*35*

5K 292 72
                                    






Karşımda Melek vardı. Ancak komik olansa elindeki çantayla Alyanın kafasına vuruyor oluşuydu.

"Yaa! Alt tarafı ruj!" Diye çığıran Alyaya bir darbe daha vuran Melek sinirle soluyordu.

"O ruj 3 bin lira!" Diye çığırdı Melek.

Vay canına!
3 bin liralık rujum olsa onu saklar ve soyum boyunca bir miras olarak elden ele geçiridim.

Ne saçma bir düşünce! Neyse...

Melek sonunda yorulmuş olacak ki vurmayı kesti. Alya ise tuvalet kabinine  saklanmıştı.

Melek'in bakışları bana dönünce elindeki çantayı bana doğru tehditkar bir şekilde salladı.

"Ne o?! Sende mi istiyorsun!" Dedi.

Gülmemi bastırıp başımı olumsuz anlamda salladım.

İstediğim son şey bile değildi.

Asya kabinin içinden bağırdı.

"Şu manyağı çıkart pls!"

Gülüp,

"Tamamdır patron!" Diye bağırdım.

Meleğin kolunu tutup zorla çıkardım.

Geri içeri girip ağzımı çalkaladım. İğrenç bir tat vardı hayla.  Ağzıma Naneli şeker de atıp Meleğin yanına geri döndüm.

Sinirleri fazla bozulmuş olacak ki saçını savurup önden abimin odasına ilerledi.

Bu çocuksu tavrına gülüp peşinden koştum.

Yanına varınca beraber odaya doğru yürüdük.

Odanın önüne varınca gözüm kapıya çarptı.

Hayır lafın gelişi değil!

Baya baya kapı gözüme çarptı!

"Ahhh! Kör oldum!" Diye inlerken Alp'in sesini duydum.

"Hiii! Olamaz! P-pardon!" Dedi ama bir yandanda gülmemek için zor duruyordu.

Tek gözümü açıp ona tehditkar bakışımı atarken yutkunup eliyle onun arkasında olan Caner'i gösterdi.

"Bu mamut beni kovalamasa böyle olmazdı. Kız ona! Kötü Caner!" Diye Caner'in ayağına vurup arkamızda kalan koridora koşmaya başladı.

Benim neden normal arkadaşım yok?!

Caner de Alp'in arkasından onu yakalamak için fırlarken sinirlerim iyice bozulmuştu.

Canım yanıyor ve ben gülüyorum...
Yok ben iyi değilim!

Hızlıca meleğin kolunu tutup içeri çektim.

Can abi, Rüzgar abim ve Ares oturmuş sohbet ediyordular. Mert abim ise eline kitap almış kulağında kulaklık, kendi dünyasını kurmuştu.

Bende Mert abimin yanındaki sandalyeye kendimi attım.

Ares beni görüp gülümsedi. Benimde yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştu.

Acı...

Ah gözüm yanıyor!

Saçım sol gözümün önünü kapatmıştı ve orda büyük ihtimalle oluşmuş olan mor yarayı saklıyordu. Tabi bir yere kadar. Ben saçımı çekince Ares'in bakışları endişeli bir hal aldı.

Evet!
Şimdi gelse olanları anlat!
Rezillik!

******************

Saat gece 3 olmuştu. Mert abimin yanında bir ben vardım. 2 gün sonra taburcu edilecekmiş. Ve bu gün onun yanında kalan kişi benim...

Uykum yoktu. Bu yüzden cam kenarındaki sandalyeye kendimi bırakmıştım. Bakışlarım penceredeydi. Karanlık gökyüzüne bakarak düşünüyordum.

Artık Mert abime o kadarda kızgın değildim.
İçimde ona karşı büyüyen kardeş sevgisi her dakika artıyordu.

Gözlerim yıldızlara odaklandı.

Onun için ilk ölmüş olmasını sindirememiştim. Canım yanmıştı. Sonra ise onun yaşıyor olma ihtimali içimdeki yangını arttıran odunları durdurmuştu. Artık yanan kişi ben değildim. Rüzgar başka tarafa esmişti. Ve ateşi benden uzaklaştırmıştı.

Abimi bulduğum an ise içimdeki yanan bitkiler ve kurak toprak çiçeklerle dolmuştu.

Her zamankinden mutluydum.

Aldığım nefes ile içimdeki huzur belli oluyordu adeta.

Ancak aklıma takılan bir soru vardı.

Bir türlü çözemediğim bir soru...

Cevabını bulamadığım, cevap anahtarın da bulunmayan soru...

'Mert Abimi affediyor muydum?'

İyice düşündüm.
Evet artık affetmeye başlamıştım.
Peki doğrumu yapmıştım?

Abimi affetmeli miydim.?

******************

Slm canlar!

Nasılsınız????

Performans ödevleri sizcede fazla değilmi?

Hepsinin tarihi birbirine çok yakın!

Ah! Cidden çok yoruldum!

Ama umarım güzel bir bölüm yazmışımdır...

Sizleri çooooooooooook seviyorum!

Oy ve yorum atanlara çoooooook teşekkür ederim ☺️😁💜☺️😁💙

Diğer bölümde görüşmek üzere!

Bb!

Bu arada bu 4 gün ödevlerim yoğun olduğundan bölüm biraz geç gelicek. Tarihi altta yazdım...

Tarih;

05 Ocak 2021

3 ABİM (Tamamlandı)Where stories live. Discover now