24

73 9 23
                                    

(Herkese hellüüüüssss....bu bölümü güzel okuyucum, @monomanon 'a armağan ediyorum❤...senin gibi güzel insanları görmek beni çok mutlu ediyor❤)

Sabah uyanınca üzerimde 2 yorgan olduğunu gördüm. Abim kendi yorganını da üstüme atmıştı. Uyuduğum yerde dikleşip kooocaman gerildim. Abimin yatağına baktığımda üstsüz uyuduğunu görmemle ufak çaplı çığlık atmam bir olmuştu. Yattığım yerden kalkıp yatağımı toparladım duşumu aldıktan sonra abimin masasına geçtim. Erken uyanmıştım. Herkes uyuyordu. Aklıma takılan bir konu kalmıştı. Herkes uyanana kadar o konuyu biraz tekrar ettim ve 3 gün sonraki sınav için çalışmamı sonlandırdım. Heyecanlıydım. Arkama yaslanıp elimi boynuma götürdüm. Acaba şu an ne yapıyordu? Elimi biraz boynumda gezdirerek kolyemi bulacağımı sandım ama bir türlü elime gelmiyordu. Aynanın karşısına geçip boynuma baktım. Yoktu. Hemen yattığım yeri inceledim yine yoktu. Yatağın altına ışık tuttum ve yine yoktu. Banyoya koştum. Orada da yoktu. Hemen abimin odasına geri koşup abimi kolundan dürtmeye başladım.

-Abii...Abii...Kalk lütfen! Dediğimde ağzıyla biraz mırıldanıp kafasını bana çevirdi.
-Kolyemi bulamıyorum. Her yere baktım yok. Dediğimde düzleşti.
-Yeri şimdi bunun acelesi var mı?
-Abii lütfeeen...benin için ne kadar değerli olduğunu biliyorsun!!!! Dedim. Tam olarak gözlerini açtı ve boynumdan beni kendine çekti. Sadece kafama sarılmıştı.
-Gel abinle uyu. Boşver kolyeyi. Dediğinde binbir güçlükle kafamı ondan kurtardım ve sinirden ne yapacağımı bilemeyip göğsünün üstünü omzuna yakın bir yerde kaslaşmamış olan etini çimdikledim. Acıdan bağırıp kalktı.

-Ne ne neeee??? Define dedektörü müyüm ben? Kolyeni kaybettiysen ben nasıl bulayım. Deyip kendini tekrar yatağa attı.
-Abiiiii...diye sayıklarken istemeden sesim titremiştii. Elleri ile yüzünü kapatıp tekrar dikleşti.

-Odana baktın mı?
-Babaanne orada uyuyor! Giremedim. Herkes bir uyansın ararız. Dediğinde kapı açıldı. Babam kapıda bizimle bakışıp içeri girdi. Gidip babamın koluna girip durumu anlattım.

-Üzme kendini. Buluruz! Deyip saçlarıma öpücük bıraktı.
-Bak işte babada bulacaz diyor...neden benim odama geldi kiiii...diyen abim kafasını yastığına gömüp yatağına bir kaç yumruk bıraktı.

-Gyu-ah! Babam abime seslenince abim kendini düzeltip yatakta oturdu.
-Efendim? Dedi. Gözleri hala uykuluydu.
-Yeri reşit oluyor. Ona içmeyi öğretmeli miyiz?
-Oooowww havalı işler! Öğretmeliyiz. Diyen abim sevimlilik yapıp oynaya zıplaya babamın yanına gitti. Birbirlerine yumruk çaktıktan sonra elimi yüzümü yıkayıp babamın çalışma odasına gittik. Babamla ben oradaydık. Abim de elini yüzünü yıkayıp geri gelecekti. Yerde oturup masanın etrafına geçtik. Babamın yanına oturmuştum. 3 tane minik bardak ve 2 şişe içki vardı. Abim gelip babamın karşısına oturdu ve önüme kolyemi bıraktı.

-Cidden raflara hiç mi bakmadın? Akıl sağlığı yerinde olan insanlar önce rafa bakar Yeri. Hele ki sarkmışsa daha dikkat çeker. Gerçekten beyninden şüphe ediyorum bazen! Dediğinde ben sevinçle kolye ile olan bakışmamı bitirip boynuma taktım. Ağzıyla "Yazık valla çok yazık!" der gibi sesler çıkardı. Babam boğazını temizleyip kolye konusunu kapattı. Bir babama bir abime bakıyordum.

-Bak prensesim. Herkesin bir limiti vardır...dediğinde abim cümlesini bitirmeden avucunu babama doğru uzatıp müsade istedi. Sonra kollarını önünde bağlaştırıp başı ile bardakları gösterdi.

-Bunların ne olduğunu biliyor musun?
-Minik...bardak....? Derken tereddütle bir abime bir babama bakıyordum. Babam başını hafif hafif yukardan aşağıya sallayıp abime baktı ve "Temelden diyorsun?" dedi. Abim de evet anlamında başını salladı. Sonra ikisi de bana döndü. Abim eline minik bardaklardan bir tane alıp bana doğru hafifçe salladı.

BİG BROTHERWhere stories live. Discover now