BİG BROTHER

17

(Geciktiğim için üzgünümㅠㅠ yoğundum. Mingyu ve gerçek hayattaki gız gardaşı😍...böyle fotoları görünce intihar edesim geliyor!)

Okuldan erken ayrılmıştım. Kim Tan'ı arayıp nasıl olduğunu sordum. Okula gelmemişti. Çok iyi olduğunu ve yürüyüşe bile çıktığını söyledi. Akşam konser vardı ve gideceğimizi, gitmemiz gerektiğini söyledi. Eve varmıştım. Hazırlandım. Şok abartılı olmayan ve rahat olan bir şeyler giymiştim. Şeftali tonunda bir ruj almıştım. Sürecekken telefonum çaldı. Arayan Kim Tan'dı.

-Hazır mısın?
-Rujumu süreceğim. Sonra hazırım.
-Seni bekliyorum. Demiş ve telefonu kapatmıştık. Siyah yüksek bel bir şort ve beyaz bol bir gömlek giyinmiştim. Aşağıya indiğimde Kim Tan'ı arkası kapıya dönük bir şekilde buldum. Anlaşmamıştık ama neredeyse aynı giymiştik. Siyah kot ve beyaz yarım kol bir gömlek giymişti. Belirli bir kaç yerinde baskılar vardı. Kapı sesini duyunca arkasını dönüp bana baktı.

-Woaah Kim Yeri...çok güzel görünüyorsunuz.
-Teşekkür ederim. Tam bir çift gibi görünüyoruz bence. Dedim ve kocaman gülümsedim. Kollarını açıp o da gülümsedi. Kendimi kollarının arasında bıraktığımda dudağıma kocaman bir öpücük kondurmuştu. Ben sadece sarılacak sanmıştım.

-Yha! Sana yasaklamamış mıydım?
-Ben de sana sevimli olmayı yasaklamıştım! Deyip gülümsedi. Elimi tuttuğu gibi yürümeye başladık.

Bir süre sonra Konser alanına gelmiştik. Çok sık olmasa da daha önce abimin bir kaç konserine katılmıştım. Ama ilk defa sevgilimle katılacaktım. İlk sevgilimle😍
Biletlerimiz kontrol edildikten sonra yerlerimize geçtik. Konserin başlamasına yarım saat vardı. O sırada abim aradı. Telefonun ekranına kocaman gülümseyip telefonu açtım.

-Süpriz mi bu?
-İnsan önce bir alo der...Iyhh! Ve evet. Biraz süpriz oldu.
-Sahnenin sağ altının olduğu yere bak! Dediğinde kafamı oraya çevirdim. Kapıyı biraz aralamış bana bakıyordu. Güldüm.
-Sahneden görüşürüz! Bye~👋 dedi ve kapattık. (İki dk The8'in yeni MV'sini izledim. Geldim.)

Yarım saat sonra konser başlamıştı. Koridorun olduğu kısımdaydık. "Hit" dinliyorduk. Abim...boğazına sıkı sıkı sarılarak sevmek istiyorum onu. Getirdiğim kamerayı çıkarıp bir sürü fotoğraf çektim. Ben ve Kim Tan'da fotoğraf çekilmiştik. Çok eğlenceliydi. Şarkı bitince "Healing" ile sahnede bir o yana bir bu yana uçarcasına yürüyorlardı. Abim ve Soonyoung abi koridor kısmına geldiler. Yakınımızda durup fanlarla selamlaştılar. Yine bir sürü fotoğraflarını çektim. Seungcheol Abi, abimi çekip sürükleyince onlar sahneye geri gittiler. Soonyoung abi tam karşıma geçip beni görünce gülmeye başladı. Ben de ona gülümseyip kameramı kaldırdım. Poz verdi sonra elini uzatıp kamerayı istedi. Kamerayı ona verdim ve bize selfie çekti. Kamerayı elime verip şarkıya eşlik etti. Sonra aşağıya indiler. Geri geleceklerdi. Mola vermişlerdi. Biz de yerlerimize oturup suyumuzu içtik.

-Güzel fotoğraflar çektin. Bence abine göndermelisin.
-Akşam isteyecektir. Dediğimde Kim Tan cebimden telefonumu çıkarıp bana verdi. Telefonu elime alınca titreşim hissettim. Açıp gelen bildirime baktım.

Z.Zürafa: Çektiğin fotoğrafları akşam bana gönderiyorsun! Mesajı okuyup gülümsedim. Ve telefonu Kim Tan'a çevirdim.

-Akşamı bile beklemedi😅dedim. Şaşırmıştı. Gülüştük.
-Sadece sen güzel değilmişsin. Abinde bayağı yakışıklıymış.
-Öyledir. Ama yakışıklı olduğu kadar gıcıktırda. Dediğimde abimler tekrar çıkmıştı. Tekrar sahneye odaklandık. "Smile flower" şarkısını söylerken fanlarda onlara eşlik etmişti. Sözlerin güzelliği başımı döndürmüştü. Ellerime değen bir ten hissedince hemen elime baktım. Kim Tan'dı. Elimi tutmuştu. Ona baktım gülümsüyordu. Birbirimize döndük. Gözlerini kapatıp yavaş yavaş bana yaklaştı. O an yeri, saati, sesi, etrafımdakileri; görmez, bilmez, duymaz olmuştuk. Nefesini yüzümde hissederken ses bize daha da yakınlaşmıştı. Gözlerimi açıp Kim Tan'ın göğsüne ellerimi koyarak daha da yaklaşmasını engelledim. Kim Tan'da gözlerini açıp bana baktı. Gözlerimi sahneye kaydırıp baktım. Abim dibimizdeydi. Hemen önüme döndüm. Kim Tan'da utanmıştı. Komik görünüyordu o yüzden gülümsemeden edemedim...