14

106 13 2
                                    

(Şekeeeeeeeeeeerrr şekeeeeerrrr😍😗😗😗)

Yavaş yavaş dudaklarıma uyguladığı baskı azalmış ve yüzlerimizin arasına mesafe girmişti. Gözlerimiz açılmıştı. Terlemişti. Nefesini düzgün alıp veremiyordu. Heyecanlanmış ve endişeliydi. Ellerimle yanaklarını tuttum.

-Sakin ol! Dedim...ben de sakin değildim. Ama o daha kötü durumdaydı. Gözlerini dudaklarımdan çekip gözlerime getirdi. Elini duvardan yavaşça çekti. Bir adım geriledi. Şapşal görünüyordu. Gülümsedim...o da gülümsedi.

-Dersi astık...
-Galiba biraz öyle yaptık. Ne yapalım?
-Okulun arkasındaki çimliklere gidelim...deyip elini uzattı. Tuttum. O önümde ben arkasında hızlı hızlı yürüyüp çimliğe geldik. Yere oturup ağaca yaslandı. Bende yanına gidip oturdum.

-Annen neden gelmişti? Gitmeyecek mi?
-Babama pişman olduğunu anlatmaya çalışıyor. Ama babam asla kabul etmez onu da unutuyor.
-Seni hiç rahatsız etti mi peki?
-Dün gece uyandığımda yanıbaşımdaydı işte. O yüzden atıştık.
-Dudağını nasıl o hale getirdi beni?
-Kavga ederken bana vurdu. Yüzüğü yüzünden öyle oldu. Ama şimdi daha iyi. Neden biliyor musun?
-Neden?
-Çünkü bu güzel kızıııın dudaklarına değdi. Deyip dudaklarıma dokunmuştu.
-Hayır. Yaran dudaklarıma denk gelmedi. Annen krem sürdüğü için iyi oldu.
-Cidden mi?..Peki. Dedi. Onu bozmam komik olmuştu. Ben gülerken cebimdeki telefon titredi. Elime alıp mesajı açtım. Abimdendi.

Z.Zürafa: Ben gitmeden önce eve gelen kargoyu dolabıma koymuştum. O poşeti anneye ver. Bağış kurumuna göndersin. Artık giymiyorum.

Cevap veremedim. Sevgilimin yanında neden böyle bir mesaj atıyordu. Kısaca "Tamam" yazıp telefonu cebime geri attım. Kim Tan'a baktım. Yine kafasını gökyüzüne dikip gözlerini kapatmıştı.

-Kimdi?
-Abimdi😊...
-Onu özlüyorsun değil mi?
-Hmhmmm...
-Bizim birlikte olduğumuzu biliyor mu?
-Hmm biliyor. Hayatım boyunca ondan hiç bir şey saklamadım.
-Ne güzel! Benim de bir kardeşim olsun isterdim.
-Abimin 2 gün sonra burada konseri var. Gidelim mi?
-Bilmem. Üzerinde çalıştığım bir tablom var. Bitirirsem gideriz.
-Gidelim işteeee~lütfen😉
-Sen bana aegyo mu yapıyorsun? Yapma!
-Gitmeyecek miyiz? Lütfeeennn😊😊
-Yapma!
-Neden?😇
-Çok sevimlisin yapma!
-Gidiyoruz yani?😳
-Tamam tamam tamam gideriz! Yapma!...dediği zaman çok sevinmiştim. Sevgilimle beraber abimin konserine gidecektim. Daha güzel ne vardı? Mutluluktan yanağına kocaman bir öpücük bırakmıştım. Gözleri pörtlemişti. Güldüm.

5 dakika sonra zil çalmıştı. Sonraki derse girdik...

Gün böyle rutin rutin giderken son derste sınıfa girdiğim zaman masamın üstünde bir yığın kağıt gördüm. Masama çökercesine oturup kağıtları aça aça okudum. Hepsinde neredeyse aynı şeyler vardı. Örnek olarak bir tanesinde "Seni küçük oruspu, abin sana yetmedi mi? Kim Tan'dan uzak dur!" yazıyordu. Linç yemiştim. Bunu bekliyordum...ama biraz ağır olmuştu. Abimin idol olması beni neden her koşulda etkiliyordu. Yeter artıl! Gerçekten yeter...kaldıramıyorum. Gözlerim dolmuş boğazım düğümlenmişti. Soobin'de bugün okula gelmemişti. Kim beni sakinleştirecekti ki!..

Kim tan gelmeden kağıtları toparlayıp dolabıma sıkıştırdım ve dolabımı kilitledim. Atmayacaktım çünkü bu ileri boyuta taşınırsa en azından elimde bir kağıtla zorbalıklarının kanıdını taşıyabilirdim. Yerime oturduğum zaman başımı hemen masama koydum. 4-5 dakika sonra öğretmen gelmişti ve derse de başlamıştık. Ben kafamı masaya koyduğum sırada Kim Tan'da gelip masasında oturmuştu. Birbirimize gülümsedik. Gülemiyordum. En gerçekçi gülüşümü koymuştum ortaya. Güç bela dersi bitirince hızlıca çantamı toparladım. Kim Tan da çantasını toplamış beni bekliyordu. Çantamı toplayıp "Gidelim" dedim. Masaya yaslanmıştı. Yanından geçip gidecekken bileğimi tutup beni önüne getirdi.

-Neyin var?
-Yorgunum...
-Yalan!..
-Değil gerçekten çok yorgunum☺
-Peki...üstüne gelmeyecem☺...gidelim.

Okuldan çıkmış ve eve gitmek için yola koyulmuştuk...




Aşkolar adminin morali çok bozuk. O yüzden bugün böyle oldu sorry ㅠㅠ

BİG BROTHERWhere stories live. Discover now