*11*

10.6K 430 92
                                    

Arabadan Ares'e seslendim.

"Ares! Naber lan!" Evet çok kibarım. Biliyorum.

Oda bana bakıp güldü.

"İyidir lan senden naber!" Dedi. Gülerek baktım. Bir insan nasıl bu kadar güzel gülebilir?

Abim gelip beni tekerlekli sandalyeye bindirdi. Eline de yanında getirdiği bir kaç eşyayı sıkıştırdı. Yemekte iken bir arkadaşı gelecekmiş ve ona verecekmiş.

Abim tekerlekli sandalyeyi zorlanarak sürerken Ares abimden izin isteyip benim arkama geçip tekerlekli sandalyeyi ittirmeye başladı. Kafeye girdiğimizde hayran kaldım. İçerisi siyah, kırmızı ve beyaz renkleriyle dizayn edilmişti. Abim bizi bir masaya götürdü. 4 kişilik bir masaydı. Ares de bize katıldı. Hep beraber masaya geçtik.

Abim bir sandelyeyi çekti. Aresde o sandalyenin boş kalan yerine benim tekerlekli sandalyemi koydu.
Gelen garsona siparişlerinizi verdik. Ben kahvaltı tabağı yanında türk kahvesi istemiştim. Ares kahvaltı tabağı yanında neskafe istemişti. Abimde İskender ve çikolatalı süt istedi!

Ares ve ben abime iğrenircesine baktık.

Abim ise omuz silkti.

Biz yemeğimizi yerken içeriye bir kız ve bir erkek girdi. İkiside  siyah giyinmişlerdi. Umursamadan önüme döndüm.

Yemeklerimiz geldiğinde abim yerken Ares ile ben abime iğrenerek bakıyorduk. Abim bize 'ne var' anlamında bir bakış attı.

Ben daha fazla bu iğrenç görüntüye dayanamayacağıma kanaat getirince tuvalet izni isteyip masada tekerlekli sandalyem ile ayrıldım. Ellerimi yıkamam lazımdı.

Tuvaletlerin olduğu koridora girdim.
Siyahlı giyinen o kız buradaydı. Yere, duvarın dibine çökmüş elleri ile yüzü kapamış hafif titriyordu. Kaşlarımı çatıp kızın yanına ilerledim.

Üst vücudumu hafifçe ona doğru eğerek elimle kızın omzuna dokundum. Tüyden hafif dokunuşumu hissedip başını kaldırdı. Kırmızının en acı veren tonu gözlerini esir almış, göz yaşları yanaklarını ıslatarak yere damlıyordu. Dudakları titriyor durmadan burnunu çekiyordu.

Yutkundum. Kızın ne yaşadığı hakkında en ufak bir fikre dahi sahip olmasam da yine de canını çok yaktığı gözle görülür şekilde eldeydi.

"İyi misin? Yardıma ihtiyacın var mı?"

Kafasını hayır anlamında sallasada gözleri tam tersini yansıtıyordu.

"Pek öyle görünmüyor ama..."dedim.

Tek elimi tuvalete doğru kaldırıp mimiklerim ile içeri girmeyi teklif ettim. Bir kaç saniye aradan sonra burnunu çekip kafa salladı. Duvara tutunarak kalkarken ona yardımcı oldum.

İçeri geçtiğimizde çeşmeyi açıp kızın yüzünü ıslatmasını bekledim.

Derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.

*******
Beş, on dakika geçmişti kız artık daha sakin ve mutluydu. Sevgilisinden şimdi ayrılmıştı ve üzgündü.  Bir kaç minik şaka ona biraz da olsa moral vermişti.
Ancak kimseye söylememi istememişti. Sadece bu on dakikada gizli kalmasını teklif etmişti. Zaten söylemekte bana yakışmaz. Bir daha görüşmeyecek olsak dahi kız nasıl isterse öyle yapacaktım. Almira... Kızın adıydı.

Lavabodan koridora ilerledim.
Abimlerin masasına gelince abim endişeyle bana döndü.

"Meleğim neden yarım saat geciktin!?"
Abart abi...
Al işte ne diyecektim şimdi. Derin bir nefes alıp abime baktım.

"Şey orda bir küçük kız vardı 6 yaşında boyu yetmediği için ellerini yıkayamamış, benden yardım istedi sonra konuştuk falan işte. Aman geldim zaten...hadi kalkın gidelim. Canım sıkıldı."

Abim kafasını onaylarcasına salladı.
Abim hesabı öderken gözüm kapıdan çıkan Almiraya takıldı. Daha iyi görünüyordu. Bana tebessüm edip el salladı. Bende güldüm ve el salladım.

5 dakika sonra kafeden çıktık.

Abim ile Aresle vedalaştık.

Ardından herkes kendi arabasına bindi.

Ares kendi evine doğru giderken bizde abimle eve doğru yol aldık. Kafamı koltuk başlığına yaslayıp yolu izledim.

*************
Evet gençler bölüm beğendiniz mi???
Almira hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sizleri seviyorum bye bye...

3 ABİM (Tamamlandı)Where stories live. Discover now