40

76 7 30
                                    

(Gyu ve Bay Boo...böyle her önüme gelene "Kudur köpek senin böyle sexy abilerin yok" diyesim var. Hay ben sizi yaratana kurban olurum😍)

Gece Kim Tan'a kavuşmamla gitmesini istememem bir oldu...acaba gitme dersem bu gece yanımda kalır mıydı?

-Tantan...gitmesen olur mu?

-Yanında mı yatayım?

-Evet...lütfen.

-Peki. Gitmeyeceğim...dedi ve yüzüme düşen saçlarımı alıp kulağımın arkasına tıkıştırdı. Sonra elimi tuttu ve onu odama götürdüm. İkimiz de yatakta oturmuştuk. Başımı omzuna koymuştum. O da kollarını bana sarmıştı.

-Nereye gittin? Neden gittin?

-Amerika'daydım. Babam annemin bana yeniden zarar vemrek isteyeceğinden çok korkuyordu. Ben ne kadar iyi olduğumu söylesem de içi rahat etmedi. Amerika'ya gidip annemi içeri attırmadan dönmemenin daha doğru olduğunu sordu ve fikrimi sormadan beni oraya gönderdi. Konserden döndüğümüz gece öğrendim ben de zaten gideceğimi. Annem geçen ay cezaevine girmiş. Aynı zamanda psikolojik tedavi de alıyor. Babam da gelmemi söyledi. Şirketin başına geçmek için kimya okudum. Babam bana Gangnam şubesini verdi. Şimdi de oraya yerleştim. Aynı zamanda senin gibi güzeel bir eve. Sen? Sen ben yokken ne yaptın?

-Sadece okulu bitirdim. Depresyona girdim. Sonra Hangkok'u kazandım. Soobin ile buraya geldik. Abim burada kalmamızı istedi. Üst katta onlar kalıyor. Sonra Rowoon adında bir arkadaşım oldu. Soobin'şn ailesi onu görmeye geldik bahanesiyle Soobin'i götürmüşlerdi. O gece de eve hırsız girdi. Sonra Soobin gelmeyince Rowoon ile burada kaldık. Rowoon benden hoşlanıyormuş. Onun duygularına karşılık vermeyince de gitti. Sonra bir daha ne ondan ne Soobin'den haber alamadım. Sonra öğrendim ki Soobin'in ailesi onu görme bahanesiyle geldiğinde yani 3 yıl önce Soobin'in babası onu evlendirip Ukrayna'ya gönderdi. Bir daha haber alamadım....sonra tek başıma yaşadım. Okulu bitirdim. Küçük çocukların doktoru oldum.

-Ne?

-Ne ne?

-Sen bir erkekle aynı evde mi kaldın? Seni seven bir erkekle?

-Beni yakın arkadaşı olarak gördüğünü sanıyordum...bilseydim uzak duracaktım zaten. Hem...6 yıldır ortalıkta yoksun ve sorduğun şey bu mu?

-Hayır bir şey daha sormak istiyorum...

-Ne?

-Abin...abin bana sinirli mi?

-Ondan korkuyor musun? Sanırım değil.

-Abinin seni çok sevdiğini biliyorsun. Seni üzdüğüm için ya bana yumruk atarsa? Üzülmez misin? Bana..? Sevgiline yumruk atsalar üzülmez misin?

-Üzülmem...

-Ne?

-Güzel bir yumruk hak ediyorsun.

-Vur o zaman! Dedi ve yüzünü yüzümün dibine getirdi. Sanki vurmam içinmiş gibi bir de gözlerini kapatıyordu. Dudakları hafifçe öne doğru gelirken güzel bir tokat attım. Afallamıştı ve şoka girmişti. Hemen uzaklaşıp elini yanağına koydu.

-Neden vuruyorsuuuuun?

-Vur dediiin!

-Öpeceğini sandım!

-Acıdı mı?

-Hayır. Acımadı. Dedi ve yanıma geri oturdu.

Ona sarılarak sohbet ederiz diye düşğümüştüm ama ikimiz de çok yorgunduk. Fazla geçmeden, 6 yıl önceki huzur ile gözlerim kapanmıştı.

BİG BROTHERWhere stories live. Discover now