeşini uyardığında Jeongin sevgilisine öpücük atıp yemeğine geri döndü.

"Elinize sağlık, iki yemek de çok güzel olmuş." Chan tabağını makineye yerleştirirken toplamaya fırsatları kalmayan ikilinin dağınık bıraktığı mutfağı toplamaya başlamıştı.

"Afiyet olsun." İkisi aynı anda konuşurken Jeongin tabağını tezgâha bıraktı.

"Yardım edeyim mi?"

"Hayır, bebeğim, git istediğin filmi aç."

"Yaşasın, film gecesi!" Jeongin koşarak salona geçtikten sonra Hyunjin yardım etmeye kalmış ama Seungmin tarafından salona gönderilmişti.

Seungmin gülümseyerek sevgilisine yardım ederken konuştu. "Ailemi seviyorum."

Chan gülerek ona bakıp işine devam etti. "Ben de seviyorum ailemi."

"Hyunjin'e itiraz etmedin?"

"Seviyorum onu da. Kardeşimle güzel ilgileniyor, şeytan tüyü var onda." Seungmin gülerek sevgilisine sarıldı arkadan.

Chan son bulaşıkları da halledip salona geçerken Seungmin peşinden geliyordu.

"Çizgi film mi?"

"Animasyon! Nasıl 6 Süper Kahraman'a çizgi film dersin?" Jeongin, Hyunjin'in göğsüne yatarken ağabeyine kızmış, filmi başlatmıştı.

Seungmin koltuğa oturup Chan'ı kendine çektiğinde, Chan da Seungmin'in göğsüne uzanmak sorunda kalmıştı. Sevgilisinin bacaklarının arasında uzanıp beline sarılırken, izledikleri şeyin animasyon ya da çizgi film olmasının bir önemi yoktu.

kaçak damatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin