*56*

1.9K 120 23
                                    

Polis arabaları yanımızdan ayrılınca bizde otoparktan ayrıldık. Arabayı evime sürerken Pars'a da Rüzgarı arayıp Azeyi güzelce giydirtip bizim eve getirmesini istedim. Tabi Aze bundan haberdar olmasın diyede tembihledim.

Telefon yüzüme kapanırken Rüzgarın güldüğünü hissedebiliyordum. Pars da bana dönüp bozulmuş yüz ofamdemden dolayı olayı anlayıp gülmesini belli etmek istemezcesine cama doğru dönüp kıkırdıyordu.

Göz devirip Pars'a döndüm.

"Ev süsleme firmalarından birinin numarası varsa arasana. Gelip evi süzlesinler. Birde pastacıyı arayıp 2 büyük boy pasta istesene..." Dedim.

Kafasını sallayıp ilk firmayı aradı. Ödemeyi kredi kartı ile gerçekleştireceğini belirtip konuşma bittikten sonra firmaya parayı yolladı. Yaklaşık 10 kişi evi süslemek için görevlendirilmişdi. Ardından pastaneyi arayıp 2 taze büyük boy pasta siparişi verdi.

Adresi de onaylatınca ödemeyi aynı şekilde gerçekleştirip bana döndü.

"Yarım saate hallolur. Ama bir şey aklıma takıldı. 2 pasta niye?" Dedi anlamamışlığını belli eden ses tonuyla.

"Biri Aze'ye hediyemiz diğerini de gene Aze'ye verip grubuyla beraber yemesini istiyeceğim. " Dedim.

Kafa salladı. Aradan bir kaç dakika geçmemişti ki,

"Abi... Ya Aze bizi affetmezse?" Dedi şüpheli ve üzgün bir sesle.

"Öyle düşünme... Affetmezse bile her zaman yanında olduğumuzu söyleriz. Söz veririz. O bizi önemsemese de biz onu önemseriz. Affetmezse dahil onun abisi olarak bu görevi artık kelimenin tam anlamıyla ona yaşatabiliriz. En azından artık bizi abi olarak düşünmeye başlar. Yani belki..."

Dedim.

Ancak dudaklarım aksi düşüncelee nedeniyle aşağıya çökmüştü.

*****************

"Pars patayı şuraya koy!"

"Buraya mı?"dedi elindeki pasta servisine güzelce yerleştirilmiş pastayı benim gösterdiğim yere koyarken.

"Aynen! Mükemmel. Şimdi sen kapıda bekle zil çalınca aç!" Dedim.

Kafa sallayıp anladığını belirtti.

Dev salon süslenmiş ve renk renk çiçeklerle boyanmıştı. Aldığımız Led lambalar odayı ayrı bir havaya sokarken mor ve mavi tonlarının ağır bastığı pasta masayı kutsuyordu adeta.

Ve pastanın üzerine uzanan bir parmak. Bir dakika? Ne!

"Pars elini pastadan çek!" Dedim.

İrkilip geri çekilirken görev yeri olan kapıya doğru yöneldi. Tabi giderken bir kurabiyeyi de aşırdı.

Göz devirip derin nefes aldım.

Çalan soft müzik ve ortam burayı cennetten çıkma bir yere benzetiyordu.

Zilin çalmasıyla tam anlamıyla elim ayağıma dolaştı.

Pars derin bir nefes alıp kapıyı açtı.

İçeri dolan güneş ışığı ve onu engelleyen iki beden. Rüzgar ve AzeNaz...

Yutkunup Aze'nin mimiklerini izledim. İlk önce şaşkın yüz suretiyle etrafı inceledi. Üzerindeki beyaz mor çiçekli elbise onu ortama uyduruyordu. Dalgalı saçları omuzlarına dökülmüştü ve çekingenliğin verdiği duyguyla omuzları yukarı kalkıktı. Büyük gözleri odayı inceler iken sonunda gözü bana takıldı. O an ona belkide bende ilk defa görebileceği bir gülüş bahşettim.

Sanki bir savaştan dönüp ailenle buluşunca o yüzündeki gülümseme varya... Belkide oydu yüzümdeki.

İçeri adımlarken beyaz topuklu ayakkabılarının çıkardığı ritmik ses omuzlarımın gerilmesine neden oldu. Kapıyı kapatan Pars birkaç küçük adımda yanıma gelip durdu.

Aze 2 metre ötemde durup Pars ve bana baktı. Ne yaptığımızı anlamaya çalışır bir yüz ifadesi vardı.

Yutkunup söze girdim.

"Biliyorum buraya isteyerek girmedin. Ama isteyerek çıkabilirsin... Sadece sen çıkmadan önce şu söylemek istiyorum. Sen benim tek kız kardeşimsin. Şimdi değerini fark etmem beni senin abin yapmaz belki...ama senin abin olmak için çabalamaya hazırım. Sadece ben değil Pars da buna dahil. Rüzgar senin için nasıl önemliyse bizde senin için o kadar önemli olalım istiyoruz. Belki biraz bencilce olucak ama bizi affetmeni istiyoruz..." Dedim. Sesim sonlara doğru duygu yüklü çıksa da sözlerim onun da yutkunmasına neden olmuştu.

Derin bir nefes alıp birkaç saniye düşündü.

"Sadece şunu istiyorum. Bana sizi affetmem için tek bir neden söyleyin. Ama değeri gerçekten büyük olan bir neden, lütfen..." Dedim.

Yutkunup düşündüm. Tam o sırada televizyonun bağlı olduğu internetten çıkıp ana haber ekranına giren Pars bu nedeni açıkça vermişti.

Televizyon spikerinin sunduğu son dakika haberi odada ki herkesin dikkatini saniyeler içinde çekmişti.

" Biliyorsunuz gündeme dalga gibi vuran bir gelişme yaşandı demiştik. İşte o haber. Bu gün sabah saatlerinde bir sivil polis operasyonu ile tutuklandığı ve mahkeme kararı ile doğrudan ceza evine gönderildiği öğrenildi. Katilin akli dengesinin yerinde olmayışı nedeniyle sağlık kontrolleri cezaevinden sürdürüleceği öğrenildi. Katil hakkındaki bilgileri özel tutan polis teşkilatı şu anlık net bir açıklama yapmasa da bu adamın ünlü bir iş firmasında çalıştığı ortaya çıktı. Operasyona yardımda bulunan 2 sivil kişiden biri Mert A... diğeri ise Pars A... polis memurları tarafından cesaretlerinden dolayı tebrik edildi.  Gelişmelerle sizi tekrardan bilgilendireceğiz."

Haber sunucusu polis kamerası tarafından çekilen görüntüleri ekrana sunarken belime sarılan küçük kollarla bakışlarım bana sarılan kişiye döndü.

"Sizi afettmem için geçerli olan nedeni az önce duydum. Teşekkürler abi..." Dedi Aze.

Yüzümde büyüyen istemsiz tebessüm mutluluğun verdiği duyguyla gözümden yaş akmasına yetti.

Aze hızlıca Pars'a da sarılıp onu da affetiğini söyledi.

Gözlerim kızarırken Rüzgar gelip kolunu omzuna attı.

"Artık 3 Abisiyiz..." Dedi mutlulukla.

"Kesinlikle!" Dedik Pars ile aynı anda.

Aze bize gülerken masaya doğru koşturup pastayı parmaklamaya başlayınca ona Pars da katıldı.

"Hey! Onu daha kesmedik!" Derken kimse beni dinlemiyordu.

Boş verip masaya geçip sandalyeye oturdum.

Rüzgar da yanımıza gelip masadaki kesme bıçağı alıp tek eliyle Aze ve Pars'ı engellerken tek eliyle de pastayı dilimledi.

Gülerek iki yaramaz ikiliye baktım. Pars Aze'ye nefesinin daha güzel yattığı hakkında bilgi verirken Aze bir elindeki bulaşan kremayı emerken diğer eliyle de Pars'ın gösterdiği dilimlere uzamaya çalışıyordu.

Gülümseyerek telefonumu açıp bu rekabeti videoya çektim.
Bu benim en iyi anım olarak kalacaktı. Daima...

********************

Bittiii...
Finalden önceki son bölümdür belki bu...
Hehhehe neyse bir şey demedim. Sizce bölüm nasıldı?
Vee nasılsınız?
Ben oldukça iyiyim 🥰🥰🥰
Sizleri gerçektende çok seviyorum. Kitap git gide büyüyor...

Umarım harika zamanlar geçiririz.
Her neyse hepinize iyi günler canlarım!

Bays 🥰🥰🥰🥰🥰❣️❣️❣️❣️❣️

Tarih; 9 Haziran 2021
(İnternetin olmadığı bir yere gideceğim bu yüzden tarih biraz daha uzamak zorunda kaldı...)

3 ABİM (Tamamlandı)Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon