*Sabah*
Sabah uyandım. Bugün randevularım yoktu ama yarın nöbetçiydim. O yüzden boş geçecek olan günün ve Kim Tan'la uyanmanın verdiği sevinç ile duşumu alıp üstümü giyindim. Kahvaltıyı hazırlarken ayaklarını yere sürte sürte yürüyen bir şahsın gelip tezgahtaki yemeklere dadandığını gördüm. Hemen eline vurup engelledim.

-Git elini yüzünü yıka!

-Tamam. Dedi ve hemen banyoya gitti. O elini yüzünü yıkayana kadar sofrayı kurmayı bitirmiştim. Karşılıklı oturup yemeğe başladık. Yemeğin ortalarında çalan kapı ile hemen yerimden kalktım.

Koşarak açtığım kapıda abim vardı.

-Kapıda mükemmel bir araba var. Birimi taşındı dün gece. Bilmem...dediğimde aniden mutfaktan fırlayan bir adet Kim Tan "HYUNG!" diye bağırarak kendini belli etmişti. Arkamda duran Kim Tan'ın rahatlığının aksine abim şoka girmişti. Ortamı düzeltmem gerektiğini fark ederek konuştum.

-Abi...Tantan geldi! Dediğimde abimden normalleşme tepkisi beklerken abimin arkasına yeni varmış Seungkwan Abi yine bir şok tepkisi verdi.

-NEEEEEE? NEEEEE? ikisinin de şoktan çıkması uzun sürmemişti.

Biraz daha yemeği çoğaltıp diğer üyeleri de çağırdık. Hep beraber yemek yerken Kim Tan aynı zamanda neden gittiğini ve nereye gittiğini anlatıyordu. Tabi bunun başında hayat hikayesini de anlatması gerekmişti. Hepsi, Tantan'ın cümlelerinin sonunda "oooo" ya da "aaaa" sesleri çıkarıyorlardı.

-Ah doğru! Amerika'daki en ünlü grup sizsiniz!

Cheol Abi:
-Cidden mi?

-Evet...sizi herkes tanıyor! Bir de...fanlarınız sürekli Meanie ve Jeongcheol'den bahsediyor. Cidden Wonwoo Hyung ile sen bir de Jeonghan hyung ile Seungcheol hyung sevgili misiniz?

Abim:
-Huh?

Woozi Abi:
-Onu bunu bırak sen! Sen neden geceliklesin. Dediğinde Tantan üstünü başını süzmüştü. Harbi...kıyafeti yoktu. Sadece gecelikle gelmişti.

-Şey...gece aniden kavuşunca...biraz acele etmişim.

Chan Abi:
-Sonunda geldin ya! Gerisi hiiiç önemli değil!

Jun Abi:
-Aynen aynen!..Yeri susacak artık. Başka hiç bir dileğimiz yok.

-Ne? Ne konuşmuşum? Yalan söylemesene Jun Abi...

Wonwoo Abi:
-Şey...eve böyle mi gideceksin?

-Evet. Kapıda arabam var. Sorun olmaz.

Abim:
-Siktir! O araba senin miydi?

-Siyahı mı söylüyorsun?

Abim:
-Evet?

-Evet...benim!

Hoshi Abi:
-Ohaa! Nesin sen? Dünyanın en zengin adamı falan mı? Bu mahallede öyle araba görseler kıyamet kopar! Ne yaptın?

-Bilmem...aniden çıktım. Birazdan eve geçip üstümü başımı değiştirecem zaten. Dedi.

Yemeğimizi bitirip soframızı toplarken Tantan mutfakta durdu ve belimden beni kendisine çekerek beni de durdurdu! Ne yapıyordu? Mutfakla Salonun iç içe olduğunu unuttu mu? Ona bunu hatırlatıp biraz mesafeli durdum.

-Gelecek misin?

-Nereye?

-Okulun 3 gün sonraki mezunlar partisine.

-Tabikiiii...Kim Tan'ı koluma takııııpp...insanları kıskandıracam.

-Sana yasakladığım şeyi hatırlıyor musun? Dedi. Bilerek sevimlilik yaparak konuşmaya devam ettim.

-Hümmm biy düçüneyiiim...sevimlilik miydii? Çok şevimli olmamamı şööölemiştiiiiyn! Deşil mi? Dedim. Beni sıkıca sarıp burnunu burnuma sürterken gelen ses ile ikimiz de birbirimizi ittik.

Cheol Abi:
-Ne yapıyorsunuz? Diye girmişti. Birbirimizi ittikten sonra cevap beklemeyerek elindeki tabakları tezgaha koydu ve yüzünü salona döndü ve durdu. Açıkçası bir şey söyleyecek sanmıştım.

-MİNGYU KARDEŞİN MUTFAKTA KÖTÜ ŞEYLER YAPIYOR! Dedi ve kaçmaya başladı. Bunu abime nasıl açıklayacaktım? Ne diyecektim ona şimdi?

Abim:
-NEEE? EEEEHEEEYY KİM YERİ? NE YAPIYORSUN?

-Hayır...hayır hayır hayır...cidden bir şey yapmıyorum! Cheol Abi yanlış anladı. Cidden yanlış anladı. Değil mi Cheol Abi?

Cheol Abi:
-Neyi yanlış anlayacam canıııımmm...bildiğim öpüşüyordunuz...dedi ve dudağını öne doğru büzdü!

Woozi Abi:
-BU NE BE? NEDEN HERKESİN SEVİŞMELİ BİR İLİŞKİSİ VAR! diye çığırdı bize dönerek. O sırada banyodan çıkan Chan Abi her şeyi yanlış anladı...

Chan Abi:
-NEEE? Tantan ve Yeri sevişmiş mi? Dediğinde herkes bana dönmüştü. 13 çift göz benden bir cevap bekliyordu.

-NE DİYORSUN BE? NEDEN ÖYLE BİR ŞEY YAPAYIM? HİÇ BİR ŞEY YAPMADIK CHEOL ABİ ORTALIĞI KARIŞTIRMAK İÇİN ÖYLE YAPIYOR! SEN DE BİR ŞEY DESENE...diye dönüp Tantan'a da kızdım. Sindirmeye çalışıyordu az önce olanları. Ama ben 6 yıldır yaşıyordum. Bana göre normaldi. Benden sonra oluşan sessizliğin ardından tek gülen Cheol Abi'ydi.

Jeonghan Abi:
-Eeeehheeehhh Seungcheol otur. Utandırmasana kızı. Manyak herif. Dedi ve cheol abi'nin kolundan tutup onu aşağıya doğru çekti. Cheol Abi itirazsız oturmuştu. Sonra Jeonghan Abi kafasını bana çevirdi.

Jeonghan Abi:
-Yeri...çikolata ister misin?

Tantan:
-Ben isterim. Dediğinde Jeonghan Abi ona çikolata vermişti ve yanlış anlaşılma bitmişti. Abimler yukarı çıkıp gidecekleri toplantıya hazırlanırken ben de mutfağı temizliyordum ve Tantan'da çıkacağını söylemişti. Elimi durulayıp hemen yanına gittim.

-Bugün evdesin değil mi?

-Evet. Randevularım yok. Ama yarın sabah nöbetçiyim. Gece eve gelmeyecem.

-Benim de bugün ilk toplantım olacak. Konuşuruz tamam mı?

-Konuşuruz. Dikkatli git. Dedim dudaklarını birbirine bastırıp başını onaylar anlamda salladı. Sonra onu uğurlayıp mutfağa geri geçtim. Temizliğimi yaparken düşüncelere dalmıştım...

Hiç bir şeyden pişman değildim. Ben dün gece de yeniden doğmuştum....

BİG BROTHERWhere stories live. Discover now